i called him'

405 57 163
                                    


Josh kısa bir duş aldıktan sonra saçını kurulayarak banyomdan çıktı. Peter ve ben mutfağı toplamıştık. Peter elindeki muzu yemeye devam ederek babasının dizine koştu ve çarptı.

"Dur oğlum!"

Josh'ın yüz ifadesine kahkaha atmamak için dudaklarımı ısırdım ve arkamı dönüp bir şeylerle uğraşıyor gibi yaptım. Yine de beni görmüştü.

"Çok mu komik?"

Elindeki ıslak havluyu kafama sardı ve arkasından tuttu.

"Josh! Nefes alamıyorum!"

Peter sevinçle olduğu yerde zıplıyordu. Ben de gülüyordum ama bir yandan da Josh'ın ensemdeki elini bulmaya çalışıyordum. Parmaklarını tutup havluyu yüzümden çektim ve derin bir nefes aldım. Josh ona bulaşmamam için Peter'ı kucağına aldı ve onun arkasına saklandı. Eh, ben de Peter'ın üzerine attım küçük havluyu. Kıkırtısını Harry'yi her gördüğünde kapıyı açan komşum bile duymuş olabilirdi. Kadın benimle selamlaşmıyordu, ben de ona selam vermeyi bırakmıştım ama Harry her seferinde cevapsız da kalsa ona selam veriyordu.

Harry...

Onu arayıp teşekkür etmeliydim. Bana hayatımda aldığım en güzel hediyeyi vermişti. Bunu basit bir öpücükle de yapabilirdi, o ayrı tabii.

"Scott?"

"Hm?"

"Çizgi film izleyebilir miyim?"

Josh'a baktım. Gözlerini olur anlamında kırpınca kafamı salladım.

"Senin için kanalı açmamı ister misin?"

"Ben açarım! Teşekkürler."

Babasının dizine son bir kez sarıldı. Onay vermesi için naz yapıyordu. Josh oğlunun saçlarını karıştırdı ve gülümsedi.

"Bir saati geçmesin, anlaştık mı?"

"Anlaştık babacığım!"

Josh yere çömelerek oğluyla göz göze geldi.

"Benim birkaç işim var, Scott'la burada kalabilir misin?"

Peter hevesle kafasını salladı ve bana döndü.

"Kalabilir miyim Scott?"

"Tabii ki bebeğim."

"Scott?"

"Efendim?"

"Pasta da yapar mıyız?"

Bunu o kadar ciddi söylemişti ki farkında olmadan gülmüştüm.

"Yaparız."

Ellerini çırparak bana doğru geldi, dizlerime sarıldı ve salona koştu. Josh çömeldiği yerden doğruldu ve gömleğinin önünü çekiştirdi.

"Peter'ın annesinin evindeki eşyalarını alacağım. Leah'nın ailesi de diğer eşyaları kendi evlerine götüreceklermiş."

Dudaklarımı birbirine bastırıp kafamı salladım. Bana doğru adımladı; yanımda durdu ve tezgaha yaslandı. Bu sefer gülümseyerek konuşmaya devam etti.

"Biliyor musun, o kadar doğru bir meslek seçimi yapmışsın ki. Çocuklarla çok iyi anlaşıyorsun."

"Çocukları çok sevdiğim için çocuk doktoru oldum zaten. Yine de bazen çok hırçın olabiliyorlar, sadece aynı frekansı yakalamak lazım. Peter'la bunu doğal olarak yakaladık sanırım."

"Evet, seni sevdi. Kafasını çok iyi dağıtıyorsun."

Yerdeki döşemeyi inceledi ve tekrar bakışlarımızı birleştirdi.

love me, please? | hsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin