Mert ( Geçmiş zaman )
" Şişt Mert bir kız sana bakıyor. " Eren beni dürtüğünde çayımı yudumluyordum. Artık kızlarla olan ilişkime uzun bir ara vermek istiyorum. Hayatımda bir kadın istemiyordum. Bazıları tam bir baş belasıydı.
" Kızlar sürekli bakıyor zaten Eren." omuz silktiğimde bakışlarımı çayıma çevirmiştim. Bu ayaklarıma giydiğim botlar beni bugün yormuştu.
" Garip bir güzelliği var. Masum bir kız gibi duruyor. Bir çok erkek ona bakıyor. Bak şu masadakilere." Eren niye sürekli kafamı ütülüyordu. Kızı beğendiyse gidip şansını deneyebilirdi. Birilerinin hayatıma karışmasından pek hoşlanmıyordum. Başımı kaldırıp uzakta oturan gençlere baktım aralarında fısıldaşıyordu. Hep birlikte bir yöne doğru bakıyorlardı.
Bakışlarımı yavaşça kaydırdığımda bacak bacak üstüne atmış yan profilini seçebildiğim bir kız gördüm. Saçlarını at kuyruğu yapmış yüzüyle orantılı bir şekil vermişti. Gözlerim kıyafetlerine kaymıştı. Kıyafet seçiminde pek iyi sayılmazdı. Bu kız bizim sınıftaki bir kıza benziyordu. Telefonuyla bir şeyler yapıyordu. Yüzünde bir gülümse belirdiğinde garip bir şekilde ona biraz daha uzun bakmıştım.
" İnsanın bakası geliyor değil mi Mert? Garip bir güzelliği var. " Eren konuşurken bakışlarımı ona doğru çevirmiştim.
" Güzele doydum ben Eren biliyorsun." bir ilişkiyi sonlandırmıştım. Beni yoran ilişkiler istemiyordum. Özgür olmak istiyordum.
" Yine sana doğru bakıyor. Bence senden hoşlanıyor bu kız." Eren dır dır etmeye devam edecekti. Her kız gördüğünde aynı şeyi yapıyordu.
" Yorma beni Eren. Sal beni kardeşim. Bahçeye çıkacağım." masadan yavaşça kalktığımda bir sandalye sesi daha duymuştum. Gençlerden biri ayağı kalkmış o kızın yanına gitmişti. Kızın gerildiğini fark etmiştim. Çocuk sanırım şansını deniyordu. Kız aceleyle masasının üzerindeki eşyaları toplayıp oradan kaçarak uzaklaşmış gibiydi. Oğlan yakışıklı sayılırdı. Şansını deneyebilirdi.
" Ne o kız ilgini çekti değil mi?" Eren'in başına hafifçe elimle vurup oradan ayrılmıştım. Bazen Eren çok konuşuyordu. Sakin bir hayata ihtiyacım vardı.
Bahçeye çıktığımda kızı az ileride başka bir erkekle konuşurken görmüştüm. Onunla daha samimi ve gülerek konuşuyordu. Heyecanlı heyecanlı bir şey anlatıyordu bahçenin ortasında. Yanındaki genç uzun boylu ve yakışıklı bir çocuğa benziyordu.
Karşısındaki çocuk kızın elindeki eşyaları alırken kıza bakışlarını görmüştüm. Bir şeyleri saklıyor gibiydi. Kızdan hoşlandığı belliydi.Ama kız onu sadece arkadaş olarak görüyordu. Ben niye bu kızı değerlendiriyordum ki? Eren gerçekten bazen fazla geveze olabiliyordu.Saçma muhabbetleriyle beni şimdiden meşgul etmişti. Okulun çıkış kapısına doğru yürüdüm.
Artık okul bitsin istiyordum buradaki her şey beni boğuyordu. Buradan bir an önce kurtulmak istiyordum. Arabaya bindiğimde derin bir nefes alıp tam arabayı çalıştırmıştım ki telefonum çalmaya başlamıştı.
Hiçkimseyle konuşasım yoktu. Bazen gerçekten farklı biri olarak doğmak istiyordum. Telefonum çalarken gaza basıp eve gelmiştim.Evimde rahat ediyordum. Herkes evini sevmez ama ben eve gelince bir huzur hissediyordum. Telefonum çalmaya devam ediyordu.
Sonunda telefonuma şöyle bir baktım. Arayan Büşra'ydı. Bu kız gerçekten sınırını bilmiyordu. Yetmezmiş gibi birde beni arıyordu. Gidip yatağa kendimi bıraktığımda telefonuna cevap vermiştim.
" Mert ! Sonunda açtın!" sesi kulak tırmalıyordu. Ben nasıl bu kızı idare etmiştim. Sanırım boşluğuma denk gelip güzelliğine aldanmıştım. İlk baştaki o Büşra gitmiş yerine bambaşka bir Büşra gelmişti. Onu neyin değiştirdiğini bilmiyordum. Ama hoşlanmadığım şeyleri sürekli yapmaya devam etmişti. Sevdiğim kadının başka erkeklerle beni kıskandırmaya çalışması aptal bir davranıştı. Zaten ondan hoşlanmasam çıkma teklifi etmezdim. Bu kızlar daha ne bekliyordu?