19.

9.8K 1.5K 412
                                    

💙

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

💙

 "Bir fotoğraf daha çekersen şu bıçağı gözüne saplayacağım."

Jülide'nin telefonunun sinir bozucu kamera sesi mutfakta bir kez daha çınladığında tezgahtaki bıçağa atıldım ama arkadaşım küçük bir kahkahayla koşup masanın arkasına geçti.

"Ama kızlar şu halini görmesin mi? Neden böyle yapıyorsun?"

"Halimde hiçbir şey yok."

Sabahın yedi buçuğunda böyle bir yaygaraya nasıl maruz kaldığımı hiç bilmiyordum. Kuzey'le harika bir akşam geçirdikten sonra gece yarısı eve gelip kendimi direkt yatağa atmıştım. Sabah uyandığımdan beri ise Jülide benimle mümkün olan her şekilde dalga geçiyor ve kızlara sürekli fotoğraflarımı yolluyordu.

"Tabii yok. Işık saçıyorsun be. Birce burada olsaydı sizi takip edip fotoğraflarınızı çekerdik," dedi Jülide. "Beni buna ikna etmesi sadece üç dakikasını alırdı." Sonra telefonuna bakıp ekranı bana çevirdi. Arkadaş grubumuzda ısrarla bakmadığım bir konuşma akışı sürüyordu. "Bak, kızlar da parıldadığını söylüyor. Mutlu olunca bir güzelleştin. Artık neler yaptıysa bu adam sana."

"Of! Ben gidiyorum. Numaralarınızı engelledim. Beni aramaya çalışmayın."

Jülide arkamdan, "Akşam evde yokum. Kuzey'le gelebilirsin!" diye bağırdığında kapıyı çarparak kapattım. Asansöre bir hışımla binip aynayla karşılaştığımda yüzümdeki canlılıkla yüz yüze gelmek sinir bozucuydu. Alayları beni sinirlendirse de Jülide haklıydı. Mutlu hissediyordum ve bu saçlarımdan tırnaklarıma kadar her yerime yayılan ışıltılı bir enerjiyle dolmamı sağlıyordu.

Bunu itiraf etmeyi bir parça utanç verici bulsam da içten içe böyle hissetmekten hoşlanıyordum. Hayatımın heyecandan ne kadar uzaklaştığını, sadece stres ve kazanma odaklı yaşadığımı pek farkında değildim. Bir parça işkolik olduğumu kabul ediyordum ama bu sosyallikten hoşlanmadığım anlamına gelmiyordu. Çok yoğun çalışmanın yan etkisi olan asosyalliği de seviyor değildim ama genelde bunu fark edemeyecek kadar meşgul oluyordum. Şimdi ise sosyal hayatımın rezil bir halde olduğunun hiç olmadığım kadar farkındaydım. Kuzey'e ayak uydurabilecek miyim ya da o bana dayanabilecek mi merak ediyordum. Ortada bir yolda buluşmayı başaramazsak ikimiz birbirimizi bunaltabilirdik.

Bir ilişkinin daha ilk anından böyle karamsar seçenekleri düşünmek akıl işi değildi elbette. Bu yüzden kendimi ana bırakmaya çalışarak şirkete gittim. Asansörden kendi katımda indiğimde, önümde uzanan koridorda Kuzey'i Kadir Bey ile konuşurken gördüm. Takım elbisesinin içinde her zaman mükemmel görünüyordu ve şimdi ona her baktığımda tutkulu öpücüklerini düşünmeden hayatıma devam etmenin bir yolunu bulmak zorundaydım.

Hızlı adımlarımı doğruca ortak alana giden koridora yönelttim. Yolun ortasında durup geçişi engelledikleri için geldiğimi duyunca iki adam da başlarını kaldırıp bana baktılar. Ancak sadece birinin bakışları beni içeri çağıran bir girdaba benziyordu.

Ay Işığı ve MaviHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin