0.1

3.6K 156 55
                                    

Bu kurgu  dabisyndrome 'a ithafen yazılmıştır.

"Haydi ama Lalisa! Artık gerçekten işkolik olduğunu düşeneceğim."

Gözlerimi devirdim.

"İstemiyorum Yuta, zorlamasana."

Yanından geçip gidecekken tekrar önümü kesmesiyle nefesimi verdim. Pekala, cidden gitmeyecekti.

"Zaten sadece bizimkiler gelecek, yemin ederim tanımadık kimse yok. Sadece bir geceliğine kafa dağıtalım dedik."

İşte nefret ettiğim şeylerden biri, yalakalık. Ve Yuta'yı şu dört yılda zerre kadar da olsa tanıyabilmişsem birazdan bana yağ çekmeye başlayacaktı.

"Ve bende dedim ki, güzeller güzeli bebeğimiz, kraliçemiz, imparatoriçemiz, biricik en yakın arkadaşım Lalisa gelmezse olmaz."

Al işte, dakika bir gol bir.

"Kesin demişsindir. Neyse, eğer kabul etmezsem tüm gün kafamı ütüleyip akşam hazırlanmadığım halde beni zorla almaya geleceğini biliyorum. O yüzden mecburen geleceğim artık, yapacak bir şey yok."

Gözleri zaferle ışıldarken bana sarılmak için uzandığında birkaç adım geriledim.

"O lanet olası parfümünü değiştirene kadar sarılmasak iyi olur, Yuta."

Ofise geçmek için yanından ayrılırken aklıma gelen şeyle ona döndüm. Tişörtünü çekiştirerek parfümünü kokluyordu.

"Nereye gidiyoruz?"

Çekiştirmeyi bırakıp kafasını kaldırdı. 

"The Wona."

İsmini ilk kez duymuştum.

"Pekala, yedide beni alırsın."

the wona •taelice•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin