22- göremeyeceğini kim söyledi?

2.8K 315 63
                                    

“ilacım olduğunu kabullenmek için buradayım

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

ilacım olduğunu kabullenmek için buradayım.
vazgeçemezdim.
ve işte, yine dizlerimin üzerine çöküyorum.
hiçbir şey istemiyorum.
sadece, hayatımın en mutlu yılı için teşekkür ederim sana.

"Çok iyi, Jungkook. Devam et, bir adım daha. Yapabilirsin."

Seokjin'in sürekli onaylamaları, yüzü zaten acıyla buruşmuş Jungkook'a ulaşmış gibi görünmüyordu. Şifacının koluna bütün gücüyle tuttuğu için parmak eklemleri beyaza dönmüştü.

"Yapabileceğimi sanmıyorum..." diyerek inledi. Vücudunun yaralı tarafına daha fazla ağırlık vermeyi reddederek yana eğildi ve tam orada, sığınağın birkaç adım ötesinde durdular.

"Denemen gerekiyor, Jungkook. Eğer bacağını kullanmaya çalışmazsan, bir süre sonra bacağın gerçekten işe yaramaz hale gelebilir. Kaslarını aktif tutmalısın."

Jungkook hayal kırıklığı içinde bağırmak üzereyken durdu. Açık ağzı kapandı ve gözleri önünde yuvarlanan minik, pembe tilkiyi takip etti.

Jimin bütün sabah oyun oynamıştı, ne zaman bir araya gelseler aynı derecede eğlenceli görünen Taehyung'a eşlik etmişti.

Ancak şimdi, tilkinin dikkati tamamen Jungkook'a odaklanmıştı. Pembe tüyleri uçuşurken arka pençeleri üzerinde oturmuştu, kuyruğu havadaydı ve kurda meydan okurmuş gibi gözleri güzel bir şekilde parlıyordu.

Sanki Jungkook'u peşinden koşturmaya davet ediyormuş gibiydi.

"Hey, şu anda ayaklarımın üzerinde duramıyorum diye beni kışkırtmaya çalışma. İstersem seni bu hâlde de yakalayabilirim." Jungkook tek kaşını kaldırarak gülümsedi.

Jimin insan formunda olsaydı, kesinlikle kıkırdadı. Ama bu haliyle, Jungkook'u aynı şekilde teşvik eden o küçük gıcırtılı sesleri çıkarmıştı.

Jungkook pembe tüy yumağına doğru topalladı. Jimin geriye doğru zıplamadan ve küçük bir uluma sesi çıkarmadan önce, Jungkook bir fit kadar yakınına yaklaşana kadar sabırla bekledi.

Jimin, Jungkook'un ciddi anlamda yorulduğunu söyleyene kadar bunu birkaç kez yapmışlardı. Sonrasında ise, Jungkook'un yanına gelmesini beklediği bir ağacın yanında durmuştu.

Jungkook Jimin'in yanına geldiğinde, bir eliyle ağaca tutunurken diğer eliyle tilkinin küçük tüylü bedenini kavradı. Ardından muzaffer bir gülümsemeyle onu havaya kaldırdı.

"Seni yakaladım!"

Galibiyetini gerçekten kutladıktan sonra, Jimin kıpırdandı ve ön pençesini Jungkook'un omuzlarına atıp yanağını yalayarak alfayı güldürdü.

"Kes şunu... gıdıklanıyorum."

Jimin durdu ve hemen ardından Jungkook'un omzundan atladı. Tatlı bir fısıltı ile daireler çizerek zıpladı ve son bir kez olduğu yerde zıpladı. Sonrasında sahneyi uzaktan izlemiş olan fakat şimdi Jimin'in dikkatini yeniden kazanmak için sabırsızca uluyan Taehyung'un peşinden koşmaya başlamıştı.

the scent of miracles | kookmin (omegaverse) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin