Akşam sofrası hazırdı ve buna rağmen eşi eve gelmeden Ayşegül, çocukları ile birlikte masadaki yerini tutmuştu. Barış ise az önce kendisini arayarak, bu geceni eski arkadaşı Gökhan (kim bu?😈) ile geçireceğini, onu uzun zamandır görmediği için çok özlediğini belirtmişti. Muhtemelen sabah saatlerinde sete gidecek,oradan ise evine dönecekti.
********
Işığı açık olan bahçeden kapısı anahtarsız, hafifçe kapatılmış (yarım açık) eve dahil oldu adam. Sırayla salondan başlayarak, tüm odaları gezdi. Koridorun sonunda bir oda daha vardı ki, muhtemelen bu kadının yatak odasıydı ve Barış, nefesini tutarak kapısı açık olan odaya girdi.
Kısacık, ince esmer,düz saçları açık olan ve duştan yeni çıkarak bornozunu çıkarmaya çalışan kadını görmesiyle, bir kaç saniye öylece bekledi. Kadının üstünden bornozun alarak yatağa bırakmasıyla, hızlı adımlarla arkasından yaklaştı ve beline sarıldı. Kadının korkarak çığlık atmasıyla kafasını boynunun sol köşesine gömerek "benim.." dedi fısıltılı bir ses tonu ile.
"Korktum.."diye bildi kadın ve ya sadece mırıldandı. Çünkü adamın dudakları hiç boş durmuyordu. Aynı anda da, kendini kadına sürterek , göğüslerini avuçlıyordu .
Kadının boynunu merek sol omuzuna indi adam. Yumuşak bir şekilde iki kere, yan-yana ısırmasıyla "kapını ve ışığı rahatça açık bıraktığına göre benden başka beklediğin biri yok..."dedi.
"Yok" dedi kadın hızlı-hızlı nefes alıp verirken. Aynı anda da, yüzünü adama çevirirerek dudaklarına ulaşmaya çalışıyordu.
Kadının hamlesine karşılık onu kendine çevirdiği gibi kucağına aldı adam. Beline sıkı-sıkı sarılırken, "ne zaman ayrıldın?"diye sordu.
"O geceden bir hafta sonra " cevabını almasıyla adam, her iki elini kadının kalçasının tam orta yerinde birleştirerek,kucağında olan kadının gözlerinin içine dik-dik baktı ve her iki elinin baş parmağını, kadının içine soktu.
Hiss ettiyi acıyla yüzünü ekşitti kadın. "Sana benimle oynamamanı söylemiştim, Barış!"diye adamı ikaz ederken, kafasını da, adamın kafasına yaslamıştı. Anında adamın , alt dudağını kavrayarak sakız gibi çekmesi gecikmedi.
Adamın "O zaman bizim gecemizden sonra sen.."diye yarım kalan lafını kadın, "...olmadım... " diye tamamladı. Ama aynı anda kadından karşı atakla gelen "peki sen?"sorusunu, onun muhteşem ve yalvarış dolu gözlerine bakarak , yalandan "...hayır..."diye cevapladı adam.
"Yalancısın sen Barış " diyerek emdi dudaklarını adamın, Şevval. Anında adamın kahkaha atarak , içindeki parmaklarını oynatmasıyla kıpırdamaya başladı kadın. "Galiba benim için hazırlanmışsın " diyen adama, "sadece sen erken geldin" yanıtını verdi kadın. "Eve gitmedim" dedi adam, dedi ve kadını hızlıca duvara yasladı.
Her iki baş parmağını kadının içinde bir-birine sürerek, dilini kadının diliyle buluşturdu adam. Beline dolanan bacaklar sabit kalsalar da, boynuna dolanan kollar hiç rahat durmuyordu oysaki. Parmaklarını kadının içinden çıkarıp, kalçalarını eli ile destekleyerek kadının biraz daha dikelmesini,böylece sağ göğsünün tam da ağzına oturmasını sağladı. Her iki elini kadının belinde sabitlerken, "muhteşemsin..."dedi kulağına doğru.
Kulağına dolan havayla kıkırdadı kadın. Adamın boynunu emerek,kalçalarını oynattı ve kendini adama sürmeye başladı. Böylece adamın gerekli mesajı alarak, kendini yatağa sırt üstü atması gecikmedi. Adamın üstünde oturan kadınsa, adamı hızlı hızlı soymaya karar verdi .
Kendi elleriyle soyundurduğu adama baktı kadın. Yatakta yatan adamın, penisinin üstüne oturdu, ellerini omuzlarına koyarak, kafasını yatağın başına yaslandı. Göz temasını sağladığı an, sakince "sever misin sen beni?" diye sordu.
Soru karşısında yıkıldı adam. Kalbindeki sızıya yenik düşerek kadını üstüne çekti, göğsüne sıkarak, kadının kafasını kendi boynunun sol köşesine gömdü. Sırtına sarıldığı an, "seni kim sevmez ki?!"dedi, oldukça net bir tavırla.
Kendini tamamen adama bırakmıştı kadın. Aylardır arzuladığı her dokunuşu, şuan hissede biliyordu. Içinde, durmadan git-gel yapan adam, artık daha da hızlanmıştı ve her darbesi bir öncekinden daha sertdi. Nihayet adamın boşaldığı an, kendisi de orgazma ulaştı. Bunun için sadece küçük bir hapşırık yeterli olmuştu.
Elini kenara atarak, örtünü kavradı Barış. Üstünde yatan kadının sırtını kapatarak saçlarını okşadı. Kafasından bir kere öptü ve "iyimisin?" diye sordu. "Hı hı" dedi kadın sadece,yorgun ve bitik bir halde. "Gidiyor musun şimdi?"diye adama sorarken, gelen "seninleyim " cevabıyla, mutluluğu iliklerine kadar yaşadı. Kafasını adamın göğsünden kaldırarak gözlerinin içine baktı ve "eve dönmeyecekmisin?" sorusunu sordu, kaşlarını çatarak.
B: (sakin bir tonla) Bu gece buradayım Şevval.
Ş:(kalbi hızla çarpar) Çok sevindim...(Kafasını göğsüne koyar)
B: (yutkunur) Zor oldu mu?
Ş: Ne?
B: Ayrılmak...ondan ayrılmak..zor oldu mu?
Ş: ...istemezdim onu aldatmayı. Ama o sabah buraya döndüğümde anladım ki, bir daha onun yüzüne bakamam.
B: Tamamen mi bitti? Yoksa arkadaş mısınız?
Ş: Bir kalemde silemezdim. Çok iyi biri o...
B: ..eğer aranızda arkadaşlık dışında hiç bir şey olmayacaksa , neden olmasın?
Ş: (dudak ucu gülümseyerek) ..merak etme...
B: Sen yeni duştan çıkmıştın deyil mi?
Ş: Tekrar girmeliyim artık. (Çocuk gibi)
B: Birlikte girsek?(ağzı kulaklarında)
Ş: Yemezler canım...(hıh)
B: Kaç aydır seni arzuluyorum ben ve sen şimdi bana "yemezler" diyorsun, öyle mi?!
Ş: Hani biz konuşacaktık Barış ?
B: Kavuştuk, kötü mü oldu Şevi'm?
Ş: Konuşmamız lazım ama...
B: Konuşuruz, ama bu gün yok,olur mu?
Ş: Ama...
B: Lütfen...(her iki eliyle sırtını okşamaya başlar)
Ş:...(çaresizce ) ...peki madem...
B: (nefes alışları hızlanır) Mucizesin sen...(sağ elini vajinasına götürür)
Ş:(irkilir) Yapma...
B: şşşttt ...sakin...(okşamaya başlar)
Ş:(kalkmak ister) lütfen...
B:(sol eli ile belinden bastırır) Rahatla biraz...
Ş: (gözleri devrilir) d..d..daya...dayana...mıyor...um...(ahhh)
Kadının kendini çekme çabaları fayda vermeyince, kendini adama bırakması ve daha fazla inat etmemesi adamda hoşnutluk hissi yaratmakla beraber, aynı zamanda kadının adama karşı olan doyumsuzluğunun göstergesiydi.
Üstünde yatan kadını, parmağını klitorisinden hiç çekmeden, kendisinin sol kolunun üstüne yatırdı adam. Gözlerinin içine bakarak parmaklarını daha hızlı hareket ettirdi. Kayganlığı hiss ettiyi an, ortancıl parmağını deliğe sokarak, bileyinin klitorise değmesini sağladı. Böylece içinde hareket ettirdiği parmakla beraber,bileğini de bastırarak kadının daha fazla hazz almasını sağlıyordu.
Kadının gözlerinin içine baktı adam. Baktı ve "hiç böylesi oldu mu?"diye sordu. Zar-zor ekşittiği yüzünü sağa ve sola hareket ettirdi kadın. Adamın almış olduğu yanıtla içindeki istek daha da kabarırken, ikinci parmağı da, aniden kadının içine sokması gecikmedi. Şaşıran kadın hafifçe inledi ve hiç beklemediği bir anda içinde hiss ettiyi üçüncü parmakla bağırdı. Bağırdığı an ise, adam sol elini kadının ağzına sıkıca tutarak susmasını sağladı ve kadının sonuna kadar açılmış gözlerine bakarak, "kendini bana bırak..."diye fısıldadı.
Kafasını olumlu anlamda sallamaya çalıştı kadın. Zira adam,kadının artık çenesinde olan elini hiç kaldırmadan, kafasını azacık sola çevirmiş ve sol kulağının meme kısmını ağzına alarak emmeye başlamıştı .
Parmaklarının hareketlerini hızlandırdı adam. Durmadan sonuna kadar sokmaya çalıştığı parmaklarla, kadının içindeki nabz hareketlenmesini hiss etti ve işini yarıda keserek, kadını belinden çektiği gibi altına aldı. Penisini sırıl -sıklam olmuş vajinada oldukça sert bir şekilde oynatırken, duymuş olduğu şapırtı sesleri eşliğinde, aylar boyu gözlerinin önünde olduğu halde dokunmadığı kadının, şuan altında kıvranıyor oluşundan feyz aldı.
Bitirdiği işle beraber kadının yanına yattı adam. Sırt üstü yatarak, tamamen halsiz düşmüş ve kolunu bile kıpırdatmaya mecali olmayan kadının, dudağından ufak bir şekilde öptü. Ardından havluların yerini öğrenerek, eline almış olduğu büyük, beyaz havluyla banyoya taraf yürüdü.
Arkadaşlar uykum var,YASAK'a halim yok))))))
