24.Bölüm " Yersiz Korku"

3K 362 77
                                    

—-
Ne kadar uyuduğumu hatırlamıyordum. Çok uyuduğum için bu sefer başım ağrımıştı. Bir ağrı kesici atıp ağrılarımı dindirmeye çalıştım. Ev sessizdi. Mert hala eve gelmemişti. Telefonumu ararken başımı tutuyordum. Telefonumu nereye koymuştum. Neden bu kadar midem bulanmıştı? Kapı çalmaya başlamıştı. Halsiz bir şekilde kapıya doğru zorla gitmiştim.

Kapıyı açtığımda karşımda Ahmet'i görünce şaşırmıştım. Yüzü yara bere içindeydi ama pansuman yapılmış gibi duruyordu. Evimizi nerden biliyordu?

" Mert evde mi?" aceleci ve öfkeli bir ifadesi vardı. Başımı iki yana sallamıştım. Onun bu halini görünce ona kızsam mı kızmasam mı bilememiştim. Benim duruşumu fark etmişti. " İyi misin? Saçların..." Ahmet şaşkın şaşkın bana bakıyordu.

" Ben..." daha sözümü bitirmeden lavoboya koşmuştum. Sabah yediklerimi kusarken Ahmet'in yanıma geldiğini görmüştüm.

" İyi misin? Doktora gidelim mi?" ona elimle iyiyim der gibi işaret yapmaya çalışırken tekrar kusmaya başlamıştım. Bu sefer Ahmet eliyle önüme düşen saçlarımı tutmaya çalışıyordu.

" Hasta görünüyorsun. Mert yok dedi Orhan baba. Herkes onu arıyor. Özür dilerim yaşadıklarımız için ama bu böyle olmaz. Bir şeyin varsa doktora gidelim." Ağzımı çalkalarken başımı iki yana sallamıştım.

" Önemli bir şey değil. Geçer birazdan. " kusunca daha çok rahatlamıştım.

" Bir sıcak su..." ben daha lafımı bitirmeden Ahmet yanımdan ayrılmıştı. Ben de lavabodan çıkıp mutfağa gideceğim vakit mutfaktan gelen sesleri duymuştum. Ahmet benim için bir şeyler yapmaya çalışıyordu galiba. İçeriye girdiğimde elindeki bardağı bana uzatmıştı. Gözlerim onun yüzünde gezindi. Ona karşı nasıl bir tavır sergilemeliydim acaba?

" Sen iyi misin?" ona kızsam da insanlık hali içim yine onu böyle görmeye el vermemişti.

" Sorun yok. Bu Mert'le bizim aramızda olan bir şey. Senlik bir şey değil. Bu arada çalışmaya gelecek misin?Pek iyi görünmüyorsun ama.Bu arada Mert'in projesi çok ilgi görmüş ve imza atması istiyorlarmış.Ayrıca yatırımcılar onu görmek istiyormuş. Bana kalırsa Mert'in hoşlanacağı bir teklif değil onu tanıyorsam ama neyse konumuz şimdi bu değil. " Ahmet beni incelerken ondan gözlerimi kaçırmıştım.

" Çalışmayacağım. Benden hoşlandığını düşünüyorum. Daha fazla yanlış anlaşılmalara yol açmak istemiyorum. Ben gerçekten Mert'i çok seviyorum. Onun yanlış anlamasını istemiyorum. Beni sevdiğin için seni de suçlamıyorum. Ama bence uzak durmalısın benden. Ben öyle yapacağım çünkü." bu açıklamayı yaparken sıcak suyu yudum yudum içiyordum. Şirket konusu şu an beni ilgilendirmiyordu. Mert her şeyi göze almış şirketi bırakmak istemişti. Bu onun kararıydı. Projeyi bir şekilde şirkettekiler halledebilirdi herhalde.

Ahmet elini ensesine koyup biraz mahçup olmuş şekilde " Özür dilerim. Seni arada bırakmak istemezdim. Saçma bulacaksın ama sana sarılmak istedim bir kere. Geçecektir bu duygular. Haklısın uzak durmak en iyisi... " sıcak suyu yarıladığımda ona zorla gülümsedim.O da bana zorla gülümsemeye çalışmıştı.

" Gitsen iyi olur." Mert'in ne zaman geleceğini bilmiyordum. Onların bir daha karşılaşmasını istemiyordum.

" Gitsem iyi olur. Bu arada Mert gelirse haber ver.Telefon numaramı söyler misin? Seni çaldırayım. Bu arada kısa saç yakışmış." Ahmet gülümseyemiyordu dudağındaki yaralardan. Ona numaramı versem mi vermesem mi bilemedim. O ise çoktan cebinden telefonu çıkarmış beni bekliyordu.

" Bir şey olursa da ara. Kötü görünüyorsun."  o beklerken fazla düşünmeden numaramı söylemiştim. Mert'in onu görmesini istemiyordum. Şimdi daha iyiydim. Bir şeyim yoktu.

Sıradan Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin