10. Bölüm

11.1K 546 47
                                    

Medya: Burak

-

Evlenmek derken. Senin anan güzel mi? Annem bana sorarcasına bakınca kafamı başka yöne çevirdim. Ben ne yapacaktım ya? Benim bir yol bulup bu çocuktan kurtulmam lazım. Ama nasıl?

"Bu ne demek oluyor Elçin?" dediğinde annem dudağımı ısırdım.

"Şey, sonra konuşsak olur mu?" dediğimde 'öyle olsun' der gibi kafasını salladı annem. Resmen bana komplo kurmuştu. Gereksiz. Döl israfı.

"Burak gelir misin?" dediğimde sıratarak kabul etmişti. Şeytan diyor çak o sırıtan ağzının ortasına.

Salona geçtiğimizde duymamaları için kısık sesle konuşuyordum.

"Ne saçmalıyorsun sen? Bak resmen benimle oynuyorsun" dedim sinirle konuşurken.

"Seni seviyorum ve hep yanımda olmanı istiyorum" dediğinde derin bir nefes aldım. Hâlâ aynı şeyleri söylüyordu.

"Beni o sürtükle aldatmadan önce düşünecektin. Eğer bizim böyle olmamız için bir suçlu falan arayacaksan buyur sen varsın" dedim sinirle gözlerine bakarken. Elini saçlarıma değdiriyordu ki kendimi hafif geri çektim. "Sakın bana dokunma. Aklından bile geçirme"

"Neden anlamamak için direniyorsun. Elçin, ben kendimde degildim. Sana sinirlenmiştim"

"Hâlâ aynı şeyleri söylüyorsun ve ben sıkıldım. Bak aklından şunu asla çıkartma ben seninle evlenmem. Böyle bir şey asla almayacak. Ve ben şimdi gidip annem ve babama her şeyi anlatacağım" dediğimde imalı bir şekilde gülmeye başladı.

"Git hadi anlat. Özellikle babana anlat" dediğinde sinirle ayağımı yere vurmuştum. "Anlatacağım" dedim ve tam kapıya gidecekken durdum. Babam modern babalara benziyor olabilirdi ama öyle değildi. Tersi pisti. Yapabileceği şeyleri düşünmeye başladım. Öncelikle Arda'yı öldürme ihtimali vardı ama o kadar şey yapacağını düşünmüyordum. Beni kolumdan tutup Bursa'ya babaannemlere götürme ihtimali vardı. Ya da İzmir'e eve götürme ihtimali vardı. Ki büyük ihtimalle beni götürürdü. Ofladım. Benim okulum vardı. Zaten babam okumamı istemiyordu direk şirkete gidip çalışmamı istiyordu ve bu benim en son istediğim şeydi. Aklıma gelen fikirin yanlış bir fikir olduğunu düşünmeye başlayarak geldiğim yeri geri yürüdüm.

"Noldu? Anlatacaktın" dediğinde kaşlarımı çattım.

"Sadece bir ay. Bir ay sürecek bu oyun ve sonra senden kurtulacağım" dediğimde gülmesiyle ters ters bakmaya başladım. Yok kesinlikle sabrımı sınıyordu

"Bir ay sonra görüşürüz sevgilim" deyip gülerek mutfağa gitmesiyle kafamı duvarlara vurup öldüresim vardı kendimi. Neden başta gidip her şeyi adam akıllı anlatmıyordum. Gerizekalıydım, başka bir açıklaması yoktu.

-

Hayatının en kötü günü hangisi diye sorsalar bugünü göstebilirdim. Babam evlenecek olmamıza çok sevinmişti ve Burak'ın ailesiyle görüşmek için en kısa zamanda yemek organizasyonu planlamıştı. Burak'ın ailesini sevmezdim. Açıkçası çok... Çok havalı bir annesi vardı. Her görüşmemizde pahalı elbiseler giyip, pahalı takılar takıp anneme hava atardı. Sanki onların daha iyileri annemde yok. Ayrıca sosyetenin ileri gelen cemiyetlerinin kurucusu olduğu için sürekli anneme 'yoğunum tatlım. sende evde boş oturmaktan sıkılıyorsundur' tarzı şeyler söylerdi. Benim giyinişimi beğenmez bana sürekli laf sokan bir kadındı. Ayy yılan tipli karı. Babası zaten ayrı bir artist. Düşündüm de Burak tam bir babasıydı. Babası karısını sürekli aldatırdı. Aldattığını bütün cemiyet bildiği için karısı da güçlüyüm havalarındaydı. Bir düşünde yazık be.

Burak'ı yolladığımda annemler uyumamak için direniyorlardı. Hazal ortamdan kaçıp gitmişti. Kalmıştım bu kaosun içinde.

"Bizde yatalım artık, seninle de yarın konuşacağız küçük hanım" dediğinde annem hafifçe gülümsemekle yetindim. Mümkünde görüşmeyelim ya.

Annem ve babam merdivenden çıkarken bende çıkıyordum.

"Evini bir gezelim" dedi annem gülümseyerek ve Arda'nın odasına yöneldi. Hızla annemin önüne geçmemle annem şaşırmıştı.

"Tatlım çekil de bakalım bir odaya"

"Yok olmaz" dedim bahane düşünürken. Hadi Elçin çalıştır kafayı.

"Neden olmaz? Kızım çekil de bakalım" dediğinde babam, gülümsedim.

"Burası benim uğurlu odam. Uğuru kaçmasın diye herkese göstermemeyi tercih ediyorum" dediğimde annem kaşlarını çattı.

"Kızım öyle şey olur mu? İnanma sen öyle şeylere"

"Olsun siz yine de bu odaya girmeyin" dediğinde babam kaşlarını çatmıştı. Yine ne oldu ya?

"Ev erkek parfümü kokuyor" dediğinde dudaklarımı ısırdım.

"Baba ben bayılıyorum erkek parfümüne. O yüzden evde bir kaç tane erkek parfümü var onların kokusudur" dediğimde babam 'tamam' dermiş gibi kafasını salladı. Kesin bugün yaşlanmıştım ya da stresten kilo vermiştim. İkinci seçeneği tercih ederim.

"Biz nerede yatacağız" dediğinde annem gülümseyerek bir odanın kapısını açtım. Annemlere 'iyi geceler' diyerek Arda'nın odaya gittim.

"Aç şu kapıyı" dedim sinirle. Kapıyı açmasıyla hızla odaya girdim ve kapıyı ses çıkartmamaya çalışarak kapıyı kapattım.

"Odamın uğurlu olduğunu bilmiyordum" dediğinde Arda, gözlerimi devirdim.

"Gece hemen gidin. Ama annemler uyusun öyle gidin"

"Nereye gideceğiz?" dediğinde Mete, kaşlarımı çattım.

"Senin evin yok mu? Gidin sizde kalın annemler gidene kadar" dediğimde Mete 'mantıklı' dermiş gibi kafasını salladı.

"Bu arada erkek parfümü takıntın olduğunu bilmiyordum" deyip gülmeye başlamasıyla Arda, Mete de gülmüştü.

"Siz benimle dalga mı geçeceksiniz? Eğer annemin girmesine izin verseydim şu an babam tarafından arka bahçeye gömülüyordunuz" dediğimde Arda ve Mete omuz silkti.

"Her neyse. Şimdi ben size ne anlatmak için geldim biliyor musunuz? Hayır. Bakın şimdi bu Burak denen özürlü aileme evleneceğimizi söyledi"

"Çüş, gidip ben onu sikeyim mi?" dediğinde Arda sinirle, Mete kolundan tuttu Arda'nın.

"Kardeşim bir sakin ol"

"Lan bırak ne sakin olacağım. Pezevenk gördü tabi Elçin zor durumda o da kullanıyor işte"

Uuu Arda küfür etmeye başladı.

"İşte bu yüzden benim aklıma bir fikir geldi. Hemde senin saklanmak zorunda kalmayacağın bir fikir" dediğimde kaşlarını kaldırdı.

"Neymiş o fikir" dediğinde şirince gülümsedim.

"Benimle evleneceksin!"

-

Parodiler:

arda_kutayy
elcin_kutay
mavigozlu_hazal
Mete--

Ev ArkadaşımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin