" Bağırmasana Nesrin!" yaklaştıkça Oğuzhan'ın sesini duyuyordum. Bir anda onu koridorun ortasında yerde görmüştüm. Kolunu tutuyordu.Vilada kutusu devrilmiş her yer ilaç kokuyordu. Yasin abi onu toparlamaya çalışırken Asaf bey'de gülmemek için kendini zor tutuyordu. Ama bir yandan telaşlıydı.
" Efendim gerçekten bir dakikalığına kovayı oraya koymuştum. Sizin çarpacağınızı tahmin edemedim." Nesrin abla korkuyla bağırarak konuşuyordu. Ben ne yapacağımı bilememiştim. Oğuzhan ayağı kalkerken kolunu tutuyordu.Biraz topalladığını da fark ettim.
" Efendim kolunuza baktırın üstüne düştünüz. Ses geldi sanki." Nesrin abla böyle deyince hemen Oğuzhan'ın yanına gittim ve onun kolunu tuttum.
" Sakın hareket ettirme tamam mı? Yasin abi ona bir gömlek getirir misin? Doktora gidelim hemen. Nesrin abla şoför varsa arabayı hazırlasın." Ben etrafa biraz endişeyle bir şeyler söylerken Oğuzhan beni gülümseyerek izliyordu.
" Ne gülüyorsun? Topallıyorsun.Şu haline bak.Deterjan kokuyorsun bir de. " ona yardım etmeye çalışırken Asaf bey " Kız herhalde aklını başından aldı. Önünü de görmüyorsun artık oğlum." oğluyla uğraşırken gülmemek için kendimi zor tuttum. Bir yandan Oğuzhan için endişeleniyordum. O sırada Yasin abi gelip elindeki gömleği uzatırken o da gülmemek için başını öne eğiyordu. Komik bir şey yoktu burada. Daha kötüsü olabilirdi. Onlara ters ters bakarken hemen gömleği alıp dikkatli bir şekilde Oğuzhan'a yavaş yavaş giydirmeye çalıştım.O gözlerimin içine derin derin bakıyordu. Onu anladığımı düşünüyordu sanki.
" Ay kendimi çok kötü hissediyorum ama Asaf bey çok tatlı değiller mi? Yıllar sonra şu manzarayı görmek." Nesrin ablanın sesini duyunca dudaklarımı birbirine bastırdım gülmemek için Oğuzhan Nesrin ablaya ters ters baktı ama kötü bir bakış değildi. Düğmelerini daha hızlı geçirmeye çalıştım. Herkes bizi izliyordu biraz gerilmiştim.Sadece ona yardım etmeye çalışıyordum.
" Nesrin sen hala duruyor musun? Hadi sen şoförü ayarla. Bak gelinim ne dedi. " Asaf bey'de bu durumla eğleniyordu sanki. Herkes bizim birlikte olmamızı istiyor hatta bizi böyle çok yakın görmek istiyordu. Bunu hissedebiliyordum. Oğuzhan'ın kolunu tuttuğumda Yasin abi diğer taraftan Oğuzhan'a destek olmak yeltenmişti ama Oğuzhan " Gerek yok Yasin. Ben hallederim. " dedi ve diğer sağlam kolunu benim omuzlarıma atmıştı. Bütün yükünü bana verirken sırıtıyordu.
" Çok güzel hallediyorsun..." ona manalı bir bakış atmıştım. Bana sarılmak istiyor gibiydi. Kolu umurunda bile değildi. Birlikte yürürken deterjan kokusu buram buram geliyordu.
" Eve gelince bir duş almalısın. Umarım kolun kırılmamıştır. Önüne niye bakmazsın acaba? " ona bir yandan sitem ederken bir yandan üzülüyordum şu haline. Olmayacak zamanda bir sakatlık çıkarıyordu.
——-
Oğuzhan'ın kolunu alçıya almışlardı. Ayak bileğini de burkmuş sargıya almışlardı. Ama çok ciddi bir şey yoktu ayağında. Kendi bile hala şaşkındı. Kolunu bu zamana kadar hiç kırmadığını söylüyordu. Hastaneden çıkıp tekrar eve geldiğimizde herkes merakla Oğuzhan'a bakıyordu. Bütün gözler onun üzerindeydi. Onun keyfi kaçmıştı biraz. Yasin abi sürekli yardım etmek istiyordu ama Oğuzhan kimseye izin vermiyordu. Sanırım hiç bu duruma düşmemişti. Biraz utanıyor gibiydi. Asaf bey biz geldiğimizde hemen oğlunu karşılamıştı. Onun için endişeleniyordu ama oğlunun üzerine çok düşemiyordu. Oğuzhan dışarıya karşı biraz sertti.
"Oğlum... Alçıya mı aldılar? İyi misin şimdi?" Koridorda Asaf bey konuşurken Oğuzhan benden destek alıyordu hala. Bende yorulduğumu itiraf etmeliydim. Ama eğer yanımda olmamı istiyorsa olacaktım.