“her şey sana bağlı,
izlemekten başka şansım yok.
sonun ne zaman geleceğini bilmiyorum,
her şey senin sözlerinle belli olacak.”—
Yağan yağmurun sesi mağarada yankılanıyordu.
Jimin mağaranın karanlığının bir köşesinde kıvrılmış bir şekilde oturuyordu. Yapraktan yaprağa damlayan yağmurun sesi tilki kulaklarında yankılanıyordu. Her bir damla yüzeye çarpıp bir milyon mikro inciye dönüşüyordu, bir daha asla görülemeyeceklerdi.
Bir parçası onlar gibi olmayı diliyordu. Düşebilir ve geçmişin bir parçası olabilirdi, karanlığı ve artık yabancısı olduğu bu dünyayı bırakabilirdi böylece.
Jungkook tıpkı söz verdiği gibi birkaç saat sonra dönmüştü.
Mağarada kalmaları uzun vadeli bir çözüm değildi, ama Jungkook orada rahat etmeleri için elinden geleni yapıyordu. İki kardeşe yemek ve battaniye getirmesi bunun kanıtıydı.
"Hey... Jimin?"
Pembe tilki, varlığını zar zor kabul ettiği Jungkook'a bir kez bile bakmamıştı, ta ki kürklü battaniyelerden birini yüzüne fırlatılana kadar.
"Buraya gel ve sen de ye. Açlıktan ölmekle kız kardeşine yardım edemezsin."
Jungkook'un aceleyle yaktığı küçük kamp ateşi, zifiri karanlık karanlığı az da olsa aydınlatıyordu; en azından kurdun yüzündeki taze pençe izlerini belli ediyordu. Kendi eseriydi o izler.
Jimin alfanın yüzündeki izleri görünce bakışlarını yere indirdi ve bir saniyeliğine bile olsa, kontrolünü kaybettiği için kendini suçlu hissetti.
Şiddet yanlısı biri değildi ve şaşırtıcı derecede yardımsever olan bir kurdu kesinlikle incitmek istemezdi; ama duygularını kontrol edemediği bir andaydı.
Yine de o kadar derin bir kesik bırakacağını tahmin bile edememişti. Korkuları ve kalbindeki gerginlik onu tamamen ele geçirmişti o an.
"Onu kontrol ettin mi?" diye sordu Jungkook hareketsizce yatan kızı işaret ederek.
Omega tilki kollarını titreyen dizlerine sararken alfanın bakışlarından kaçındı ve başını salladı.
Buraya geldiklerinden beri kız kardeşine hiç bakmamıştı. Umursamadığı için değildi... Korktuğu içindi.
Kardeşini ölü bulma korkusu kendisi ölesiye korkutuyordu. Her aklına geldiğinde deli gibi yerinde sallanıp mümkün olduğu sürece gerçekleri görmezden gelerek gözlerini ve kulaklarını kapatıyordu.
Jungkook Jimin'in bunu yapamayacağını anlayınca, küçük tilki çocuğun yanına ilerledi ve çöktü, kızın nefesini ve sıcaklığını kontrol etti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the scent of miracles | kookmin (omegaverse)
Fanfiction'Uzak dur,' demişlerdi. 'Büyük siyah kurttan uzak dur. Eğer durmazsan, senin gibi küçük tilkileri bir anda yutar. Kulağından kuyruğuna kadar yer ve bir daha asla evine geri dönemezsin.' alfa jungkook & omega tilki jimin - ao3 çevirisidir, yazardan i...