“hayaller kurup kara dolaplar çeviriyorsun,
sen bir zehirsin.
tüm arkadaşlarım senin şüphe uyandırıcı biri olduğundan bahsediyor,
ve biliyorum ki bu doğru.”—
"Uh… Jimin'i almaya geldim ben?" Jungkook, tıpkı olması gerektiği gibi, utanç içinde başını öne eğdi.
Taehyung önündeki alfanın darmadağınık görüntüsünden hiç etkilenmemiş gibi ona baktı.
"Oh, gerçekten mi? Peki Jimin'in seninle gelmek isteyeceğini sana düşündüren nedir?"“
"Şey... benim omegam olması yeterli değil mi?"
"Öyle mi? Gerçekten Jimin'in senin omega olduğunu düşünseydin, kızgınlığını başkasıyla geçirmezdin. Ayrıca yanına geldiğinde onun sıkıntı içinde olduğu gerçeğini de görmezden gelmezdin."
Taehyung iç çekerek başını salladı ve devam etti.
"Dürüst olmak gerekirse, ona neden böyle davrandığını anlamıyorum… iğrenç derecede tatlı olduğun hâlde ona kaba davranmaya devam ediyorsun. Bazen ondan gerçekten hoşlanıyor musun, yoksa içten içe nefret mi ediyorsun diye gerçekten merak ediyorum."
"Belki de ikisidir. Aşk ve nefret birbirlerinden o kadar da uzak duygular değildir. Değil mi Jungkook?"
Yoongi, Taehyung'un arkasında duvara yaslanmıştı. Hislerini belli etmemek için omuzlarını dik tutarak çenesini kaldıran Jungkook'a bakarak gözlerini kıstı.
Hyung'una ne kadar saygısı olursa olsun, kendini kanıtlamak istiyorsa sakin olması gerekiyordu.
"Yanılıyorsun, ondan nefret etmiyorum."
Jungkook'un kendini savunurkenki ses tonu, haklı olduğunu ispatlamıyordu.
İki sürü arkadaşı birbirlerine daha sert bir şekilde baktılar.
Taehyung ve Yoongi, Jungkook'un yüz ifadesinde ya da hareketlerinde bir samimiyet bulmaya çalışıyorlardı. Tanıdıkları arkadaşını arıyorlardı.
En sonunda Yoongi, Jungkook'un kendisini takip etmesini işaret ederek dışarıya çıktı.
İki alfa, kasabada yavaşça ilerledi. Küçük gruplar etrafta durup sohbet ederken, daha genç alfaların bazıları da eğitim almak ve birbirlerine karşı güçlerini test etmekle meşguldü.
Jungkook gözlerini kısarak Yoongi'nin onu nereye götürdüğünü merak etti.
Birkaç dakikanın ardından, muhafızlarla çevrili ve yumuşak hayvan kürkleriyle kaplı küçük, çitle çevrili bir yere ulaşmışlardı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
the scent of miracles | kookmin (omegaverse)
Fanfiction'Uzak dur,' demişlerdi. 'Büyük siyah kurttan uzak dur. Eğer durmazsan, senin gibi küçük tilkileri bir anda yutar. Kulağından kuyruğuna kadar yer ve bir daha asla evine geri dönemezsin.' alfa jungkook & omega tilki jimin - ao3 çevirisidir, yazardan i...