“tüm bu boş yüzlerde sende olan yok,
tüm parlak yerler bile sen gidince karanlık oluyor,
senin olduğun yerler gülümsüyor,
gözlerinde, "bir gün her şey iyi olacak," diyen bir bakış var,
ve seni yanımda tutmak için her şeyi yaparım.”—
Ay gökyüzünün zirvesine ulaştığında hazırlıklar tamamlanmıştı. Dürüst olmak gerekirse, Jimin ve Jungkook pek bir şey yapmamıştı. Omeganın kızgınlığından dolayı zamanlarının çoğunu evlerinin içinde, olası tehlikelerden veya meraklı bakışlardan saklanarak geçirmişlerdi.
Taehyung saatler sonunda kapılarını çaldığında, Jungkook Jimin'i dikkatlice dışarı çıkarmıştı. Elini bırakmıyordu. Bir kez bile.
"İyi misin?" diye sordu alfa. Endişeli görünüyordu, ama Jimin ona en göz kamaştırıcı gülümsemesini verdiğinde tüm korkuları hızla buharlaşıp sıcak havaya dönüşmüştü.
"Evet, iyiyim. Ve hazırım."
Hepsi bu kadardı işte. Eğer Jimin isteseydi, Jungkook onun bir kelimesiyle aya bile gidip gelebileceğini hissetmişti. Neyse ki, asıl dileği bu kadar abartılı değildi.
Ve böylece, Jungkook Jimin'in elini sıkıca tutmuştu ve yavaşça onu Yoongi ve Taehyung'un beklediği yere götürmüştü.
"Namjoon nerede?" diye sordu Jimin göremediği bedenle, ve ona ilk cevap veren Yoongi olmuştu.
"Eşi yok, o yüzden burada olamaz. En azından sen kızgınlıktayken yani. Ama birkaç gün sonra sizi tebrik etmeye gelecektir. İhtiyacımız olan eşyaları almak için kasabaya ilk o koştu hep. "
Bunu duyunca, Jimin bu kadar acele ettiğine neredeyse pişman olmuştu. Namjoon'un burada onlarla birlikte olmasını çok isterdi.
Ama Jungkook elini sıkıp ona sorun olmadığını ve daha sonra töreni yeniden yapabileceklerini söylediğinde, en azından biraz daha rahat hissetmişti.
Ve böylece tören başlamıştı.
Yolun sonunda, gölün hemen önünde; Taehyung ve Yoongi yerde bağdaş kurmuş bir şekilde, biri solda diğeri sağda oturuyorlardı. İkisinin de önünde tahta bir davul ve ellerinde sopalar vardı. Jungkook onlara bir işaret verdiğinde, yavaş, sabit bir vuruşla davul çalmaya başlamışlardı.
Hipnotize ediciydi. Jimin'in daha önce tatmadığı bir duyguydu.
Sonra davullarla mükemmel bir uyum içinde ikisi çok yavaş bir şekilde göle doğru yol almışlardı. Bir adım. İki adım. Ve üç adım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the scent of miracles | kookmin (omegaverse)
Fanfiction'Uzak dur,' demişlerdi. 'Büyük siyah kurttan uzak dur. Eğer durmazsan, senin gibi küçük tilkileri bir anda yutar. Kulağından kuyruğuna kadar yer ve bir daha asla evine geri dönemezsin.' alfa jungkook & omega tilki jimin - ao3 çevirisidir, yazardan i...