Okuduğunuz bölümde bazı sahneler gerçeği yansıtırken bazıları hayal gücüme, paralel evrende beyaz futbola dayanmaktadır.
# Madrigal - Neden Diye Sorma
Korktuğumuz şey başımıza gelmişti.
Bir televizyon programında Yadeyle kendimi görmek en son isteyeceğim şeydi. Hem de ülkenin yüzde yetmişinin bildiği bir spor programında. Futbol konuşulmayan futbol programında.
Beyaz futbolda.
"Ianiscim sevgili kardeşim gelelim sana, sen aramıza yeni katıldın. Serengetiye yeni girdin. Daha bizlerle karşılaşmadın bizleri tanımadın. Sen masum zararsız bir Serengeti sakinisin. Kim gibi biliyor musun? Bak. İşte sen busun, yeni doğmuş anasından yeni çıkmış bir ceylan yavrusu." Ekrana bir ceylan videosu yansıtıldı. Ahmet Çakar bize ne açıklayacak? Bunun Hagi ile ne alakası var?" Annen seni Serengetiye bırakmış daha ayakların tutmuyor, ürküyorsun. Ama bizlerle tanışacaksın Ianis. Aramıza hoşgeldin oğlum. Hoşgeldin."
Stüdyodaki herkes gülmeye başlarken ceylan videosunun yerini yeniden Yade'nin Ianis'e kavuşmak için çırpındığı video almıştı.
Bu videonun İnternete düşmemesi için çok dua etmiştim ama ikonik video elbette dakikasında her yere yayılmıştı.
Yade'nin birden Ianis'e atılması, korumalara beddualar savurması, Ianis'in muasır medeniyet seviyesindeki hareketleri, Yade'nin sevgi sözcükleri, sarılma ve kapanış...
Birkaç dakika içerisinde olan olaylar silsilesi ve tüm ülkenin bunu devlet meselesi haline getirmesi.
"Şu kızcağımızın hayranlığına bakın... " Sinan Engin ağlıyormuş gibi gözlerini silerken konuşmasına devam etti. "Futbol sadece futbol değildir."
Herkes bir ağızdan konuşuyordu, herkesin her şeye bir yorumu vardı. Gözlerim olanları takip etmek için hızla haraket ediyordu.
"Galatasaray yeni transferi ile herkesin gönlünü kazanmış."
"Hagi daha çok bu kızımızın gönlünü kazanmış gibi."
Oturduğum koltukta geriye yaslanırken ofladım. Transferin Yade ile alakası neydi? Neden bir futbolcuya sevgi beslemek bu kadar tuhaf karşılanıyordu?
"Videoyu biraz geriye alın." İşte asıl şimdi başlıyorduk.
"Gel seninle sahneyi canlandırılalım."
Ahmet Çakar ayağa kalkarak masadan uzaklaştı. Yanına ise yavaş adımlarla Rasim Ozan Kütahyalı geldi. Ardından korumaları canlandırmak için birkaç kişi daha olaya dahil oldu. Prodüksiyon epey genişti.
"Ben hanım kızımız olayım sen de Ianis ol." Ahmet Çakar'ın Yade olacağını söylenmesiyle bir kahkaha attım.
"Gülerek izlediğim, bir an olsun kaçırmadığım bir programda bir gün kendimin olacağı aklıma gelmezdi." Yade pür dikkat ekranı izlerken söylendi.
Ahmet Çakar, Yade görevini üstlenmek için derin nefesler alırken sevgili partneri Rasim Ozan Kütahyalı, Hagi'yi canlandırmayı istemeden başarmıştı. Karşısındakine tuhaf bakışlar atıyordu.
Ahmet Çakar yavaş adımlarla program arkadaşına yürümeye başladı. Aklından neler geçtiğini merak ediyordum.
"Ah, Hagi!" Abartılı bir sesle Ianis'i -Rasim Ozan'ı- kucaklamak için atıldı. Ama videodaki gibi korumalar buna engel oluyordu.
Sonrasında sevgili Hagimiz korumalarını eliyle uzaklaştırdı. Ianis Hagi'nin gerçekte böyle davranmadığını hepimiz biliyorduk ama stüdyodaki adamlar pek saygılı sayılmazdı.
Videonun son sahnesini canlandırmak için Ahmet Çakar ve Rasim Ozan Kütahyalı birbirlerine sarıldılar. Bu samimi ortam adeta gözümü yaşartmıştı.
Birkaç saniyenin ardından ikili ayrılırken stüdyodan bir ses yükseldi. "Ahmet Çakar adam mıdır?"
×××
Reklamların sonrasında hala ekranda biz vardık. Bu kadar çok abartılmasından epey sıkılmıştım.
"Bakın ne öğrendim." Oturduğum yerde dikleştim. Sırada ne vardı? "Bu çılgın kızımızın yanındaki arkadaşı bilin bakalım kimmiş?"
Ben kimdim?
"Abdülkadir Ömür'e birkaç gün önce yorum yapan kızımız bu." Ve ekranda benim yaptığım yorum ile Abdülkadir'in cevabı vardı.
Konu nasıl bana gelmişti?
"Bu kızlarımız demek ki futbolla özellikle de futbolcularla epey ilgililer."
Kaşlarımı çattım. İthamlar çirkin yere gidecek gibi duruyordu. Bizim tek derdimiz futboldu, sevdiğimiz futbolcular elbette vardı ama sadece onlar için takip etmiyorduk bu sporu.
Özellikle kadınların korunulması gerekirken sanki kendimizi öne çıkarmaya çalışıyormuş gibi konuşmaları hiç hoş değildi.
Gelen bildirim sesiyle dikkatim dağıldı. Hemen telefonumu elime aldım. Abdülkadir yazmıştı.
@abdulkadiromur10: Beyaz futbolu izliyor musun?
@evrenbozması: evet, ona bakıyorum.
@abdulkadiromur10: Arkadaşının videosu ile ilgili bir şey yapabilir miyim bilmiyorum ama seninle ilgili konuşulmasını engelleyebilirim.
Seninle ilgili konuşulmasını. Benimle veya bizimle ilgili değil seninle ilgili konuşulmasını.
@evrenbozması: benim için pek sorun değil ama senin futbol dışında bir şeyle gündeme gelmen açısından kötü.
@abdulkadiromur10: Benim hakkımda gereksiz haberler çok konuşuluyor zaten.
@abdulkadiromur10: Beni boşver. Konuşayım mı ben birileri ile bu konu hakkında konuşulmaması için.
@evrenbozması: olur...
İstemediğimiz bir şekilde yeterince gündemde olmuştuk. Ve bu bizim istediğimiz bir şey değildi. Sadece sakince hayatımızı yaşayan iki kişiydik Yade ile. Ama birden olaylar saçma bir şekilde ilermeye başlamıştı.
@abdulkadiromur10: Tamamdır. Yade'nin videosunu da engellemeye çalışacağım.
@evrenbozması: teşekkürler.
Sonrası bizim istediğimiz gibi ilerledi. On beş dakika içerisinde program reklama girdi ve sonrasında farklı bir konu hakkında konuşmaya başladılar. Sosyal medyada da Yade'nin videosu hakkında konuşmalar azalmaya başlamıştı.
Bunu neden yaptığını bilmiyorum ama o bizim kurtarıcımız olmuştu.
Ama bir şeyden kurtarması imkansızdı.
Yade ve ikimizin telefonu aynı anda çalarken ekranlarda beliren isimler epey korkunçtu: Annem.
İşte asıl felaket şimdi başlıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERBİ | Abdülkadir Ömür
Fanfiction"Asla!" dediklerimiz vardı hayatta ama bazen bir olay yaşanabiliyor ve bize tüm "asla"larımızı unutturabiliyordu. Tüm hayatımız değişiyordu. Benimkisi de öyleydi. Öyle ki şu anda kapısının önünde bulunduğum stadyum bana çok uzaktı. Hatta aşık olduğu...