“ters giden bir şey yok,
sadece kuruntularım var.
bana güvence verebilir misin?
hâlâ kafamın içindesin,
keşke oradan gelip beni öpebilseydin.”—
Zihinsel olarak birkaç gün boyunca kendilerini hazırlamış olmalarına rağmen, diğer sürüye doğru yürümek hâlâ sinir bozucu bir olaydı.
Yoongi ve Namjoon, durumu nasıl ele almaları gerektiğini tartışarak önden yürüyorlardı. Onları yakından takip eden Taehyung ise alışılmadık derecede sessizdi ve görünüşe göre düşüncelere dalmıştı.
En arkalarında ise, aralarında biraz mesafe bırakarak yürüyen Jungkook ve Jimin vardı. Yaralı alfa ayakta durabilmek için kalın, uzun bir sopa kullanıyordu ama Jimin böyle dengesiz bir zemine sahip arazide yürürken hâlâ Jungkook'un yanından ayrılmaya cesaret edemiyordu. Ayaklarının altındaki ıslak toprak sürekli kayıyor ve tehlikeli bir kaymaya yol açıyor gibiydi.
Ufukta beliren ilk yaşam belirtisi bir duman iziydi; ardından uçsuz bucaksız tahıl tarlaları ve nihayet ahşap kasaba duvarları göründü.
Karşılarındaki manzaraya bakarak kasabanın sakin olduğu söylenebilirdi, ama Jimin'in midesi kasabanın içine girdikçe rahatsız edici bir şekilde sıkışıyordu.
Bu manzara, dumanlar, tanıdıktı. Hayatının küle döndüğü kasabasına döndüğünde de aynı manzarayı görmüştü.
Jimin'in ne kadar solgunlaştığını fark eden Jungkook, parmaklarını birbirine geçirdi ve omeganın elini daha da sıktı. "Endişelenme. Bu sadece bir kamp ateşi, " diye mırıldandı, sesi kendi sesiyle alfa sesinin yumuşak bir karışımıydı.
Jimin irkildi, hislerinin bu kadar kolay okunmasından utanmıştı. Fakat sonra sertçe yutkundu ve yavaşça başını salladı. "Umarım öyledir."
"Öyle, biliyorum. Pişirdikleri yemeğin kokusunu alabiliyorum."
Doğruydu. Yükselen paniğinden dolayı dikkati dağılan Jimin, havayı dolduran lezzetli kokuları fark etmemişti; ama şimdi fark ettiği için sonunda rahat nefes alabilmişti. Kastığı kasları gevşemişti.
Yolun geri kalanı, rahat bir nefes veren bacağı yaralı olan Jungkook için bile yürümeyi çok daha kolay hale getiren insan yapımı yollar sayesinde rahat geçmişti.
Jimin, bu kadar iyi dayandığı için onu övmek için destekleyici bir şekilde Jungkook'un omzuna hafifçe vurunca, alfa utangaç bir şekilde başını eğmişti ve etraflarındaki herkes kıkırdamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the scent of miracles | kookmin (omegaverse)
Fanfiction'Uzak dur,' demişlerdi. 'Büyük siyah kurttan uzak dur. Eğer durmazsan, senin gibi küçük tilkileri bir anda yutar. Kulağından kuyruğuna kadar yer ve bir daha asla evine geri dönemezsin.' alfa jungkook & omega tilki jimin - ao3 çevirisidir, yazardan i...