Medya: Elçin
-
"İçer misin şunu?"
"Neden içecekmişim?" diyen Arda'ya gözlerimi kısarak baktım.
"İç ya yarım saattir seninle uğraşıyorum burada ben!" diye sinirle söylenmemle yatakta iyice yayıldı.
"Sonra içerim" deyip televizyona bakması bardağı taşıran son damla olmuştu. Elimle ağzını sıktım ve kaşığı zorla ağzına soktum.
Anlık yaptığım şeyle şaşırmış bir şekilde bana bakmasıyla bir kaşık daha ağzına soktum.
Çorbayı yuttu ve bana baktı.
"Ne? Bakma öyle içmen lazım. Doktor dedi"
"Söyleseydin belki içerdim"
Az önce söyleyen ben değilmişim gibi konuşuyor bir de. Camış!
"Yarım saattir burada iç diyorum, sen hâlâ 'söyleseydin belki içerdim' diyorsun. Kafan nerde koçum senin?"
"Koçum?" diye sormasıyla ofladım. Evet koçum. Koç oğlan. Koç çocuk. Koç Arda. Oldu mu?
"Koç dedim. Bunda ne var?"
"Seninle uğraşamam, ver şu çorbayı da içeyim"
"Dizilerdi aşıklara hiç benzemiyorsun öküz" deyip tabağı önüne koydum ve arkama yaslandım.
"Ne yaptım lan ben şimdi?" demesiyle omuz silktim.
Odaya Hazal girdi ve bana ters bir bakış attı.
"Şu danışmada paketin mi varmış neymiş? Git al şunu. Kadın elli kere dedi. En sonunda döveceğim"
"Ben o paketi almayı unuttum ya. İyi oldu dediğin. Hadi alalım"
Arda'ya pas vermeden aşağıya Hazal'la inmeye başladık.
"Bizim paketimiz varmış"
"Çok şükür Elçin hanım. Bizde paketi almanızı bekliyorduk"
Küçücük bir paket uzatmasıyla gözlerimi devirdim. 'Şu ufacık paket battı mı?' diyecektim ama paketi direk aldım. Hafif bir şeydi.
Paketin üstüne ve altına baktım ama ne yazı vardı ne de başka bir şey.
Danışmadan uzaklaştım ve pakete baktım.
"Kız ne varmış içinde?" diye merakla bakan Hazal'a döndüm.
"Bakmadım daha"
"Baksana"
"Bakacağım zaten"
"Bak o zaman"
"Bakacağım Hazal"
"Baksana o zaman"
"Bakaca- Hazal susar mısın bi?" deyip dönmemle sırıttı.
"Merak ettim ya"
"Onu ben de fark ettim"
Paketi açmamla içinde bir su şişesi ve kolye bulmam bir oldu.
"Bu ne lan?" demesiyle Hazal, bende aynı tepkiyi verecektim ki vazgeçtim.
"Ne bileyim ben ya? Biri dalga falan mı geçiyor" şişeyi elime aldım. Kolyeyide aldım.
"Bu ne lan?"
Hazal'a ters ters baktım. Bozuk plak gibiydi mübarek.
"Biri dalga geçiyor belli" dedim Hazal'a.