Mehpareİstanbul'a döndüğümüzde Akın amcaların ve babasının yanından ayrılmaz olmuştu. Geceleri bazen geliyordu sadece o değil Koçovalı erkekleri de böyleydi.
Bizde aşevine gidiyor akşama kadar yemek yapıp dağıtıyorduk tabi bazı zamanlar o kadar kalabalık olmadığında Karaca ile eve gidiyor vakit geçiriyorduk. Karaca olmada evde sıkılırdım kafa dengi birisiydi. Gayet de iyi anlaşıyorduk görümcelik yapmıyordu yani bana.
Evleneli üç ay olmuştu gayet güzeldi.Akınlar hala Erdenet belalarıyla uğraşıyorlardı. Bize belli etmemeye çalışıyorlardı ama baya zorlandıkları belli oluyordu. Akın'ı sıkıştırdığımda bana Çağatay'ın yurt dışına kaçtığını onun yerine kardeşi Arık'ın geldiğini söyledi.
Yine her zamanki bir günde Cumali , Selim ve Salih abi sinirle eve geldi. Akın boş bakışlarıyla koltukta oturmuştu.
Sultan anne onlara ne olduğunu sorduğunda Salih abi cevap vermişti.
"Cumali bey Yamaç'ı vurdu."
Şaşkınlıkla ağzım açık kalmıştı. Diğerleride benden farksız değildi. Kısa bir bağırışmadan sonra erkekler ve Sultan anne çalışma odasına girmişlerdi.
Uzun süre sonra Sultan anne boş bakışlarla odadan çıkmış bizle konuşmadan odasına gitmişti. Ondan sonra Akın ağlayarak çıktı,hızla eve girdi.
Şaşkınlıktan olduğum yerde durduğumda Ayşe anne bana baktı.
"Git kızım, kocanı yalnız bırakma."Eve hızla girip odaya baktım ama görememiştim. Aşağıdan ses duyduğumda oraya indim kilerden ağlama sesi geldiğinde içeri girdim. Akın yerde hıçkırarak ağlıyordu. Yanına oturup bacağına dokunduğumda ,kafasını göğsüme koyarak sarılıp ağlamaya devam etti. Sesimi çıkarmadan sakinleşmesini bekledim. Arada bir benim yüzümden diye fısıldıyordu. Uzun süre sonra ağlaması durduğunda hala bana sarılıyordu.
"Amcam dedemi vurmuş."
Kafası kaldırıp yüzünü ellerimin arasını alıp göz yaşlarını sildim.
"Senin yüzünden olan ne Akın?"
Gözlerini benden kaçırdığında hızla ayağa kalktı, yerinde sendelediğinde tutmaya çalıştığımda beni engelledi. Odaya gittiğimizde kendisini banyoya atmıştı.
Akın kaç gündür sabahları erkenden çıkıyor çok geç geliyordu resmen ölü gibiydi. Diğerleri sanki bir şey olmamış gibi davranıyorlardı ve buna çok şaşırıyordum. Onlara ayak uydurmaya çalışıyordum ama zordu,aklımda sürekli Akın vardı. Bu olanlardan çok etkilenmişe benziyordu onun için korkuyorum ama elimden bir şey gelmiyordu daha doğrusu bir şey yapmama izin vermiyordu tek başına atlatmak istiyordu,yanında olmama izin verse daha iyi olucaktı ama gelde bunu Akın'a anlat.
Bahçede otururken yanıma Cumali abi geldi.
"Abi?"
"Akın hasta Baytar amcanın yanına götürdük seni almaya geldim kocanın yanında dur."Hızla evden çıktığımızda Baytar amca dedikleri kişinin evine gelmiştik. Akın'ın yanına gittiğimde başında ıslak bez vardı. Baytar amca bana ateşi olduğu söylediğinde bezi soğuk sirkeli suya daldırıp tekrar anlına koymuştum. Üstümdeki ceketi çıkarıp sandalye oturup Akın'ı izlemeye başladım.
Arada sayıklıyor,inliyordu. Üzüntüyle suratımı buruşturup bezi tekrar değiştirdim. Sonunda gözlerini açtığında beni gördü.
"Mehpare?"
Ayağa kalkıp başında dikildim.
"Buradayım Akın."
Yanağını okşadığımda gözlerini yummuş, gözleri dolu şekilde tekrar açmıştı."Keşke içerden çıktıktan sonra başka yere gitseydim hiç buraya gelmeseydim belki o zaman seninle daha huzurlu,mutlu,normal bir hayatımız olurdu."
"Başka bir yere gitseydin belki beni bulamazdın?"
"Bulurdum Ay parçam sen başka bir gezegende olsan bile seni bulurdum."Sandalye tekrar oturduğumda Akın da yerinde dikleşmiş oturmuştu.
"Akın?"
"Efendim?"
"Neden bana bir şey anlatmıyorsun. Biz seninle söz vermedik mi? İyi günde kötü günde diye. Başka bir sıkıntın var bunu görüyorum,anlıyorum."
"Ben-"
Konuşmaya başlayacakken susmuştu daha doğrusu konuşamamıştı."Ben ne yaparsam yapayım beni bırakmasın değil mi?"
"Bırakmam Akın ne yaparsan yap. Beni aldatmak ve şiddet uygulamak dışında seni bırakmam."Elimi tutup öpmüş bana bakmaya başladı.
"Ben çok kötü bir şey yaptım ve vicdan azabından ölüyorum...Bana yardım et."
"Yalvarırım."
<•••>
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pâyidar - Akın Koçovalı
FanfictionSuyun altında son nefeslerimi vermeye başlarken elimi cama koydum. Camın arkasındaki Akın göz yaşları içinde bana bakıyor cama vuruyordu. Cama anlımı dayayıp gülümsedim buraya kadarmış demek. Akın arkasındaki amcalarına babasına dönmüş bir şey yapın...