on üç

9.1K 290 71
                                    

Ianis ve Yade arasında geçen konuşmalar İngilizcedir.

***

# Madrigal - Ne Zamandır Sendeyim

Yade'yi zorla yanıma oturturmuş, biraz olsun sakin olmasını sağlamaya çalışıyordum. Ama bu imkansız gibiydi. Yade'nin gözü ne zaman elimde duran telefona gitse derin nefesler almaya başlıyordu.

Ağzımdan kocaman bir oflama sesi çıkmasına engel olamadım ve ardından ekranda açık olan mesajları yeniden okudum.

@ianishagi: Aman Tanrım! (21:49)

@ianishagi: Bu mesajlar da ne? Her gün atılmışlar. (21:49)

@ianishagi: Hey, sen havalimanındaki kızsın... (22:03)

Yeniden Yade'ye baktığımda ellerindeki titremelerin biraz olsun durduğunu fark ettim. Ama bir sıkıntı vardı, bu sefer de gözlerinden yaşlar aklamaya başlamıştı.

"Yade..." dedim akan yaşlarını parmaklarımla silerken. "Ağlama."

Buğulu gözlerini bana çevirdi ve ardından bana sarıldı. Bu ani duygu değişimleri hiç iyi gelmiyordu. "Beni fark etti."

Sarılmamız bittiğinde yeniden konuştum. "Seni zaten fark etmişti. Havalimanındaki gün."

O gün aklına yeniden gelmiş olmalı ki gülümsemeye başladı ve telefonu elimden aldı. Onun Ianis'e karşı beslediği duygularının aşk olduğundan o saniyelerde emin olmuştum.

"Ne yapacağım?"

"Ne mi yapacaksın?" Çok da sert olmayan bir şekilde omzuna vurdum. "Mesajına cevap vereceksin tabi ki. Bunu istemiyor muydun?"

"Çok gerildim." Dudaklarını ısırarak telefonu bana uzattı. "Sen yaz."

"Ben niye yazayım, Yade? Al telefonu." Telefonu ona doğru ittim.

Ama o yeniden telefonu bana uzattı. Ben asla ne yazacağımı bilemezdim. Bu yüzden ısrarla telefonu ona yolladım. Bu olay birkaç tur devam etti.

"Tamam ya." En son kabullendi ve düşünmeye başladı. "Evet, o kişi benim yazayım."

"Çok yaratıcı." dedim gözlerimi kısarken. "Ama işe yarar."

Yade'nin yanına iyice yanaşarak gözlerimi telefona diktim. Aralarında geçecek konuşmaları hemen okumak için sabırsızlanıyordum.

Birkaç dakika sonra beklenen cevap geldi. Yade ise buna karşılık beni unutarak kendiliğinden yazmaya başladı.

@yadeden: Evet, o benim.

@ianishagi: Tabi. Böyle çılgın mesajları sadece sen yazabilirdin zaten :)

@yadeden: Bu kötü bir şey mi?

@ianishagi: Hayır, hayır.

@ianishagi: Seninle yeniden karşılaşmak beni mutlu etti.

"Ya şuna bak, yerim." Yade kendi kendine konuşmaya başlamıştı. Ona kıkırdadım.

@yadeden: Mesajlara cevap vermen de beni mutlu etti.

@ianishagi: Dürüst olmam gerekirse seninle konuşmayı çok istiyordum.

@ianishagi: Herkesin başına senin gibi bir hayran gelmiyor sonuçta :)

"Evren, bu ne diyor?" Bana dönerek konuştu Yade. "Ben yanlış çevirmiyorum değil mi mesajı?"

"Ianis gerçekten seninle flört ediyor Yadeciğim."

"Allahım!" Yade başını yukarı kaldırarak elini açtı. "Şu anda rüya görüyorsam beni uyandırma. Ben ömür boyu rüya içinde yaşayayım. Amin."

Büyük bir kahkaha attım. Yade'nin bu halleri epey komikti. Onunla dalga geçmem için ortaya bir sürü malzeme çıkıyordu.

@yadeden: Sana bir soru sorabilir miyim peki?

@ianishagi: Evet, sorabilirsin.

@yadeden: Maçta golden sonraki sevinç kimeydi? Merakımdan soruyorum.

Yade bir şeyi kafasına koydu mu o şeyden asla vazgeçmezdi. Şimdiki hedefi de bu sorunun cevabını öğrenmekti. Sonucu ne olursa olsun.

@ianishagi: Sanırım itiraf etmemin vakti geldi.

@ianishagi: Senin mesajını görmemin tesadüf olduğunu söyleyemem.

@ianishagi: O günden sonra seni yeniden görmek, seninle konuşmak istedim. Bu yüzden de kameraya o öpücüğü yolladım çünkü o haraketten sonra senin bana mesaj atacağına inanıyordum.

Gözlerim şaşkınlıkla açıldı. Ianis Hagi arkadaşıma yürüyordu ve bu çok ani gelişen bir şeydi.

Yade'nin sesini duydum, düşüncelerimin arasından. "Evren, ben sanırım bayılacağım."

Bayıldı.

×××

"İyi misin daha?" Limonlu suyu sehpaya bırakarak karşısına oturdum arkadaşımın.

"Değilim." Yatırdığım koltuktan biraz doğruldu. "Bana neler yazdığını sen de okumadın mı?"

"Yade..." dedim yüzümde gülümseme oluşmaya başlarken. "Siz bu hızla üç aya kalmaz çocuk falan da yaparsınız."

"Ne diyorsun sen be?" Kızgın sesinin altında sinsi bir gülüş olduğunu görmediğimi sanıyorsa yanılıyordu.

"Bana diyen kişi kendine baksın." Konu bana nasıl gelmişti şimdi?

"Ne alaka?"

"Nasıl ne alaka? Abdüş'ün sakatlandığı gün konuşmuşsunuz ya. Seni merak ettim demeler, sesini duymak güzeldi demeler falan."

Kaşlarımı çattım. "Sen nerden biliyorsun bunu?"

"Berat anlattı. En yakın arkadaşlarımdan biri artık."

"Yuh!" Yade çaktırmadan hem Ianis'in gönlünü kazanmış hem de en yakışıklı futbolculardan birisiyle benim dedikodumu yapacak kadar yakın arkadaş olmuştu.

"Ben Florya'ya sen de Akyazı'ya gelin gidersin artık."

"Bayılırken başını tuttum aslında bir yerlere vurma diye ama çarptın her halde. Ne saçmalıyorsun sen?"

"Ama öyle deme, Evren." Gözlerimi devirme serüvenim Yade sayesinde bir kez daha başlamıştı.

"Ben bir yere gelin gitmiyorum Yade."

"Aman!" Limonlu sudan bir yudum aldı. "3 gün sonra gelip ben Abdüşten hoşlanıyorum deme ama."

"Demeyeceğim."

Yade bana yüzünü buruşturarak bakarken ben de ona dil çıkardım.

"Telefonumu ver de sevdiceğime yazayım. Merak eder şimdi." Kahkaha attım. Ianis Hagi'nin başına nasıl tatlı bir bela aldığından haberi yoktu.

"Ianis Hagi ile konuşuyorum. Bunu yüz kere söyleyebilirim." Hülyalı bir şekilde gülümsemesine ben de gülümsedim.

Arkadaşımı mutlu görmek beni sevindiriyordu. Aynı zamanda hayallerinden birini gerçekleştirdiği için de çok şanslıydı.

Benim Türk Telekom Arena'da evlenme teklifi almam imkansız görünüyordu ama Yade'nin buna da kavuşacağına gönülden inanıyordum.

DERBİ | Abdülkadir ÖmürHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin