Prensesim

415 36 28
                                        

Evet uzun zamandır yeni bölüm yok çok üzgünüm. Neyse iyi okumalarr :)

Ayaz'ın Ağzından..
Ölmek nedir peki. Sadece kalbin durmasından ibaret mi ?
Ruhu da ölebiliyormuş insanın gün geçtikçe artan acılarla gittikçe derinleşen yaralarla. Ben çok şey beklemedim hayattan sadece biraz huzur ama olmadı. Hayat kinini hep yüzüme vurdu. Ne yapacağımı nerede duracağımı bilemedim bu yaşıma kadar. Ta ki onu görene kadar. O hayatımdayken hayal dünyasındaydım sanki. Şimdi ise o yoğun bakımda gözleri kapalı yatarken büyük bir kabusun içine sürükleniyordum. Ben onsuz kimdim ki sanki? Onsuz iyi bir insan bile değilken beni değiştiren melek 'o' değil miydi? Ayaklarım istemsiz bir şekilde yoğun bakım camının önüne geldiğinde yanaklarımda bir sıcaklık hissettim. Ah ağlıyordum değil mi? O kadar halsizdim ki ağladığımı bile fark edemiyordum.

Evet sevmiştim hemde herşeyden çok. Biz mutlu sona giderken birşeyi unutmuştuk. Mutlu sonun olmayacağını. Çünkü mutlu olsaydı sonu olmazdı.

Gözyaşları yanaklarımdan hemen silip, gün geçtikce zayıflayan bedenin sahibi yoğun bakımın ardında öylece yatan meleğime çevirdim gözlerimi. Öyle masum uyuyordu ki.. Gözleri kapalıydı, o güzel kahverengi gözlerini öyle özlemiştim ki. Kokusunu içime çekemeyeli 2 hafta oluyordu. 2 haftadır sanki hayat durmuştu bize. Sahi doktor ne demişti?
"Bizim yapacak birşeyimiz yok. Öykü hanım gözlerini açarsa yeni geliştirilen teknoloji ile tedavisi hızla yapılacak. Fakat gözlerini açması imkansız gibi birşey. Çok zayıf bir gövdesi var ve böyle birşeye dayanıp uyanabileceğini sanmıyorum. Çok üzgünüm Ayaz bey.."
Doktorun 1 hafta önce söylediği sözler kulağımda yankılanırken elimi duvara hızla vurdum. Nasıl olabilirdi böyle birşey! Nasıl açamazdı gözlerini. Açmak zorundaydı. Benim yaşamam için, çocuklarımızın annesiz kalmaması için uyanmak zorundaydı. Uyanıp beni yaşama döndürmek zorundaydı.

..
Yoğun bakım kıyafetlerini son kez kontrol edip hemşirenin talimatı ile meleğimin yanına gittim. Makinalara bağlanmış bedenini öyle güzeldi ki. Gerçi o her hali ile güzeldi.

Yanında ağlamamak için söz verdim kendi kendime. Öykü ağlamama dayanamazdı çünkü.

Ellerini avcumun içine alıp
"Birtanem" dedim. Ve devam ettim. "Herşey güzel olmalıydı. Olmalı, olacak. Eylül ve Ares iyi merak etme sakın. Seni çok özlüyorlar sadece. Beni soracak olursan ben iyi değilim Öykü.. Hiç ama hiç iyi değilim. Senin yerine bu hastalığı keşke ben çeksem. Sen iyleş sana verilen bu acının 10 katını verseler ben katlanırım. Ben senin için ölürüm be hatun.."
Avcumun içinde öyle hareketsizce duran ele bir öpücük kondurdurdum.

Minik elin yavaşca kıpırdaması ile gözlerimi hızla kırpıştırdım. Elini oynatmıştı. Prensesim elini oynatmıştı.!

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 09, 2015 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Mavimsi HayallerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin