1

3.4K 47 23
                                    

Arkadaşlar yine de sözümü tutamadım ve bölümleri erken attım 🤦🏽‍♀️ her türlü eleştiriye hazırım ve yorumlarınızı silmeyeceğim, artı hiç birinizi engellemeyeceğim ☺

NE YAZDIYSAM ROPÖRTAJLARI GÖZ ÖNÜNDE BULUNDURARAK YAZDIM.

Yine neşeli bir sabaha açtı gözlerini kadın. Koynunda uyuduğu adama bakarak gülümsedi. Içinden "one life stand" diye geciçerek ayağa kalktı. Anında adamın mızıldanması gecikmedi.
"Yine beni ihmal ediyorsun kedicik..."

"oyyyy...birtanem...ama biliyorsun daha sezon finaline neredeyse iki ay var...." derken kadın, üzerini değiştirmekle meşguldü.

"Bazen "Junior.Kaplan" olmak istiyorum, yeminle. Yeterki biraz daha başımı okşa" diye yanıt veren adamsa, sadece kadının yastığını kollarının arasına almış ve kafasını kendi yastığından hiç ayırmadan kadını seyr etmekle meşguldü.
Adamın lafı karşısında kahkaha attı kadın ve "Sarp'cım,az daha sabr et. Sezon finaline çıkalım, sonra ver elini Ispanya..."diye ilave etti.
"Şevi sen kesin yine Eda'ya söz vermişsindir, Ingiltereye gideriz diye..."demekle kendi içindekileri dışa vurmaya çalıştı adam. Ne de olsa hasretdi kadına ve gönlü dilediği gibi doyamıyordu ona.

"Hayır canım, bu sefer birlikteyiz"derken ufak bir göz kırptı kadın. Adamsa sadece iç çekerek arkasından "seni seviyorum,biliyorsun değil mi?" dedi çaresizce. Kadında kıkırdayarak adamı yanıtlamadan kendini banyoya attı.

**********

"Aşkım" diyerek omuzundan sarıldı eşinin kadın. Önüne geçerek gözlerine baktı ve "ilk iş gününü kutlarım, canım."diyerekten gülümsedi.
Karşılığında yanağından öperek "bakalım ekip nasılmış?"diye sordu Barış. Galiba heyecanlı deyildi ama, ilk set gününün nasıl geçeceğini pek önemsiyordu.
"Üstesinden gelirsin sen ,merak etme" diyerek adamın heyecanını azaltmaya çalıştı kadın ve açık kapıdan bakan küçük oğlunu görmesiyle "gelsene oğlum " diye el işareti yaptı çocuğa. Çocuksa sadece acıktığını belli edip, mutfağa doğru yürümekle yetindi.

Birlikte aile yemeği yerken çocukların dersleri ve okul durumları ile ilgilendi Barış. Ne de olsa hep iyi bir baba olmaya çalışıyordu ve bunun için kontrolü elinde tutmanın fayda vereceğine inanmaktaydı. Son olarak çayını da içip masadan ayrıldı adam.

*********

Sete vardığında kendiyle ilgilenen asistanın yanı sıra, yönetmenle de, kaynaşmıştı artık Barış. Teker-teker tanıdık - tanımadık hangi oyuncu varsa tanıştıktan, selamlaştıktan sonra, gözü sete eski bir karavanla gelen ve inerken her kese gülümseyen kadına takıldı. Aslında adam, kadın hakkında önceden bilgiye sahipti. Daha doğrusu yalnış bilgiye sahipti, çünki kadın hakkında denilen "kendini beğenmiş,küstah ve insan düşmanı " laflarına inanmıştı. Ama belkide ilk tanışma anı tamam farklı ola bilirdi ki, olmadı. Kadın sadece kendinisine yaklaşarak elini uzattı ve "Merhaba! Ben Şevval! Şevval Sam!"demekle yetindi. "Memnun oldum! Barış Kılıç!"diye yanıtladı ve kadının elini sıktı adam. Ses tonu neredeyse kadınla aynıydı ve sadece saniyeler sonra her kes kendi karavanına çekilmişti.

Ilk set gününün sonuna yakın, her kes hazırlamışken, deminden beri hazırlanan Barış, saatler önce görmüş olduğu, eski ,sökük karavana doğru yaklaştı. Etrafına bakınınca hiç kimseni görmedi. Içeriye bakmak için ise, kafasını karavanin penceresine dayadı ve avuçlarını yüzünün yanına yerleştirdi. Amma içerisi karanlıktı ve hiçkimseyi göremedi. Derken kafasını çektiği an, arkasından duymuş olduğu "Bir şey mi arıyordun?" lafiyla irkildi. Yutkunarak sadece kafa yelledi ve "hayır, sadece bakmak istiyordum. Yani, açıkçası merak etdim..."demekle yetindi.

Ş: Neyi? Neyi merak ettin?
B: Yani ben hiç işe karavanla gidip gelen birini görmedim de, o yüzden garip geldi bana. Yani en azından bazıları karavanı yalnız bir araç gibi değil de, bir ev olarakta kullanıyor. (Ellerini bel oyuğuna yerleştirir)
Ş:(derinden nefes alarak gülümser ) buradan tamirciye gideceğiz zaten.
B: Bu saattemi?
Ş: Tanıdık biri .
B: Hmm...anladım.
Ş: Aslında Prenses benim için sadece bir araç değil. Vaktiyle onda yaşadım ben.(gülümser)
B: Prenses...ismi güzelmiş. Eski galiba, ha?
Ş: (kapısını okşar) Ailemin bir üyesi diyelim..(gülümser)
B: (karşılık verir) Memnum oldum.
Ş: (kahkaha atar) O'da oldu kesin.
B: E bir dünya turuna çıkmışsındır artık.
Ş: Maalesef ki, şuan sadece sezon finaline sag-salim çıka bilmeyi umut ediyorum.
B: Neden ya, o kadar mı yoruldun yani?
Ş: Inanamazsın...hem yalnızca ben değil, diğerleri de bitmiş durumda.

Tam cevap anında yaklaşan Eda ve Melisa ile Barış üçlüye veda ederek yanlarından ayrıldı.

Barış evine varana kadar Şevval çoktan karavanı tamirciye vererek evine ulaşmış, kedicikleri ve sevgilisiyle, iyi bir gece geçirmeğe başlamıştı.

Barış ise marketten alış-veriş yaparak, evine dönmüştü. Paketleri yere bıraktığında bir şeyleri unutup unutmadığını kontrol etmeye çalıştı. Ama bir türlü bulamıyordu ki, eşi yanına yaklaşıp yanağına ufak bir öpücük kondurduktan sonra "kabak" diyene kadar.

Kaşlarını çatarak, kafasını geri attı adam ve "ne kabak?"diyerek çıkıştı. Yerinde kadının vermiş olduğu "almayı unuttuğun şey " cevabıyla poşetlere tekrar bakarak "beni en iyi sen tanıyorsun" dedi ve ufak bir kahkaha patlattı adam. Ne de olsa,poşetlere hiç bakmadan adamın almayı unuttuğu şeyi tahmin etmek kolay olmasa gerek.

Kadın mutfakta , poşetleri boşaltırken adam ellerini yıkamış ve mutfak masasında oturarak, kahvesini yorumluyordu.

A: Ilk set günün nasıl geçti?
B: Iyi.
A: Ekip nasıl peki?
B: Şuan muhteşem, ama ileride neler olur bilemem.
A: Ya sen onları da, kendi esprilerinle ağlatana kadar güldürürsün şimdi.
B: Dur daha ona çok var.

Ikisi de karşılıklı kahkaha atarken, kadın bitirdiği işiyle birlikte adamın tam karşısına geçip, kendi kahvesini içmeye başladı.

*****

Duştan çıktıktan sonra üzerine rahat birşeyler giyindi Şevval. Kanepede oturarak kitap okuyan sevgilisine arkadan yaklaştı ve boynuna ufak bir öpücük bıraktı . Anında yüzünü kadına taraf çevirdi adam ve "birileri doymamış anlaşılan " diyerek gözlüğünü çıkarttı. Kadına sarılırken, onun kucağında oturmasını sağladı ve başını kadının göğsüne koyarken, derin bir nefes aldı.

S: Yarın setden sonra birşeyler yapalım mı?
Ş: Olur...ne gibi?
S: Cihangire gidelim mesela.
Ş: Hm...devam et..
S: Prensesi yarın alacak mısın?
Ş: Maalesef...
S: O zaman birazcık içeriz, birazcık okuruz,birazcıkda gezeriz...
Ş: Sonra?
S: Yuvamıza geliriz....
Ş: Hmm....sevdim aslında...o zaman sen alırsın beni...
S: Tamam...

Son söylediği sözle kadının dudaklarını kavradı adam. Yumuşak hareketlerle öperken, kadının kucağına yavru kedinin tırmanması ikisinin de, anı bölerek, kahkaha atmasına ve minik yavruyla ilgilenmesine neden olmuştu.

HATIRAN YETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin