Karin

1K 78 10
                                    

Onları yeniden beraber görebileceğimi tahmin dahi edemiyordum. Hepsinde teker teker gözlerimi gezdirdim. Son zamanlardaki en içten gülüşüm yüzüme yerleşmişti. An saçlarını kestirmişti, üzerinde her zaman favorisi olmuş beyaz elbiselerinden biri vardı. Onu özlemiştim. O da beni özlemiş olmalı ki koşarak üstüme atladı. Botan elleri cebinde öylece bize bakıyordu. Yüzünde var olan tebessüm zorla seçilse de beni görmekten hoşnut olduğu belliydi.

Eris ise Daren'in yanındaydı. Bu beni şaşırtmıştı. Daren'e bir şeyler anlatıyordu. Bunu yaparken fısıldaması da işin garip tarafıydı. Daren kısa cevaplar vererek onu onaylıyordu. Burada ne dönüyordu?

Eris, Botan ve Anastasia neden buluşmuştu? Burada olduğumu nereden biliyordular? Kafamda cevabı olmayan onlarca soru belirdiğinde asılan suratımla Anastasia'yı kendimden uzaklaştırdım. Anastasia şaşkın bir şekilde bana bakarken Eris'e döndüm.

"Ne anlatıyorsun Eris?"

"Şey." dedi Eris. Düşünmeye başlamıştı. Beni inandıracak bir şey arıyordu. Daren elini Eris'in omzuna koydu. Ona destek vermek istercesine yapmış gibi görünse de yüzündeki umursamaz ifade bunu tersliyordu.

"Sadece Altair'in seni öldürmeyi planladığından bahsetti. Senin zaten bildiğini bilmedikleri için de senden saklamamı istedi falan."

Eris önce Daren'e sinirle baksa da ardından şaşkınlıkla bana döndü. Bunu yapan sadece o değildi. Diğerlerinin bakışlarını da üzerimde hissedebiliyordum. "Biliyor muydun?" dedi şaşkınlığın yerleştiği sesiyle.

"Evet." diye mırıldandım.

"Niye söylemedin ki?" dedi hayretle. Sinirleniyordu. Ona söylememi beklediğini biliyordum ama, ona söyleseydim abisini karşısına alırdı. Şuan olduğu gibi. Ve ben onun başını kendiminki gibi belaya sokmak istemiyordum. Bunları dile getirmek için dudaklarımı araladağımda Eris elini havada salladı. "Boşver. Önemli olan bu değil. Önemli olan senin iyi olman. Abim kafasına seni öldürmeyi takmış ve bu çok sinir bozucu. Beni kaybetmeyi göze aldığı anlamına geliyor bu ve cidden bok gibi hissettiriyor. Ama bunu yapmasına izin vermeyeceğim."

"Vermeyeceğiz." dedi Anastasia elini yumruk yaparak. Botan'a baktığımda sırıtıyordu. "Birilerinin ufaklığı koruması lazım." dedi alayla. Gözlerimi devirdiğimde Anastasia kıkırdadı. Ardından birbirimize bakıp gülmeye başladık.

Böyle ciddi bir durumda bile gülebiliyorduk. Hayat gerçekten çok garipti. Bir çift kırmızı gözle göz göze geldiğimde gülümsediğini görüp gülümsedim. Dil çıkardığında kıkırdayarak dilimi çıkardım. Göz kırptı ve ardından bana bakmayı bırakarak yanımıza geldi.

"Ne de olsa yakın bir zamanda ölüm ilanlarınız yayınlanacak bizde kalmaya ne dersiniz?"

"Biz?" dedi Eris. Bense ölüm ilanlarındaydım. Ölüm ilanı.. Altair beni hayatından çıkarabilirdi ama aynısının Eris içinde geçerli olduğunu sanmıyordum. Yanılıyordum demek ki. Kardeşini bile önemsemeyen lanet olası herifin teki miydi? Ona olan öfkem gün geçtikçe büyüyordu.

"Araf'la aynı evde kalıyoruz. "

Üçü de bana dönerken kafamı aşağı yukarı salladım. "Sorun olmaz mı?" dedi Anastasia.

"Olmaz." dedim. Daren bana yandan bir bakış atınca omuz silktim. Evi benimsediysem ne olmuş? Sadece evi kendi evimmiş gibi görüyordum. Bunda anormal bir şey yoktu yani.

Botan "Gidelim öyleyse." diyerek hareketlendiğinde eve doğru yürümeye başladık. Daren önden gidiyordu. Gerçekten anlayışlı biriydi. Hakkındaki her şey mükemmel gözüktü gözüme. Mükemmel değildi biliyordum ama, öyle gibiydi. Eve vardığımızda Anastasia "Wow.." diye mırıldandı. Eris Daren'e hayalet görmüş gibi bakıyordu. Zengin olan herkese attığı bakıştı bu. İçeri geçip koltuklara oturduk. Onlara kısaca içinde bulunduğum durumu anlattım. Ama Daren ve diğerlerinin taraf lordu olduğu ayrıntısını atlayarak.

"Bu yüzden sormuştun farklıları." dedi Eris. Kafamla onu onayladım. "Bu gerçekten kafa karıştırıcı." dedi Anastasia. Yüzünde endişeli bir ifade vardı. Kafamı iki yanıma salladım.

"Artık alıştım. Akışına bırakıyorum."

An zoraki bir şekilde gülümsedi. Botan ise koltukta biraz doğruldu. "Yani şeytanlardansın." diye mırıldandı.

"Evet."

"Neden?"

"Akışına bıraktım."

Botan göz devirdi. "Ateşin güçlü mü bari?" dedi ardından alayla. Bu benim de merak ettiğim bir konuydu. Ulysses kelimenin tam anlamıyla bir gizemdi. Belirli bir sıralaması yoktu. Üstelik beni çok çabuk efendisi olarak kabul etmişti. Aşırı derecede kafa karıştırıcıydı konunun kendisi. Ve Botan sorana kadar aklıma gelmemişti bile. Uzun süre cevap vermeyince Eris "Numarasını söyle yeter." dedi.

Ellerimi iki yanıma açtım. "Bir numarası yok."

"Ha?" dedi Eris. Botan da sonunda bir ifadede bulunabilmişti. Şaşkınlıkla bana bakarken "Ben de bilmiyorum. " dedim.

Botan kafama vurdu. "Numarası olmayan ateşle anlaşmaya mı girilir?"

"O an çok merak etmiştim."

Botan aptal derken koltukta gerisine yaslandı. Daren elindeki tepsiyle yanımıza gelip tepsiyi masaya bıraktı. Kahve yapmıştı. Eline bir kahve bardağı alıp uanıma otururken ben de kahvelerden birini elime aldım. Cidden aptallık mı yapmıştım?

"Ulysses basit bir ateş değil." dedi Daren. Konuşması dördümüzün de dikkatini ona çekmişti.

"Efendisini kendisi seçiyor. Araf o listeden farklı bir ateş söyleseydi de karşısına Ulysses'ten başkası çıkmayacaktı. Gerçekten güçlü bir ateştir. Seviyesi Louhi'ninkiyle eş diyebiliriz. Ama sıralamada olsaydı 2.liği alırdı. Yüzyıllardır dikkatini çeken biri yoktu. Zaten Araf da onun ikinci sahibi."

"Cidden mi?" diye böldüm lafını. Gözlerini devirdi ve "Cidden." dedi. "Şimdi sus." Dudaklarımı birbirine bastırıp kafama aşağı yukarı oynattım. Merak etmiş olamaz mıydım yani? Niye tersliyordu ki?

"Önceki efendisinin ismi Karin'di. Bir kadındı ve üzerinde zihinsel baskı kurulamıyordu. Vücudu küçükken deney tahtası olarak kullanılmıştı ve sadece birini öpmesi bile karşısındakinin ölümüyle sonuçlanıyordu. Günün birinde onu öldürmek için bir araya gelindi. Karin'i öldürmeyi başardılar. Karin'in ölümünden sonra da Ulysses onu öldürmeye katkısı bulunan herkesin önce ailesini sonra da kendilerini öldürdü. Korkunç bir ateştir. Sadece efendisine sadıktır."

Fark ettiğim bir ayrıntı tenimi ürpertti. Kanım donmuştu sanki. "Yani ben Altair yüzünden ölürsem.." dedim. Devamını getirememiştim. Diğerleri de bu ayrıntıyı fark ederken Daren de zaten fark ettiğimiz şeyi yineledi.

"O da Eris'i öldürecek."

♡◇☆♧Bölüm Sonu♥◆★♣

Üzgünüm. Robin aşkımla evlenme hayalleri kurarken haftasonu geçmiş O.o

Araf Ulysses'i kontrol ediyor etmesine ama Ulysses yüzünden yeni endişeleri de doğuyor. Finalinde Araf'ı öldürüp toplu katliam mı yapsam :)

Sonra da beni öldürürsünüz. Biliyorum .s

Medyadaki;Karin.

Neden belki de sadece ismi geçecek bir karakter için resim koydum bilmiyorum .s

Çok kısa bir bölüm farkındayım. Bunu telafi edeceğim>. <

MutasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin