Yaşadığım her şeyden bir ders çıkardım
Hiçbirini atmadım, sakladım
Kimini zihnimde
Kimini fikrimde
Kimini de yüreğimde...Mehmet Deveci
Akın
Kahvenin oraya geldiğimizde toplanan kalabalığın ortasına geçtik. Yamaç amcam konuşmaya başladığında onu dinledim.
"Hepimize geçmiş olsun. Biliyorum çok yorulduğunuz çok kayıp verdik,hepimiz çok yorulduk. Her şey bitti diyemem yarın ne olacak belli olmaz ama bu düzen böyle gittikçe Çukur'umuzu bizden almak isteyen çok olacak bunu biliyorum. O yüzden biz bir karar verdik. Akın!"
Elide tuttuğum siyah çantayı açıp içindeki tabuları amcama uzattım.
"Bunlar,yani hep sizindi ama Çukur artık sadece sizin. Biz buradayız yanınızdayız ne zaman başınız sıkışsa ne zaman bir şeye ihtiyacınız olsa yanınızdayız her zaman yani Koçovalı'lar Çukur'u korumaya devam edecekler ama Çukur'un Koçovalı'ları korumasına gerek yok artık. Kimsenin canı Çukur'un sahiplerini korurken yanmayacak artık ki biz hiçbir zaman Çukur'un sahibi olmadık. Siz biliyorsunuz ama bunlar..."
Tapuları havaya kaldırmıştı.
"...Bizde durdukta bizim mahallenin kralı zannettiler ama Çukur'un kralı yok. Olsa olsa babası vardır oda İdris Koçovalı'dır."
İnsanlardan yükselen sesle gözlerim dolmuştu.
Çukur evimiz İdris babamız.
MehpareEvimize taşınıyorduk. Akın'ın beni ailesinin yanına getirdiği eve. Akın'ın odasından daha büyük odaya geçmiştik. Eskiden Akşın ve Karaca'nın kaldığı odayı Asiye,Masal ve Aybike'ye ayarlamıştık. Selim küçük olduğu için bizimleydi. İdris Akın'ın odasının karşısındaki odada kalıyordu. Selim de büyüdüğünde babasının odasına geçerdi.
Eşyaları yerleştirdikten sonra kendimi yatağa atmıştım. Bitmiş miydi artık. Mutlu bir şekilde yaşayacak mıydık.
Hakkımızdı bu zamana kadar neler yaşadık mutlu olmak hakkımızdı.
Keşke daha önce kimseyi kaybetmeden bitseydi.Odadan çıktığımda Efsun da odadan çıkmıştı.
"Efsun iyi misin yüzün bembeyaz?"
"Kustum şimdi."
"Neden ne oldu?"
Bana endişeli şekilde baktığında ellerinde tutmuştum.
"Hamileyim galiba."
Kıkırdamaya başladığımda eliyle ağzımı kapatmaya çalışıyordu.
"Dur dur tamam. Hadi hastaneye gidelim emin olalım."
Bana kafasını salladığında evden çıkmış hastaneye gitmiştik. Kan sonuçlarını beklerken aklıma ilk bebeğimizi şüphelendiğimizde Karaca ile gelmiştik. İç çektiğimde Efsun ne olduğunu sormuştu.
"İlk bebeğime şüphelendiğimizde Karaca ile hastaneye gelmiş böyle heyecanla bekliyorduk."
"Aybike'ye mi?"
Kafamı iki yana salladığımda Efsun'un yüzündeki gülümseme soldu.
"Kızdı adını Güneş koymak istemiştik. O gün Akın'la cinsiyetini öğrenmeye gelmiştik. Arabada adına karar verdik ama arabanın frenleri kesilmiş korkudan kanamam başladı sonra kaza yaptık."
"Ben çok üzgünüm başın sağolsun."
Efsun'a gülümsediğimde başka şeylerden konuşmaya başlamıştık. Sonuçlar çıktığında hamile olduğunu öğrenmiştik. Bir aylıktı çok yeniydi önümüzde sekiz ay vardı daha.
"Merak etme Efsun bebeğini güzel rahat ve huzurlu şekilde doğuracak büyüteceksin."
Koluma girdiğinde bana gülümsedi.
"Biliyorum. İçimden erkek olacakmış diye geçiyor."
"Anneler hissedere."
"Belki sizde üçüncüyü getirirsiniz."
"Aybike bana yeter tabi ama Akın isterse neden olmasın."
İkimiz kıkırdayarak eve gitmiştik. Akşam yemeğinde Efsun hamile olduğunu söylediğinde herkes mutlu olmuştu. Akın yanımda elini omzuma atıp kendine çekmişti.
"Bizde mi yapsak?"
Güldüğümde Akın'a bakmıştım.
"Bu sefer sen doğurursan neden olmasın."
"Öyle bir şey olsa doğururdum."
"Bakarız."Suyumdan yudum aldığımda hala bana bakan Akın'a baktım.
"Seni seviyorum Ay parçam."
"Bende seni seviyorum civcivim."
<•••>
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pâyidar - Akın Koçovalı
FanfictionSuyun altında son nefeslerimi vermeye başlarken elimi cama koydum. Camın arkasındaki Akın göz yaşları içinde bana bakıyor cama vuruyordu. Cama anlımı dayayıp gülümsedim buraya kadarmış demek. Akın arkasındaki amcalarına babasına dönmüş bir şey yapın...