36- geride bırakılmamak için dökülen gözyaşları

1.2K 149 16
                                    

“hiçbir şey sana zarar veremeyecek bebeğim,benimle olduğun sürece iyi olacaksın

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

hiçbir şey sana zarar veremeyecek bebeğim,
benimle olduğun sürece iyi olacaksın.
hiçbir şey sana zarar veremeyecek bebeğim,
hiçbir şey seni benim yanımdan alamayacak.”

Sonrasında işler hızla ilerlemişti. Namjoon çoktan gitmişti, küçük ama çok sayıdaki tekneler iyi durumda görünüyordu ve Jimin onları güvende tutmak için Taehyung ve çocuklarla bir arada toplanmıştı.

Depremler ve tuhaf sesler ise gün boyunca devam etmişti ve zaman geçtikçe daha da yoğunlaşmıştı. Kesinlikle her zamanki beş dakikalık sarsıntı ve alçak gümbürtüler değildi. Daha farklıydı. Korkunçtu.

"Jimin... Namjoon ve destek ekibi geldi." Jungkook başını kapıdan uzatıp çocuklarının derin uykuda olduğunu gördükten sonra sessizce fısıldadı.

Taehyung ve Jimin yorgun bir şekilde başlarını kaldırdılar ve sürekli gerginlikten dolayı bitkin bir şekilde esnediler. Sadece depremler arasındaki bu kısa, kuşku uyandırmayacak kadar sakin anlarda birkaç dakika dinlenebilmişlerdi.

"Tamam geliyorum." Tilki mırıldandı, bütün bedeni yorgunluktan titriyordu ama Taehyung ayağa kalktığı anda kolundan tutmuştu ve onu kemik kıracak bir kucaklamanın içine çekmişti. "Dikkat ol." dedi usulca ve Jimin'in dağınık pembe saçlarını karıştırdı. "Ve sapasağlam döndüğünden emin ol. Çocuklarını güvende tutacağım, merak etme."

Yanağına bıraktığı son bir öpücüğün ardından, Jimin sessizce küçük bir kalabalığın bir sonraki emirlerini beklediği karanlık okyanus kıyılarına doğru kayıp gitti.

Alfalardan bazıları teknelerin dalgalar tarafından şiddetle savrulmasını önlemek için suyun derinliklerinde dimdik dururken, diğerleri de dengesiz gemilere tırmanmalarına yardım etmişti. Jimin'i görünce birkaçı durmuştu ve biri Jungkook'a şüpheyle bakmıştı. "Efendim! Yanımızda omega mı götüreceğiz? Tehlikeli değil mi?"

Gözleri kısılan Jungkook, bulunduğu tekneden atladı ve dondurucu okyanus suyunda savaşarak ilerledi. Jimin'e ulaştığında, elini eşinin kürek kemiklerinin arasına koyarak onu öne doğru itti. "Eşim tilkilerin tahliyesine öncülük edecek. Omega olup olmaması önemli değil, değil mi? Bunu yapabilecek tek kişi o ve çok sayıda hayat ona bağlı. Bunu yapamayacak olanlarınız var. Bir omeganın talimatlarını takip etmek sorun ettiğiniz son şey bile olmamalı. Sadece burada kalın ve bekleyin."

Jungkook'un keskin sözlerinden sonra, başka hiç kimse konuyla ilgili şikayette bulunmaya cesaret edememişti. Sessiz ve hızlı bir şekilde çalışmışlardı, ancak dağın uğursuz gümbürtüsü güçlendiğinde ve içlerini huzursuzlukla doldurduğunda durmuşlardı. Her teknede iki kişi olmalı, diye yönlendirdi Jungkook. Bunların sadece üçte biri aslında siyah kurt sürüsüne gidecekti, çünkü zaten pek çoğu kalmamıştı. Diğer herkes adaya mümkün olduğu kadar çok tilki taşımaya çalışacaktı. İkinci kez gitmek için zamanları olmayabilirdi, bu yüzden bu konuda stratejik olmaları gerekiyordu.

the scent of miracles | kookmin (omegaverse) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin