on dokuz

8.3K 286 51
                                    

Barış Akarsu - Bir Sevmek Bin Defa Ölmek Demekmiş

Kargocu gideli epey oluyordu ama ben hala olduğum yerde kalmış elimdeki hediye kutusuna bakıyordum. Her şey bunun için miydi? Benden uzak durması ve iki gündür yaşadığım stres bana sürpriz yapacak olması yüzünden miydi?

Yanaklarımdan süzülen birkaç damla yaşı tek elimle silerken odama yürümeye başladım. Yade beni yalnız bırakmıştı ama ben yine de odamda rahatça bu kutuyu açmak istiyordum.

Bu paketin içinde ne olduğu hakkında bir fikrim yoktu. Bu yüzden ona bir şey olmaması için özen gösteriyordum.

Çalışma masama kutuyu yavaşça yerleştirip kutunun üstündeki kartı elime aldım ve okumaya başladım.

"Senin gibi güzel bir kadına layık bir hediye seçmek zor oldu. Umarım beğenir ve teklifimi kabul edersin." Kartın hemen altına Abdülkadir Ömür ismi iliştirilmişti.

Kartı kutunun yanına koydum ve tüm dikkatimi hediye paketine yönlendirdim.

Paketin pembe fiyonkunu çözerken kalbimin atışını tüm vücudumda hissediyordum. Ellerim titremeye başlarken en sonunda hedefime ulaşmış ve kutunun kapağını kaldırmıştım.

Gördüğüm şeyle gülümsedim. Ateş kırmızısı bir elbiseydi bu. Yakalarından özenle kaldırdığımda bunun ünlü bir markanın elbisesi olduğunu anlamıştım. Sadece bir tasarımdı ve ben de süslü şeylerden haz etmezdim.

Ellerim istemsizce elbisenin üzerinde gezinmeye başlamıştı ki paketin içinde bir şey daha olduğunu fark ettim. Kaşlarım çatılırken elbiseyi kenara dikkatlice koydum ve elimi paketin içindeki kartlara yönlendirdim.

Kutunun içinden merakla çıkarttığım kart benzeri şeyin üstünü okuduğumda ağzım şaşkınlıkla açılmıştı.

Trabzonspor-Beşiktaş maçına iki bilet.

Kalbim heyecanla atıyordu ve gözlerim istemsizce dolmaya başlamıştı. Birkaç dakika önce üzüntüden akan yaşlarım bu sefer sevinçten dökülüyordu.

Trabzon'a gidecek olmanın heyecanı iliklerime kadar ilerlemeye başlamıştı kendi kendime düşünürken. Yıllarca kurduğum hayalleri gerçekleştirecektim ama farklı şehirde. Tuhaftı.

Dudağım kıvrılırken şu anda bu durumda olmamın en büyük sebebi olan dostuma haber için düşüncelerimi uzaklaştırdım.

Elimde biletlerle odadan heyecanla çıktığımda ağzımdan da yakın arkadaşımın ismi dökülüyordu. "Yade, koş!"

"Ne oldu? Ne oldu?" Benden daha heyecanlı bir vaziyette yanıma geldiğinde sırıtmamı engelleyemedim ve biletleri havaya kaldırdım.

"Valizini topla..." Gözleri açılırken bir elimdeki biletlere bir yüzüme bakıyordu. "Trabzon'a gidiyoruz."

"Ha?" Birkaç saniye yerinde kımıldamadan durduktan sonra onun da yüzünde gülümseme oluşmaya başladı. "Lan! Trabzon'a gidiyoruz!"

Anında bana eşlik etmesi ile kahhaha atmadan tutamadım kendimi. Ben gülmemi durdurmakta zorluk çekerken o biletleri elimden alarak incelemeye başladı. Sanki beynine kazıyacakmış gibi dikkatliydi.

"Beşiktaş...." Rakibin beşiktaş olması hoşuna gitmemiş olmalıydı. Ama maalesef ki bir dahaki Galatasaray maçına aylar vardı ve benim beklemeye gücüm kalmamıştı.

Zihninin içinden bir sürü düşünce geçiyor olmalı ki hafifçe çattığı kaşlarını yeniden eski haline getirdi ve sinsi bir gülümseme yerleştirdi yüzüne.

DERBİ | Abdülkadir ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin