Hi guys! Dayanamadım yine🤦🏽♀️
Aylar sonra yine aynı set ortamına katılacak olmak çokta garip bir hiss olmasa her halde. Kısacık bir süre kafidir aslında hazırlanmak için. Eğer tabiki ayakların geri-geri gitmiyorsa. Aslında şuan ikisi de, aynı haldeydi. Şevval kendini banyoya kapatmış ve çıkmamakta kararlıydı. Barış ise sadece masada oturmuş ve çay dolu bardağına aval-aval bakmaya devam ediyordu.
********
A: Neden yemiyorsun?
B: Aç değilim ya..
A: Olmaz ama öyle. Bir şeyler yemen şart, uzun zamandır böylesin sen,yediğine - içtiğine dikkat etmiyorsun. Hastalanmandan korkuyorum, açıkçası.
B: ...doğru söylüyorsun aslında. Ama ne yapayım, içimden hiç bir şey yapmak gelmiyor.
A: Neden peki? Ben bu sorunu sana aylardıe soruyorum Barış. En az elli kez sormuşluğum vardır elbet.
B:(derinden nefes alır) Bilmiyorum Ayşe. Galiba az dinlendim, keşke daha fazla ara verilseydi, diziye.
A: Yani....diziye devam etmek isteyen sendin Barış. Bence şimdi böyle dert yanman hiç doğru deyil.
B:(ayağa kalkar) Neyse Ayşe. Gelince konuşuruz.
A:(ayağa kalkar) Emire söz verdin,unutma. Bu gün birlikte uyuyacaksınız. Bak unutursan küser yine.
B: (kafasını yeller) Merak etme. Hadi, iyi günler...
Kapıya kadar eşini yolcu etti kadın. Kapının önünde yanağına karşılıklı bir şekilde kondurduğu öpücükle gülümsedi. Kapını kapattığı an, geride kalmış masaya yaklaşarak toparlamaya çalıştı.
Bir türlü arabanı gereken hızla kullanamıyordu Barış. Aylardan beri görmeği arzuladığı, ama yalnız fotoğraflarda gördüğü kadını, sadece 20 dakika sonra görmüş olacağına inanmak zor ve heyacan verici hiss etdiriyordu . Kaç kere arzulamıştı kadını kollarında, kaç kere her elini attığında dokuna bilmeyi ve tenine kavuşmayı dilemişti, kendisi bile tam olarak emin değildi kaç kere olduğuna. Ama bildiği tek bir şey vardı ki, bunca ay sonra, birlikte geçirmiş oldukları geceden itibaren tek kelime dahi etmediği kadını görmeye hazır değildi. Hem kadının da, hangi tarzda davranış sergileyeceğini kestiremiyordu.
*************
Nihayet üstünü değiştire bilmişti Şevval. Ayların yalnızlığı son buluyordu bu gün. Arkadaşlarını görecek olmak heyecanına sebep oluyordusa, Barışı görecek olmak korku hissi veriyordu kadına.
Kendini zar-zor da olsa dışarı atarken, gözüne karavanı göründü. Yine aynı geceyi hatırladı. Aylarca yalnız rüyalarında gördüğü ve unutmaya çalışsa bile beceremediği birlikteliği tekrar gözlerinin önünde canlandı.
BMW-ne oturduğu an, zamanın daha geç gittiğini ve yolun eskisinden daha uzun olduğunu düşünmeye başladı. Aslında her şey aynıydı, eskiden olduğu gibiydi. Değişen tek şey, kadının kalbindeki heyecanın kaynağıydı.
Sete vardığı an kendini gülerek karşılayan ekip üyelerine bakarak, her kesi, teker-teker selamladı Şevval . Fazla samimiyette gerek yoktu aslında, ne de olsa salgın henüz bitmemişti. Ama Edayı karavanda görünce tüm her şeyi göz ardı etti ve ona, sıkıca sarıldı .
E: Şevo'm ya, özlemişim seni.
Ş: Bende Eduka,bende.
E: Ee ne yapıyorsun, nasıl geçti "tatil"?
Ş: Geçen sefer de, dediğim gibi Eda. Berbat ve ötesi!
E: Ay al benden de o kadar! Hastalıktı salgındı ,kapanmadı diye-diye eve tıkılıp kaldık! Haliyle de, şiştikçe-şiştik!
Ş: Oyy canım benim...sen her zaman ki gibi kusursuzsun,hiç merak etme.
E: Ay Allahtan sen varsın Şevo,yoksa keyfimi hiç kimse açamazdı.
Derken Eda, karavanın açık olan penceresinden, arabasından inerek ekip üyelerine yaklaşmakta olan Barışı farketti. Şevvale yüzünü çevirerek kocaman gülümseme ile "Barış geldi.."dedi.
Yüzünü çabucak pencereye çevirdi Şevval. Kalbinin çarpıntısını açık bir şekilde duya biliyordu.
Terleyen avuç içlerini bir -birine sürdü ve eteğini düzelterek pencerenin kenarına ,görünmeyeceği bir yere geçerek, adamı sakince izlemeye başladı. Her şeyi aynıydı ama, kadın için bundan böyle daha farklı gözükecekti .
EnKay / 3...2...1...kayıt !
Dördüncü sezonun ilk bölümü olan 75-ci bölüm ve Ender, elinde ceketle Kayaya yaklaşarak, sakin bir şekilde Şahika ile Halit hakkında konuşmaya başlıyor.
E: Dananın kuyruğunun kopmasına bir gün kaldı.
Kestik!
Daha içten Şevval!
E: Dananın kuyruğunun kopmasına bir gün kaldı.
Kestik!
Daha sert bir sesle!
E: Dananın kuyruğunun kopmasına bir gün kaldı .
K: Halit 'ten mi bahs ediyorsun?
Ceketi giydir Şevval!
Barışa çeketi giyindirip,hafif şekilde omuzlarını okşadı Şevval ve Barışın yüzünü kendisine çevirmesiyle, sözünü yarım bıraktı. Burnuna dolan kokuyla ağır bir şekilde yutkundu. Adamın gözlerinin içine bakarak fikrini ifade etmeye çalıştı.
Ş: .....Uzun bir... zamandan sonra ....
Kestik!
Şevval galiba çok dinlenmişsin!(toplu gülümseme)
Ş: Özür dilerim arkadaşlar ..... su lütfen.
Içtiği suyla sahnesine devam etti kadın. Biten sahneyle derinden bir nefes aldı. At kuyruğu halinde olan saçını elleriyle okşadı. Alnını kaşıyarak karavanına doğru yürümeye başladı. Sabahtan itibaren sahne çektiği, ama henüz selam bile vermediği adamı arkasında hiss etmesiyle duraksadı ve aniden arkasını döndü.
Ş: Sen , beni mi takip ediyordun?
B: Karavanlarımız yan-yana Şevval..
Ş: Anladım!
Yüzünü çevirip gideceği an adamın sormuş olduğu soruyla duraksadı.
Barış ellerini bel oyuğuna koymuş, pür dikkat kendisini izliyordu .
B: Nasılsın?
Ş: (azacık yaklaşarak) Iyi. Sen?
B: Bende.
Ş: Hmm... iyi...
B: ...iyi...
Sakince yüzünü çevirdi kadın. Gitmeye yeltenirken adamın sesi, tekrardan durması için neden olmuştu.
B: Neden kaçıyorsun?
Ş: (kafasını yeller) Onu da nereden çıkardın?
B: Bir kaç saat önce selamlaşmak için yaklaşmak istedim ama beni görünce karavana koştun.
Ş: Birincisi koşmadım, sadece sahne için hazırlanmam gerekti. Ikincisi biz daha yeni başladık Barış ve doğal olarakta, senin kaçmakla ilgili olan düşüncelerin tamamen yalnış.
B: Dilerim ki, gerçekten öyle olmuş olsun. Ne de olsa, partneriz.
Ş: Hiç şüphen olmasın!
Gün sonuna kadar çekilip biten sahnelerle her kes kendi evine varmıştı. Şevval yalnız yatağında bir başına uyurken, Barış ise söz verdiği gibi geceni Emirle geçirmişti.
Her şeye rağmen her ikisi tüm hafta boyunca profesyonelce kendi işlerine odaklanarak sahne çekmeye devam ettiler. Ara sıra bir-birlerinden kaçsalar bile, hatta araların da yaranan soğukluğu başta Eda olmakla , neredeyse tüm ekip üyeleri anlasa bile,kendilerini hiç o yere koymadan, her şeyi göz ardı edip, sanat sergilemeye devam ettiler. Taki bir gece Barış, youtube'de Şevval Sam'ın konuğu olduğu Aşırı ünlülerle kısa görüşmeler (Kutsal Motor) programını izleyene kadar. Neredeyse 59 dakikalık programı, gecenin bir yarısı ve kulağında kulakla izledi Barış. Programda sorulan sorulardan birinin sonucunda Şevvalin gençken içkiye olan sevgisi, daha doğrusu dayanıklılığı gün yüzüne çıkmıştı. Böylece Barış, aylar önce yaşanan gecenin şans eseri olmadığını ve kadının da, aynı kendisi gibi oyun oynadığını düşünmüştü. Bunu isbat etmenin ise yalnız bir yolu vardı ki, o da, kadınla konuşmaktan geçiyordur.
P.S. Bir sonraki bölüm " ışıkları ve kapını açık bırakacağım " bölümü)))))
