# Şekersiz - Evren Güzeli
"Asla!" dediklerimiz vardı hayatta ama bazen bir olay yaşanabiliyor ve bize tüm "asla"larımızı unutturabiliyordu. Tüm hayatımız değişiyordu. Benimkisi de öyleydi.
Öyle ki şu anda kapısının önünde bulunduğum stadyum bana çok uzaktı. Hatta aşık olduğum takıma ihanet ediyormuş gibi hissediyordum. Ama bazen bir neden uğruna farklılıklar yaşayabiliyorduk.
İşte bir adam için Trabzondaydım. Bir futbolcu uğruna Akyazıdaydım.
Sarının yanındaki kırmızıya aşık olan ben vardım bir tarafta, diğer tarafta ise bordonun yanındaki maviye gönül vermiş o. Bu zıtlıklara katlanmamızı sağlayan ise tek bir şey vardı: Birbirimize olan sevgimiz.
"Türk Telekom Arena'ya vip gitmek isterken Medical Park Stadyumu'na özel davetli olarak gitme şoku." Yade'nin söylenmesi ile gülümsedim.
Hayallerim farklı bir takımla gerçekleşiyordu ve bu çok farklı bir duyguydu.
Üstelik, Türk Telekom Arena'dan önce Medical Park'ta olduğum aklıma geldikçe oturup ağlama isteğim artıyordu. Ama bu durumu kendim seçmiştim. O yüzden de buna yüzüm yoktu.
Maçın başlamasına az bir vakit kaldığı için daha fazla oyalanmadan stada giriş yaptık ve gerekli işlemleri hallettik.
Tribündeki özel locaya ilerlerken gözüm birbirleri ile konuşma içerisinde bulunan gruba kaydı. Hepsinin üstünde Trabzonspor'un forması vardı. Bu topluluğun futbolcuların eşleri ve sevgililerinden oluştuğunu anlamam uzun sürmemişti.
Yade ile onların yakınında bir tarafa oturduğumuzda gruptaki kişilerden birisinin bakışları bizi bulmuştu.
Ben gözlerimi tedirginlikle sahaya indirirken Yade ise ortamın fotoğrafını çekmekle meşguldü. Her ne kadar sahaya göz atsam da bize bakıp fısıldayarak konuşan grubu farkındaydım.
Birkaç dakika geçtikten sonra yengeler topluluğundan biri hareketlenerek yanımıza ulaştı.
"Merhaba." Gülümseyerek bize selam verdiğinde ben de ona karşılık verdim aynı şekilde.
"Merhaba."
Herkesin bakışı böylece bize döndüğünde gerilmeye başlamıştım.
"Kübra ben. Uğurcan'ın eşiyim." Uzattığı elini tuttum.
"Evren. Abdülkadir'in..." Birkaç saniye duraksadım. Kendimi ne olarak tanıtmam gerekiyordu? "Arkadaşıyım."
Tanımlamamla birlikte Yade gözlerini devirmiş Kübra ise gülmüştü. Uğurcan beni takip ettiğine göre büyük ihtimalle Kübra da Abdülkadir ile aramızdan geçenlerden haberdardı.
Kübradan sonra Abdülkadir Parmak'ın eşi Merve ile tanıştım. O da 'arkadaş' lafıma bir kahkaha ile karşılık vermişti.
Daha sonrasında Bakasetas'ın sevgilisi ve Hamsik'in eşi ile de tanıştım. Bu futbolcuları tanımasam da bozuntuya vermemek için epey çaba sarf etmiştim.
Bu kadınların hepsi çok sevecen insanlardı ve onlarla aynı ortamda bulunmak çok güzeldi.
Lia -Bakasetas'ın sevgilisi- Merve'ye bir şey söylerken ben de yanımda duran Yade'ye baktım. Bir bana bir yengeler tayfasına bakıyordu.
"Sana da forma alsaydık keşke." Aklındakini bir çırpıda söylediğinde sol kolumu kaldırarak ona karşılık verdim.
"Bu bileklikleri zor aldım, sen bana forma alsaydın diyorsun." Trabzonspor'a katkıda bulunmuş olmak beni bir miktar üzüyordu. İçimdeki Galatasaraylıyı susturamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERBİ | Abdülkadir Ömür
Fanfiction"Asla!" dediklerimiz vardı hayatta ama bazen bir olay yaşanabiliyor ve bize tüm "asla"larımızı unutturabiliyordu. Tüm hayatımız değişiyordu. Benimkisi de öyleydi. Öyle ki şu anda kapısının önünde bulunduğum stadyum bana çok uzaktı. Hatta aşık olduğu...