Hi shdg geldi yeni bölüm aşkımlar. Neyse okuyun siz dgsg.
Öykünün Ağzından.."Ya ışte sonra da birbirimize sarılıp uyuya kalmışız." dedim koltukta uyuklayan arkadaşım Burcu'ya. "Burcuu sen beni dinlemiyor musun canım benim" diye bu sefer ayağıma başını dürttüm. O ise kafasını yastıktan kaldırıp bana baktı ve "Kusura bakma ya en son 200. anlatışından sonrasını dinliyemedim." dedi. Ben ise bu haline kıkırdayıp "200 oldu mu ya? Ben daha fazla olmuştur diye düşünmüştüm" dedim. Bana sert bir bakış atıp kafasını yine yastığına gömdü. Oflyarak ayağa kalkıp telefonumu elime aldım. E aslında burcunun uyuklaması normaldi çünkü ben saat gece 12 gibi anlatmaya başlamıştım ve şu an saat 05:32'ydi. Ama o istemişti canım anlat anlat diye.
Bu saatte yapacak birşey bulamadığımdan yatağımın içine girdim ve gözlerimi tavana dikip uykumun gelmiyeceğine kanaat getirdim. Sonra ise dün Ayaz'ın bana yapmış olduğu doğum günü sürprizini düşündüm.
Dün gece Öykünün ağzından..."Aşkıım" dedim boynuna kollarımı yüz bininci kez dolarken. "Seni çok seviyorum ben yaa" O ise
"Biliyorum aşkım" dedi kollarını belime dolarken. Kollarımı boynundan çekip geriye doğru ittirdim ve "Ayaz öküz müsün ya!" dedim. Ellerimi elleri ile birleştirip belimdeki elleri ile beni kendisine doğru çekti. Sonra ise nefesini kulağıma doğru üfleyip "Seni seviyorum" dedi. Ben bu haline erirken o beni kucağına almış merdivenlerden yukarı çıkartıyordu. Son basamağa da basıp beni yere indirdi. Gözlerimi Ayaz'ın aşık olduğum gözlerinden çekip bulunduğumuz nefes kesici yerde gezdirdim. Burası teknenin en üst kısmıydı. Tavanı ve etrafı camdı. Aslında tabanı bile camdı. Birbirimizin gözlerini görmemizi sağlayan tek ışık yıldızlardı. Tekrar bakışlarımı Ayaz'a yönlendirdiğimde bir anda hafif klasik bir müzik etrafta yankılandı. Ayaz bana bir kaç adım atıp kollarını belime doladı ve "Bu dansı bana lütfeder misiniz?" dedi. Kollarımı boynuna dolayarak cevabımı vermiş oldum. Müzikle birlikte vücutlarımız uyum içinde ahenkle dans ediyordu. Şarkının bitiminde Ayaz beni son kez döndürüp yüzünü yüzüme sabitledi ve dudaklarını dudaklarıma değdirdi. Her geçen gün yeniden aşık olduğum adama bir o kadar daha aşık olduğumu hissettim. Ben Ayaz'ı kalbimdeki damarlarda hissettim ve yaşadım. Dudaklarımız nefes alma ihtiyacı ile aralandığında Ayaz alnımdan öpüp "Sesini kulaklarıma hissetmediğim her an kalbimi de hissetmiyorum ben. Gözlerim gözlerine bakmadığında her yer siyaha boyanıyor sanki. Bu eller ellerini tutmadığında canım çok yanıyor Öykü. Sensiz ölürüm demeyeceğim. Çünkü sensiz yaşarım ben. Ama ruhen değil bedenen yaşarım. Yaşayan bir ölüden farksız olurum. Kalbim atar ama boşluğa atar. Beni bırakma olur mu? Senin masumiyetine senin gözlerine kısaca seninle ilgili herşeye muhtacım ben küçük bir bebeğin annesine muhtaç olduğu gibi muhtacım sana. Ve ben seni herşey ve herkesden çok seviyorum" dedi. Yıldızların ışıltısı kirpiklerinde bir gölge oluşturmuştu. Ve ben o an bir kez daha Ayaz'ın kalbime dokunduğunu hissettim. Söylediklerine söyliyecek daha mükemmel bir sözcük aradım ama bulamadım. Bende gözlerinin en derinine baktım doya doya. Dakikalarca öyle kaldık. Sonunda ise Ayaz alnımdan öpüp elimi tuttu ve "Aç mısın?" dedi. Aslında sormasa acıktığımı bile fark etmezdim ama cidden acıkmıştım. Kafamı sallamakla yetindim. Merdivenlerden bir kat daha aşşağıya indiğimizde Ayaz bir kapıyı açtı. Burası teras gibi biryerdi. Açık alandı ve kocaman üzeri donatılmış bir masa vardı. Denizin gölgesi masa ile uyum içindeydi. Bir kez daha Ayaz'a baktığımda gülümsediğini gördüm.
Iki saat içinde yemeklerimizi yediğimizde uykumun geldiğini hissettim. Ayaz da hissetmiş olacak ki ellerimi elleri ile birleştirip terasın sonundaki küçük beyaz koltuğa doğru ilerlemeye başladı. Koltuğa oturup beni de kolları arasına aldı başımdan öptü ve"Seni seviyorum baş bela'm" dedi. Huzurla gülümserken "Seni seviyorum uyuz'um" deyip uykuya teslim oldum.
Şu an Ayaz'ın Ağzından...Emrenin de uyumuş olduğunu görüp offladım. Bu gün Emre ve ben Emrelerde Burcu ve Öykü de bizde kalacaklardı. Emre ile bu saate kadar oturup dertleşmiştik. Şimdi ise beyfendi uyuyakalmıştı. Ben ise Öyküye olan özlemimden uyuyamıyordum. Yattığım yataktan doğrulup yandaki komodinden telefonumu aldım.
Kime; Hayatımın Anlamı
Birtanem uyuyor musun?Kimden; Hayatımın Anlamı
Senin hasretinden mi? Hayır uyuyamıyorumKime; Hayatımın Anlamı
Oraya geliyorum bakKimden; Hayatımın Anlamı
Saçmalama Ayaz!Kime; Hayatımın Anlamı
Neden? GeliyorumKimden; Hayatımın Anlamı
Ayaaz! Yarın sabah görüşücez zaten saçmalama aşkım.Kime; Hayatımın Anlamı
Iyi bakalım. Uyu hadi sende. Sabah çabuk gelsin. Seni seviyorum..Kimden; Hayatımın Anlamı;
Tamam birtanem. Seni seviyorum...Gülümseyerek telefonu komodine geri koydum ve gözlerimi huzur ile kapadım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavimsi Hayaller
JugendliteraturOnlar karanlığın gölgesiyken birlikte mavi oldular. Kalpleri ile HAYALLER kurup hayal etmeyi öğrendiler. Gerçek aşk nedir bilmezken bir anda aşkın içinde buldular kendilerini. Siyaha yer yoktu onların hikayesinde çünkü onların Mavimsi Hayalleri vard...