Yeterince uyumasına rağmen hâlâ yorgundu adam. Sanki bu gün, dünküne göre daha durgundu. Fakat ortamı şenlendiren bir ses vardı etrafda. Evet, bir kadın şarkı söylüyordu. Uyumak isteyen adamsa duymuş olduğu şarkı sözleriyle duraksadı ve şarkını tahmin ederek kadına seslendi.
"Ayşe! Kıs o müziğin sesini!"
Hâlâ devam ediyordu muzik oysaki. Fakat ses sanki farklıydı ve her zaman bu şarkıdan duymaya alıştığı ses değildi sanki.
"Allahım ya?! Kıs sesini lütfen! Uykum var benim!"
Şarkısa hâlâ devam ediyordu...
Senden bir hatıra bana bu şarkı,
Bir gün gitsen bile hatıran yeter,
Unutmak mümkün mü böyle bir aşkı
Bir gün gitsen bile hatıran yeter
Rahatsızca homurdanarak yataktan kalktı Barış. Sendeleyerek yürürken, kendini odadan zorla dışarı attı ve "Ayşe Allah aşkına ne ...."fikrini tamamlayamadan kendine sakince bakan kadınla yaptığı hatanın farkına vardı.
"Şevval?!"
Derin bir şekilde yutkunurken Şevval, kendini toparlayarak gülümsemeye çalıştı ve adama yaklaşarak yanağına ufak bir öpücük kondurdu.
"Hayırlı sabahlar canım. "
"Nasıl oldu da Şevvalin yanında olduğumu unuttum?"diye kendi kendini sorgulerken Barış, sıkıca kadına sarıldı. Evet,an itibariyle kendini suçlu hissediyordu.
"Sevgilim..."dedikte Barış kadının sırtını okşadı ve tekrar bakışlarını kesiştirerek "Ne okuyordun az önce?"diye sordu . Sanki hiç bir şeyi doğru düzgün anlamamış, duyamamıştı.
"Yakında konserlerim var, biliyorsun. Prova yapıyorum bende."
Kadına zoraki bir şekilde gülümserken Barış "Hangi şarkıyı söylüyordun az önce?"diye sormayı da ihmal etmedi.
"Hatıran Yeter isimli bir şarkı. Dinledin mi hiç?"sorgular gibi bakarken kadın, gözlerini sonuna kadar açtı Barış. Doğruyu söylemekle söylememek arasında gidip gelirken, yutkunarak boğazını temizleme gereği duydu bir anlık.
"Evet,bir kaç kez dinledim."sakin bir ses tonuyla cevapladı Barış.
Gözlerini kıstı Şevval, fakat Barışın hiç bir şey anlamaması için kendini hiç bir şey bilmiyormuş gibi göstermesi şarttı.
"Isıtıyorsan devam ede bilirim. " gülümsedi kadın ve adamın ellerini tutarak kendi sırtında sabitledi.
Sadece saniyeler sonra yanıtladı Barış.
"Hayır. Bu şarkını pek sevdiğimi söyleyemem. Bence konserde de, okuma. Daha güzel parçaların var senin ." Kadının yanağına kondurduğu ufak öpücükle boş-boş baktı adam .
Hayal kırıklığını saklayarak yanıtladı Şevval.
"Hmm...mesela hangisi? Yani...hangi şarkını kastediyorsun?"
Azacık düşününce Barış, daha iki gün önce dinlediği şarkını hatırladı. "Mesela Sarhoş. "
Istemsizce yüzüne gülüş yayılırken Şevval, sanki az önceki sohbeti unutmuştu artık.
"Neden peki?"
"Yani bir yandan Selvi boylum al yazmalı'mı andırıyor, öte yandan da bildiğimiz animasyon. "
Derken adam küçük bir çocuk gibi omuz silkti.
"Hahah evet,doğru. Bir yandanda çok severim o şarkıyı. Tam bir Yeşil Çam tadında. "
Kadının dudaklarına hafif bir öpücük bırakırken Barış, "Için güzel olduğu için, dışında güzel. Bu da kendini sesine yansıtmış. "şeklinde yanıtladı kadını.
