Yeni Kral

863 69 12
                                    

Sabah haberlerine bakmak için televizyonu açmış ve gördüğüm şeyle şok olarak birkaç saniye boyunca kalakalmıştım. Aynısı yanımda bulunan diğer kişiler içinde geçerliydi. Kier odanın bir köşesindeki ev telefonuna yavaş adımlarla gitmiş ve bir numarayı tuşlayıp telefonu kulağına götürmüştü. "Gel ve bize ne olduğunu anlat, babalık."

Ve dakikalar sonra kapı çalmıştı ve şuan hepimiz, Mikail'in evinde bulunan herkes, Braeden'ı çevrelemiş, ona soru soran gözlerle bakıyorduk. Braeden derin bir nefes alıp "Neden böyle baktığınızın açıkça farkındayım." diye mırıldandı. Gür kaşları çatılmıştı. Elini alnındaki kahverengi tutamlara atıp saçını gerisine attı. "Kral öldü ve bir oğlu da yok. Bu yüzden ölmeden önce yerine benim geçmemi istedi. Ve bende kabul ettim."

"Biz kraliyeti yıkmak istiyorduk, babalık." diye sızlandı Daren. "Kraliyetten olmayı değil."

"Biliyorum, evlat. Ama reddedersem Kota kral olacaktı ve onun nasıl bir manyak olduğunu biliyoruz."

Mikail iç çekerek onu onayladı. "Onun kafasını yaşamak istiyorum."

Eris, Mikail'i ve Braeden'ı onaylar şekilde kafasını aşağı yukarı salladıktan sonra kısık ama duyulabilir bir sesle-günlerce bir odaya kapanıp ağladığından sesinin kısılmaması imkansızdı- konuştu. "Onu tanıyorum. Ara sıra bizim eve gelirdi ve bir şeyler anlatıp uzun uzun gülerdi. Tek başına. Gerçekten kaçık biri, ondan küçükken korkardım."

Mikail'le Eris bir anda çok iyi olmuştu. Mikail, Eris'in kendini kapattığı odaya girmişti ve Eris aynı gün içinde o odadan çıkıp aramıza katılmıştı. Ve korktuğum üzere benden nefret falan da etmemişti. Mikail ne söyledi bilmiyorum ama ona minnettarım. Eski Eris'i bize geri kazandırmıştı. Sadece daha fazla gülenini. Kaldıramayacakları kadar büyük şeyler yaşayan kişilerin, normalde güldüklerinden daha fazla güldüklerini biliyordum. İç çektim. Sonuçta o abisini çok severdi.

"Hem belki de böyle devam ederiz. Ben aranızdan birine devrederim. Siz de kendi çocuğunuza ve bu böyle devam eder." Braeden gülerek konuştuğunda Kier ciddi bir ifadeyle "Tek düz ben olduğumdan.. kimin çocuğu olduğunu tahmin etmek zor değil." dedi. Mikail'e dönerek şaşkınlıkla sordum. "Sen.. erkeklerden mi hoşlanıyorsun?"

"Oh bilmiyor muydun?" dedi Daren. "Sevgilisi bile var. Bu yüzden bizi evden kovmaya çalışıyor. Sevişmeden duramıyor beyfendi."

"Mikail." dedim alınmış gibi. Kınayan bir bakış attım. "Söylemeni beklerdim."

Mikail güldü. Tatlı bir gülüştü ama söyledikleri hiç tatlı değildi. "Sanki çok yakınmışız gibi konuşuyorsun. Hiçbir zaman söyleyeceğim kadar yakın olmadık."

Daren Mikail'e dirsek atarken "Bu ağırdı." dedi. Ardından bana bakarak konuştu. "Sen ona aldırma. Aptal o."

Elimi havada salladım. "Alınmadım. Çok yakın olmadığımız hepimizin bildiği şey." Yine de alındığım gerçeği yadsınamazdı. Sahte bir gülücük sundum. Daren kafasını yana yatırıp bana baktı. Gözleri bu gülücüğün sahte olduğunu bildiğini vurgular nitelikteydi.

Braeden biraz daha durup ayrıldı. Ben de o gittikten sonra balkona çıktım. Çok geçmeden biri yanıma geldi ve burnuma bir demet çiçeği soktu. Çiçeği kokladıktan sonra çiçeği tutan elin sahibine döndüm. Eris'e. Ona gülümsedim. Gülümsedi ve çiçekleri gözüme soktu. Gülerek elinden aldım.

"Mikail'e tam bir göt deliği olduğunu söyleyip yüzüne içtiğim suyu fırlattım. Keyfin yerine gelsin artık."

Ona inanamaz bir şekilde baktım. "Sadece şaka yapıyordun." dedi. Ardından omuz silkti. "Gerçekten kabaydı bu yüzden sinirlendim."

MutasyonHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin