"Kim alamazsın demişti acaba? Aldım işte belgeleri" diye kahkaha atarak uzattı Eris belgeleri. Tam alacakken de geri çekti. Pekala böyle yapacağını biliyordum. Daren kaşlarını çatmış Eris'in ne yaptığını kavramaya çalışırken Eris kaşlarını aşağı yukarı oynatıp sırıttı.
"Beceriksiz olduğumu iddia ettiğin için bir özür borcun var galiba."
"Öyle mi?"
"Öyle."
Gözlerimi gözlerine diktim. Ve ardından "Beceriksiz değilsin. Belgeleri al diye öyle dedim." dedim. Eris kıkırdadı. Ardından elindeki belgeleri kafama geçirip kendini koltuğun üzerine bıraktı. "Biliyorum. Sadece küçükken kandığım şeyi yaptığına göre bu iş gerçekten önemliydi. "
Kafamdan aşağıya masanın üzerine belgeler dökülürken Eris tekrar kıkırdadı. Daren sonunda kaşlarını çatmayı bırakıp belgeleri eline aldı ve tek bir yere topladı.
"Teşekkürler." diye mırıldandı ve ardından yüzüne etkileyici bir gülümseme yerleştirdi. Eris'i tavlamaya çalışıyorsa buna izin veremezdim. Boğazımı temizleyip "Sai'dan ne haber?" dedim. Eris'in bakışları hemen beni buldu. "İyi. Bu sıralar pek görüşmüyoruz ama."
"Bu canını sıkıyor olmalı."
"Tabiki." dedi Eris. "Aynı tarafta olsaydık daha iyi olurdu."
"Düşman değilsiniz demi?"
"Hayır. Elflerden o."
Kafamı tamam anlamında salladım. "Sonuçta ben sevgilimle düşman taraflarda olmak istemezdim." diye mırıldandım. Daren aramızda geçen konuşmalara pek katılmıyordu. Çünkü çoğunlukla fransızdı. Ama olayda geçen bir şeyi bana sorabiliyordu. Şimdi olduğu gibi.
"Sevgilin mi var?"
Ben daha cevap vermek için dudaklarımı bile aralamamışken Eris kıkırdayıp lafa atladı. "Araf evli biri bilmiyor musun?"
Daren'in gözleri yaşadığı şokla ardına kadar açılırken ben kafamı iki yanıma sallayıp "Eris" diye sızlandım.
"Ne? Evli olduğunu söylememen senin suçun." dedi kıkırdarken. Daren gözlerini kısıp bana baktığında kafamı masaya gömdüm. Ciddiye almıştı. Ne rezil bir durumdu. Şimdi Eris evli olduğum kişinin Alya olduğunu söyleyecekti ve ben yerin dibine girecektim.
"Şaka yapıyor." diye homurdandığımda Eris gücenmiş gibi elini kalbine koyup "O sarı kafa ben senle otururken gelip kocamdan uzak dur derken iyiydi ama." dedi.
"Her kardeş abisiyle evlenmek ister." dediğimde Daren'in yüzünde çarpık bir sırıtış belirdi.
"Abinle evlenmek mi istiyorsun?"
Gözlerimi kısıp atabildiğim en kötü bakışı attım. Ardından kafamı masadan kaldırıp "Kapatalım şu konuyu." diye homurdandım. Yine kahvaltıyı burada yaptıktan sonra Eris'e belgeler için teşekkür edip mekandan ayrıldık. Ben evin yolunu tutmuştum ki Daren kolumdan çekiştirerek yönümü değiştirdi. Beni kolumdan çekiştirmeye başladığında homurdanıp kolumu çekmeye çalıştım ama sadece çalıştım.
Geldiğimiz yer tarafın merkez binası olmalıydı. Kurukafalardan oluşan bir geçit üzerinde kargaların uçuştuğu sislerle çevrili bir bina. Korku filmi seti gibiydi. Ürkmedim desem yalan olur. Kurukafalardan oluşan yolda sürüklenirken sordum.
"Gerçek mi bunlar?"
"Evet. "
"Kimin?"
"Tarafına ihanet eden şeytanların."
"Sergi malı mı bunlar? Ölülerine saygınız yok mu?"
"Yaşarken bana saygı gösterdiler mi?"
Ağzımı aralamıştım ki "Başımı ağrıttın." diye homurdandı. Bunun sus demek olduğunu biliyordum. Dudaklarımı birbirine bastırıp sustum. Bir tünele girdik ama çıkışımız çok çabuk olduğu için ne olduğunu pek göremedim. Tarafın binasının önüne geldiğimizde kapıyı tekmeleyerek açtı. Yanan sütunlar vardı. Merdiven de yanıyordu. Merdiven yanıyordu ve bu çılgın beni merdivene doğru sürüklüyordu!
"Ölmek için daha çok gencim." deyip onu geriye doğru çekiştirdiğimde gülerek arkasını döndü.
Kızıl saçlarını boştaki eliyle gerisine atıp sırıttı. "Korkuyorsun." dedi gülerek. Arkasına bakıp "Ateşten.." diye mırıldandı. Korkuyordum tabi. Ateş yakıcıydı. Niye korkmayayım?
"Şeytanlar ateşi kontrol eder."
"Ee.." dediğimde sırıttı ve kolumdaki eline baktı. "Sanırım sana ufak bir gösteri sunmalıyım."
"Louhi.." dedi ve demesiyle kolumun etrafını kan kırmızısı bir alevin sarması bir oldu. Ama canımı acıtmıyordu. Daha çok tenimi okşuyor gibiydi. Kaşlarım çatılırken "Ateşi kontrol ederiz." dedi. "Yakıcılığını, boyutunu, sönüp sönmemesini her şeyini." Elini kolumdan çekti ve çekmesiyle ateş de kayboldu. Bense büyülenmiş bir şekilde hala koluma bakıyordum. Mükemmeldi. Sonunda bakışlarımı kolumdan çekip Daren'e yönelttiğimde gülümsediğini gördüm.
"Louhi ne?"
"İsim."
"Ne ismi?"
"Kontrol ettiğim ateşin. Çok yakıcı bir ateş ve direk ölüme yol açıyor. Mükemmel değil mi?"
Ona şaşkınlıkla bakakaldım. Ne yani ateşler canlı varlıklar mıydı?
Tekrar kolumu tuttuğunda homurdandım. Beni merdivenlere tekrar yönelttiğinde korkmuyordum. Merdivenleri çıktık ve oradaki kapıyı da tekmeleyerek açtı.
"Ne terbiyesizce." dedi içerideki siyah saçlı genç kitabından kafasını kaldırmazken.
"Size böyle şeyler yakışmıyor,lordum. Ve yanındaki. "
Kitabını geriye attı ve oturduğu yerden kalkıp yanımıza geldi. Daren elindeki belgeleri ona uzatırken genç adam, dudaklarını büzdü. Belli ki belgelerden haz etmiyordu.
"İncele. Hepsini. " dedi Daren keyifli bir tonda. Bu durumdan zevk alıyor gibiydi. Genç, belgeleri Daren'in elinden alıp göz ucuyla baktığında ağzı hayretle açıldı.
"Kraliyet imzalı." dedi şaşkınlıkla.
"Evet." dedi Daren.
"Altair Meunier'inkiler hemde."
"Evet. Eris denen bir kız yardımcı oldu."
"Abisine bizi satacağını düşünmüştüm. Abisini bize değil."
"Demekki yanılmışsın."
Ben onların bu haline bakıp kıkırdarken siyah saçlının ilgi odağı olmuştum. Bu duruma rahatsız olurken gülümseyip "Yo!" dedi. "Ben Douglas. Ve sen?"
Karşımdaki siyah dalgalı saçları, kan kırmızısı gözleri ve şirin bir gülümsemesi olan gence bakıp "Araf. " dediğimde gülümsemesini genişletip "Tarafımıza katılsana." dedi. Bu lafları üzerine Daren'e baktım. Sırıtıyordu. Eliyle saçlarını gerisine yatırdı ve "Zaten bunun için buraya geldi." dedi. Hadi ya benim niye haberim yok?
"Ne?" dediğimde Daren gülümsedi ve "Şeytanlara katılacaksın." dedi. Dedikleri yüzünden ona bakakalmıştım. O ise gülümsemeye devam ediyordu. Ne saçmalıyordu bu şimdi?

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mutasyon
ChickLit3.Dünya Savaşı'ndan sonra yok olan bir dünya ve gidilen yeni bir gezegen. Ortaya çıkan farklılar ve bir farklı olan Araf için tarafını seçme zamanı. *** Yaoi, yani gay konulu bir hikayedir^^ İyi okumalar:)