Gözlerimi ağır bir şekilde kapatıp akan gözyaşlarımın sıcaklığını yanaklarımda hissettim. Son bir haftadır neredeyse her gün bu haldeydim.
"Yapma ama bu kadar Öykü" diyen Burcuya hissiz bir bakış atıp gözlerimi boş boş baktığım kapalı televizyona çevirdim. Çocukları anneme bırakmıştım. Bu yüzden içim rahattı.
Kafamı koltuğun başına yaslayıp gözlerimi kapattım. Kalbi sağ yanıma değmiyordu bir haftadır. Bir dakikada ağzımdan sinirle çıkan kelimeler yüzünden bir haftadır onsuzdum.
Kafamı yana çevirip gözlerimi açtığımda Burcu yoktu. Günlerdir yaptığı gibi yemiyeceğimi bile bile bana yemek hazırlamaya gitmişti kesin. Derin bir nefes alıp yerimde doğruldum ve yan sehpadan telefonumu aldım. Son bir haftadır tek aradığım numara olan Ayaz'ın numarasını tuşlayıp telefonu bir umutla kulağıma götürdüm. Yaklaşık üç dakika boyunca aradım aradım aradım. Ama açmadı.
Telefonu hızla karşı kanepeye atıp yumruğumu sıktım. Açmıyordu işte! Hiç mi özlememişti yoksa beni. Hadi beni geçtim çocuklarımızıda mı özlemlemişti.
Ağlamamak için dudaklarımı birbirine bastırıp gözlerimi tavana diktim ve kendi kendime "Dönecek Öykü. O sensiz yapamaz ki. Hem benim onsuz yapamayacağımı da biliyor. Beni ölüme sürükleyemez ki!" dedim. Söylediklerime kendim bile inanmıyorken onun hissedip geri dönme ihtimali yok denecek kadar azdı. Yüzümü ellerim arasına alıp gözyaşlarımı serbest bıraktım.
"Öykü hadi bak hiçbir şey yemiyorsun günlerdir. Hasta düşeceksin. Bunları ye" diyen Burcu'ya bakma gereği duymadan kafamı yana çevirdim. "Öykü yemen gerekiyor- bi dakika sen yine mi ağlıyorsun!" Hırsla Burcu'ya dönüp yine pişman olacağım kelimelerin ağzımdan çıkmasına izin verdim. "Ya yeter ama artık! Çık git bıktım usandım. Bir haftadır bana yardımcı olmaya çalışıyorsun ama olmuyor görmüyormusun! Ayaz olmadan ben bırak yemek yemeyi nefes dahi almak istemiyorum. Iyi değilim Burcu! Iyi olamıyorum. Artık bana kendine gel demek yerine oturup sessizce bekleyin. Yada çıkın gidin hayatımdan! Onsuz ben yokum anladın mı! Olamam."
Burcu beklenenin aksine elindeki tepsiyi sakince orta sehbaya koyup yanıma oturdu. "Bak Öykü ben sadece senin üzülmene dayanamıyorum. Iyi olmanı istiyorum. Ama madem sen sessizce yanında olmamı istiyorsun o zaman bende yanında sessizce dururum okey?" dedi ve anlayışla burukça gülümsedi. Iyi ki vardı bu kız ya "Iyi ki varsın Burcu" dedim ve kollarımı boynuna doladım. Oda saniyesinde ellerini belime yerleştirdi.
....Telefonumun zil sesi odayı doldurduğunda gözlerimi aralayıp telefonu karşı koltuktan aldım.
Arayanın gizli numara olduğunu gördüğümde merakla cevapla tuşuna bastım.
"Efendim" dedim kısılmış sesimle. Karşı taraftan bir ses gelmediğinde "Kimsin" dedim. Yeniden ses çıkmadığında ufak bir küfür savurup telefonu kapattım. Zaten günlerdir kötüydüm birde 5 gündür bu gizli numara arıyor ve ses vermiyordu. Omuz silkip kapalı televizyona bakmaya devam ettim.
....Selam. Sizce arayan kişi kim? Yorum ve votelerinizi bekliyorum. Iyi günleer ^^ :) :)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavimsi Hayaller
Ficção AdolescenteOnlar karanlığın gölgesiyken birlikte mavi oldular. Kalpleri ile HAYALLER kurup hayal etmeyi öğrendiler. Gerçek aşk nedir bilmezken bir anda aşkın içinde buldular kendilerini. Siyaha yer yoktu onların hikayesinde çünkü onların Mavimsi Hayalleri vard...