EnKay / 3...2...1...Kayıt!
Ender Kayanın evine geldiğinde (45ci bölüm) kapıda onu güzel bir kadın (Şahika) karşılar. Arkadan gelen Kaya ise bornozdadır.
Ş: Ender?
K: Ender?
E:......
B: Gelsene...bende zaten kardeşimi görür görmez kendimi banyoya atıcak kadar mal bir herifim...
Kestik!
Her iki kadın kahkaha atarken , Barışın da, onlardan farklı kalır bir yanı yoktu.
Sakince adama ve onun hafif aralı bornozuna baktı kadın. Eğer biraz daha rahat hareket etseydi açılıp, adamın bedenini ve boxerini her kese görünür hâle getirecek olan atkıları, sakince çekiştirdi kadın. Böylece iyice kapattığı bornozla birlikte gözlerini kısarak adama baktı. Nesrinse o an, yine kaybolmuş senaryosunu, aramakla meşguldü.
Ş: Barış Allah aşkına yapma şunu! Çekemiyoruz!
B: Ama sen söyle, böyle bir şey ola bilir mi? Neymiş efendim, kız kardeşim evime geliyor, bende sarılıp, koklayıp kendimi duşa atıyorum!
Ş: Ya dizi işte! Oyna gitsin!
B: Bu bir mantık hatası ama! Ayrıca nefes alamıyorum Şevi,gevşet şunu (gözüyle bornozu işaret eder).
Ş: Çok beklersin canım!(sırıtır)
B: hah! Al yine bağladık Ender'e!
Ş: Ya senin karın seni kendi mi giydiriyor?
B: Hayır canım ne münasebet?
Ş: E o zaman ben neden bu (eliyle işaret eder) işlerle meşgul olmak zorundayım?!
B:(omuz silker) E sen kaşındın çünkü...
Ş: Pislik!(yüzünü çevirir)
EnKay / 3...2...1...Kayıt!
Caner ev Ender restorana gelirken, masaların birinde Kaya ve Zehrayla karşılaşırlar.
Ender tüm asaleti ile omuzlarını dik tutar ve Canerle çekişerek masaya yaklaşır.
B: Hey maşallah ağaç sanki!
Kestik!
Her kes gülerken yonetmenin ikazına adam, "Ne yapayım hocam, sanki sırtına tahta bağlamışlar gibi yürüyor kadın!"diye itiraz etti. Anında sağ omuzuna çantasını çarpan kadının, gözleri gülmekten dolu bir halde "Yeter Barış!"değişi duyuldu.
Dakikalar sonra kadının makyajı tazelenirken, diğerleri de, konuşmakla meşguldü.
B: ... bir şarkı açsalar keşke...
B(Aytaç) : Slow muzik mi? Ortama uygun yani...
B:(burun kıvırır) Hayır..
Şafak: Ne peki?
Gülümsedi adam,rol gereği Ender karakterine bürünen kadına bakarak bağıra bağıra okumaya başladı.
Tanrım, nerden sevdim, nerden düştüm bu (bastırarak söyler) BELAYA?!(elini Şevvale uzatır)
(Şevval şarkıya dalar) Yandım, isyan ettim kurban oldum bu sevdaya (boğaz yaparak söyler)
(Barış gözlerini kapar) Vurdum gönlümü hasretin en uzak yoluna(kafasını yeller)
(Eliyle Barışı işaret eder) Senden kopmazsa yüreğim yazıklar olsun.
Etraftakiler alkış tutarken Barış Aytaç yavaşça Şafakın kulağına doğru eğildi ve sakince "Bunların kafalar aynı! Bakma arada Şevvalin adamı yemesine, ikisi de aynı bunların!"demesi gecikmedi.
