29

884 28 37
                                    

Yanında uyuyan kadının çıplak sırtına baktı Barış. Sırtı beline kadar tamamen açıktı ve kadın ağzı üste uyuyordu. Böylece adam olukça rahat bir şekilde kadının çıplak sırtını boynundan başlayarak beline kadar düz bir çizgi üzerinden öpe bilecekti.

Sırtına dokunan sıcak nefes ve ıslak dudaklarla uyandı Şevval. Yüzüne istemsizce yayılan tebessümle ağzını hâlâ yastıktan çekmeden "Günaydın"diye seslendi Barışa.

"Sanada günaydın" diye yanıt verdi Barış . Lafına son vermesiyle sol eli ile kadının beline yapıştı ve kendine dönmesini sağladı.

Döner dönmez örtünü göğüslerini kapayacak bir şekilde boğazına kadar çekti Şevval. Kendine sırıtarak bakan adama gülümsemeyi ise ihmal etmedi.

"Çıplak uyumak  insan sağlığına zarar Şevi 'm. Bilmiyor musun?"diye sordu Barış. Aynı zamanda örtünü yavaş yavaş aşağıya doğru çekmeye başlamıştı artık.

"Burada giyinmek için hiç bir şeyim yok ama ."dedi çocuksu bir ifadeyle Şevval. Artık adamın dudakları kendi karnına ulaşmaktaydı.

"Sana tişört aldım ya ben gece..."derken Barış, şaşırarak "Aaa nereden?" diye sorguladı Şevval. Muhtemelen o sıralarda uyumakla meşguldü kendisi.

"Açık bir hipermarket buldum ve orada olan iki renkli tişörtden birini aldım. Ama iç çamaşırını alamadım..."

"Hmm...utandın yani..."

"E herhalde...kadın iç çamaşırı benim neyime?"

"Onu yırtmadan önce düşünecektiniz Barış bey"

"Hmm...sizde bana o ilâcı içirmezden önce, onun 24 saat etkili olacağını akıl etmeliydiniz Şevval hanım.."

Derken Barış örtünü sonuna kadar çekerek boxerini çıkarıp bir kenara attı.  Altında kaçmak için çabalayarak "Sete geçikecegiz " diye bahane getiren kadına aldırış etmeden cinsel bölgelerinin temasını sağladı.  Bir anda kadının susmasını sağlamak  adına  dudaklarına yapıştı ve kalçalarını hızlı hızlı oynatarak boşalmaya çalıştı.

*********

Uzun zaman sonra daha bir sabaha yine yalnız uyandı Ayşegül. Yemek masasına çocukları ile birlikte oturdu. Büyük oğlunun sormuş olduğu "Anne babam nerede?" sorusunu "Erken çıkmak zorunda kaldı."yanıtlarken, küçük oğlundan gelen "Ama gece de, yoktu."fikriyle "Geç geldi, çünki işleri yoğundu ."dedi ve gülümsedi. Inandırıcı olmak zorundaydı, çünki çocuklarının psikolojini bozmamak için çabalıyordu. Fakat artık eşinin hayatında birilerinin olduğuna adı gibi emindi. Sadece isbat edene ve kadının kimliğini bulana kadar azacık vakit ve enerji sarf etmek zorunda kalacaktı.

Biten yemek ve toplanan masayla oğullarını derse götürmek için evden ayrıldı Ayşegül . Yol boyu karşısındaki süreçte ne yapmalı, nasıl davranmalı ve ne yapmamalı olduğunu düşündü. Böylece bu gün sete giderek eşini ziyaret etmenin kötü bir fikir olmadığına karar verdi. En azından gün içinde biriken işlerini hall ettikten sonra henüz eş adını taşıyan adama göz ucu bile olsa baka bilirdi .

*******

Elinde tuttuğu "steak"desenli beyaz tişörte bakarak bağırdı Şevval.

Ş: BARIŞ!!!!
B: Ne oldu? Neden bağırıyorsun?
Ş: Ya sen nasıl vegan birine üzerinde biftek resmi olan bir tişört alırsın?!
B: Ama yani...ne yapayım...bir tişörtün iki tane seçeneyi vardı zaten....siyahı ve beyazı....bende beyazını aldım.
Ş: Allahım ya?! Ya gazetecilerden biri yakalarsa?! Bu resim internete düşse nasıl anlatırım derdimi?!
B: Yani...idare edersin artık tek seferlik....
Ş: ...öffff Barış...öffff...yani ne olmuştu sanki gömleğimi yırtacak kadar?! Allahım ya!!!!

HATIRAN YETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin