Beni Çağırdı Akın!

707 44 1
                                    


Mehpare

Aklım yerine geldiğinde kendimi hala üzgün hissediyordum. Bebeğimi kaybetmiştim eksik hissediyorum. Gündüzleri odamdan çıkmıyor yatağın içinde uzanıyordum. Bir şey yapmak istemiyordum. Kimseyle de konuşmak içimden gelmiyordu.

Yine odamda yatağımın içinde uzanıyor gözlerimden yaşlar akıyordu ,isteyerek ağlamıyordum kendiliğinden akıyordu. Odanın kapısı hızla açıldığında gözlerimi silmiştim. Kafama çektiğim yorganım hızla çekilmişti. Işıktan gözlerimi kapatmıştım alışınca gözlerimi açtım.
Akın boş boş yüzüme bakıyordu.

"Ne oluyor?"
"Hadi kalk hazırlan gidiyoruz."
"Nereye?"
"Hastaneye."
"Neden?"
"Kontrol. Hadi."
"İstemiyorum ,iyiyim ben."
"Bok iyisin!"
"AKIN!"
"Beni sinirlendirme Mehpare kaç gündür odadan,yataktan çıkmıyorsun. Şimdi iyiyim diyorsun. DEĞİLSİN!"

Akın bir hışımla odadan çıkmıştı. İstemeye istemeye yataktan çıkmış hazırlanmaya başlamıştım.

Anne.

Duyduğum sesle olduğum yerde kalakalmıştım. Yanlış duymuştum değil mi?

Anne.

Yine duyduğumda sesin nerden geldiğini bulmaya çalışmaya başladım. Banyo kapısı açıp içeri baktığımda boştu.

Anne nerdesin?

Odaya girdiğimde camı açıp dışarı baktım,ağlamaya başladığımda saçlarımı tutmuş etrafa bakmaya devam ediyordum.

"Burdayım. Burdayım ben kızım."

Dizlerimin üzerine düştüğümde hıçkırarak ağlamaya başlamıştım. Akın sinirle içeri girmiş beni gördüğünde şaşırmıştı.

"Mehpare?"

Yanıma eğildiğinde Akın'a sarılmış ağlamaya devam etmiştim.

"Ne oldu güzelim?""Beni çağırdı Akın!""Kim?""Kızımız Güneş

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


"Ne oldu güzelim?"
"Beni çağırdı Akın!"
"Kim?"
"Kızımız Güneş. Anne dedi ,anne nerdesin dedi."

Akın sıkıca bana sarılıp saçlarımdan öpmüştü.
Biraz sakinleştiğinizde beni   psikiyatriste getirmişti. Doktor ile konuşmuş ilaç başlamıştı.

Eve gittiğimizde kendimi odama kapatmıştım. Dizlerimi kendime çektim. Akın yanıma gelerek benim gibi yanıma oturdu.

"Akın?"
"Efendim Ay parçam?"
"Arabının frenini kim kesmiş."
"Sen bunu dert etme biz hallettik."
"Nasıl dert etmeyim Akın o kişi yüzünden benim bebeğim öldü."
"Kendi de öldü merak etme. Kızımızın intikamını aldım."

Akın'ın elini tutup öptüm.

"Ellerine sağlık katil civcivim."

Birbirimize gülümseyerek bakıyorduk. İlaçlarımı içtikten sonra uyku bastırmış ,uyumaya başlamıştım.

Gece gelen seslere uyanmıştım. Yatağın içinde oturmuştum,yanımda uyuyan Akın'a baktım.
Anne diye beni çağırıyordu kızım. Gerçek olmadığını biliyordum ama sesi o kadar masum ve ağlamaklı çıkıyordu ki dayanamıyordum. Ayağa kalkıp odadan çıktım,mutfak kapısından dışarı çıktım. Kapıda duran gençlere görünmeden bahçenin arkasına geçip tellerden dışarı atladım. Sesin geldiği yere doğru yürüyordum. Gitmemem gerekliydi ama kendime engel olamamıştım. Ayağımda terliklerimle,sabahlığımla Çukur sokaklarımda yürüyordum. 

Çukur'dan çıkmıştım,ayaklarım annemle babamın mezarına getirmişti beni gidene kadar hava aydınlanmıştı. Mezarlığın başında dizlerimin üzerine çöktüm.

"Anne! Baba!"

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Anne! Baba!"

Ağlamaya başlamıştım.

"Ne haldeyim baksana. Torunun olacaktı ama aldılar onu benden."
Toprağı okşamaya başladığımda kafamı taşın üzerine koydum.
"Sizi çok özledim. Kızıma iyi bakın size emanet,ben gelene kadar."

Bir daha konuşmamış sadece toprağı okşamıştım. Güneş yükselmeye başladığında benim göz kapaklarım kapanmış uyumaya başlamıştım.

Akın

Sabah uyandığımda elimi Mehpare'nin olduğu tarafa atınca soğuk çarşafla karşılaştım. Gözlerimi açıp bakmıştım. Erken uyanmış olmalıydı. Ayağa kalkıp üstümü değiştirip salona gittim. Saadet abla, Damla yenge masayı kuruyordular.

"Günaydın. Abla Mehpare nerde?"
"Görmedim ablam."
"Damla yenge sen?"
"Yok görmedim Akın."

Evin her yerine bakmaya başlamıştım. Evdekiler geldiğinde hepimiz aramaya başlamıştık. Babam kapıdakilere gitmiş sormuştu ama onlarda bir şey bilmiyorlardı.

Arabaya atlamış sokaklara bakmaya başlamıştık. Soruyorduk ama kimse görmemişti. Nerede bu kız ,yer yarıldıda içine mi girdi.
Kahvenin oraya geldiğimizde ayakta bir oraya bir buraya gidip geliyordum. Çatıcılardan biri geldiğinde ona baktık.

"Abi! Gece birisi yengeyi görmüş Çukur'dan çıkmış. Ayağında terlikleri varmış oda takip etmiş başına bir şey gelmesin diye. Konum attı."

"Bana at hemen."

Arabaya binerek çalıştırmıştım amcamlar peşimden geliyordu babamda yanımdaydı. Telefonuma gele konuma bakıp gazı kökledim.
Ailesinin mezarlığını yanına geldiğimizde yerde cenin pozisyonunda uzanan Mehpare'yi gördüm. Yanına eğilip yanağını okşadım nefes aldığını gördüğümde rahatladım. Yaralanmış mı diye göz gezdirdiğimde bir yarası yoktu. Kucaklayıp arabanın arka koltuğa oturdum kucağımda bebek gibi uyuyordu. Babam arabayı çalıştırıp yola çıktık.

Eve geldiğimizde odaya gidip yatağa yatırdım. Temiz pijama çıkartıp,çamur olmuş üstünü değiştirip yanına uzandım. Mehpare kıpırdanıp gözlerini açtı.

"Akın?"
"Efendim Ay parçam?"
"Ben annemle babamın yanına gittim. Güneş beni onların yanına çağırdı."
"Biliyorum güzelim seni aldım orada uyuya kalmışsın."
"Gerçek olmadığını biliyordum ama sesi o kadar masum ve ağlamaklıydı ki dayanamadım."
"Bir daha böyle bir şey oldumu bana söyle beraber gideriz,tamam mı güzelim?"
"Tamam."

Yandaki çekmeceden ilaçlarını çıkartıp içmesi için verdim,içtiğinde kafasını göğsüme koyup uyumaya başlamıştı. Uyuduğunda kafasını yastığa koyup başından öptüm. İçeri gittiğimde amcamlara bugün gelmeyeceğimi karımın yanında kalacağımı söyledikten sonra odaya geri dönmüş Ay parçamın yanına uzanmıştım. 

<•••>

Pâyidar - Akın KoçovalıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin