47

1.2K 24 156
                                    

Barış , son olarak etmek zorunda olduğu kontroldan haber almak için önceden konuştuğu ve parayla ikna ettiği kişiyi yanına çağırdı. Usulca kulağına doğru eğildi ve fısıltılı bir sesle sordu.

"Hallettin mi?"

Usulca kafasını onaylama anlamında yelledi adam. Ardından Barışa göz ucu bakarak içindekileri dışa çıkardı.

"Anlarsa beni işten atacaklar. En kötüsü   arızalı eşya gönderdikleri için karşı tarafla aramızda gerginlik yaşana bilir."

"Merak etme." dedi Barış ve sadece sırıttı. "Eğer bir şeyler ters giderse, ben devreye girer, durumu izah ederim. Ben yaptım derim. Ne de olsa, sen bana mâni olamazdın,değil mi Alp?"

Sorgular gibi baktı adama Barış. Ardından tekrar sırıttı. Bunu, isteyerek değil, kendini mecbur hissettiği için yapıyordu. Şevvalden olumlu bir yanıt almadığı takdirde, son çare olarak bunu düşünmüş, bir çoklarını ateşe atmıştı, gereksiz yere.

*****

Şevval çarptığı yatağa değdiği an , üzerine eğilen adama şehvet dolu gözlerle bakarak hafifçe gülümsedi. Nejatın her saniye üzerine eğiliyor oluşu ile hatırlamış olduğu maziden kalma hatıralar, onu farklı mekana ve zamana götürürken, hissettiği çöküş ile irkilerek çığlık attı. Saniyeler içinde Nejatın da, aynı Şevval gibi yatakla birlikte yere yığılması gecikmemişti.

Nasıl olur ya bu?!
Kestik!

"Alp!!!" diye bağırdı Murat,  Şevvale kalkmasına yardım ederken, yatağın kırık kenarlıklarından dolayı pantolonunun kenarı yırtılan Nejata ,  yardıma koşan adama.

Tabii, normal olarak set içinde oldukça nadiren görülen bir durum olduğu için yatağın aniden kırılması, bu durumda hem ekip üyeleri, hemde sponsor yatak firması ciddi durumla karşı karşıyaydı. Ayrıca yeni yatağın getirilmesi ve durumun çözülmesi, aynı zamanda yapımcıyla iletişim uzun zaman alacağı için uygun olarak set de, durmuştu.

*****
Barış , oldukça sakin bir şekilde karavanında oturup, afiyetle tuzlu badem yemekle meşgulken, aniden içeriye Şevvalin girmesi,daha doğrusu dağmasıyla , yüzüne sinsi bir tebessüm yerleştirdi.

"Ya sen manyak mısın? Nasıl yaparsın böyle bir şey?"

Barış, ardına yaslanıp kadının öfke dolu yüzünden zevk alırken, Şevval tam anlamıyla önünde duruyordu artık.

"Konuşsana lan!"

Bu sefer hiç bir şeye aldırış etmeden bağırdı Şevval. Barış ise yerinden sıçradı.

"Duymalarını mı istiyorsun ? O yüzden mi barıyorsun?"

Ses tonu daha alcaktı adamın. Fakat kadının kollarından yapışmıştı. Şevval ise,  süt dökmüş kedi misali, bir anlık dalıp gitmiş, aniden kafasını yelleyerek kendine gelmişti.

"Bırak!" Geri çekildi kadın. Barış ise kaşlarını çatmakla yetindi.

"Ayrıca ben sana önceden söylemiştim, değil mi? Seni uyarmıştım . "

"Uyarmak mı?! Sen benimle kafa mı buluyorsun?"

Şevval, kısık ama bir o kadar da sinirli sesle, dayanamayıp adamın bluzunun yakasını sağ taraftan kavrarken, Barış beklemediği hareketle şaşırarak izlemekle meşguldü.

"Oğlum şimdi patron gelipte sikecek her kesin belasını! Bu nasıl bir ego patlaması yaşamaktır?! Insan yalnız kendini mi düşünür?!"

Sol eli havada olan kadının, önce bluzundaki, sonraysa havada ki elini kavradı Barış. Dişlerini bir birine sıkarak gözlerinin içine dik-dik baktı.

HATIRAN YETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin