23

931 30 18
                                    

1 hafta sonra...

Telefona yaklaştığında Barış, Şevvalin aradığını gördü. Aramakla aramamak arasında seçim arasında kaldı. Mutfakta bisküvi yapan eşini fark etmesiyle çekinerek balkona çıktı ve kadını geri  aradı.

Sinir küpü hâlinde telofonu cevapladı Şevval. Aramakla aramamak arasında seçimde kalmıştı bir kaç gündür. Ama sonunda karar vermiş ve aramıştı Barışı.

"Alo" dedi Barış sakin bir sesle. "Nasılsın Şevval?" diye eklerken kadın, tekte "sen delirdin mi?"diye çıkıştı. "Çok teşekkür ederim, iyiyim bende. Evet, evet,doğru anlamışsın, fanlar durmadan didindi,bende Fatih beyi geri çeviremedim" derken Barış, bir gözü Ayşegüldeydi. Elini alnına çarptı Şevval, anlamıştı artık eşinin Barışın  yanında olduğunu.  "Ne bekliyordum ki be?" diye düşünerek kendini toparladı, burnunu çekti ve "benden eşine selam söyle! Yemin ederim senin yüzüne dahi bakmayacağım !"dedi. Ardından ise telefonunu adamın yüzüne kapattı. Sinirini ve kinini adama yeterince yansıtamadığı için yeterince sinirliydi. Ama galiba bir kaç gün sonra siniri daha da artacaktı.

Telefonunu kapattığı an Ayşegülün boş bakışlarıyla karşılaştı adam. Kadının sormuş olduğu "Kimdi?" sorusunu yutkunarak "Şevvaldi. Fatih beyden duymuş döneceğimi onun hakkında konuştuk. Sana da selam dedi."diye söyledi. Eşinin hafifçe gülümseyerek "hmm...iyi birisi, Şevval. "demesiyle içine bir sızı girdi. Kendini gülümsemeye zorladı ve kadına "o benim sevgilimdi"demek istedi, ama diyemedi.  Nasıl diye bilirdi ki?! Tabiki keşke eşini daha doğru - düzgün tanıyamadığını anlamış olsaydı ...

1 hafta sonra....

106cı bölümün sonuncu, 107ci bölümün ise ilk kısmı çekiliyordu. Şevval Barışa ne kadar sinirli olsa da, az önce set çalışanlarının ısrarlarına dayanamayarak "hadi EnKay fanlarını mutlu edelim" lafina boyun eğmiş ve adama sarılarak fotoğraf çektirmişti . Bu hareketle adam sinsice gülümserken  kadın, sadece saf'ı oynamıştı.

EnKay / 3...2...1...kayıt!

E: Geri mi döndün?!

K: Bir mahzuru mu vardı senin için?

E: Hayır, beklemiyorduk da. Yiğite mi bir şey oldu diye merak ettim.

K: Yok, Yiğit gayet iyi.

E: Iyi.

K: Şahika yok mu? Burda olduğunu söylemişti bana.

E: Şahika taşındı. Iki gün oluyor.

K: Bilseydim rahatsız etmezdim.

Arada Barış Aytaç'da Caner karakteri ile konuşuyordu. Ama ikilinin göz teması sahne  bittikten sonra da, hiç durmuyordu. 

Kestik!
Arkadaşlar sahneni baştan alıyoruz!
Şevval heyecanını daha fazla yansıt!
Barış yüzünde öfke olsun!

Sadece üçüncü deneme de bitmişti sahne. Kadın kendini evden dışarı atarken,  adam sadece onu takip etmekle yetinmişti.

Duyduğu şarkıyla duraksadı kadın. Mahallenin ortasında kaşlarını çatarak şarkını çıkarmaya çalıştı ve sonunda "ahh bu şarkı...bass versiyonunuda mı yapmışlar?!"diyerek gülümsedi. "La la la la la lal la"diyerek daldı şarkıya. "Ya ben bunun sözlerini unuttum ama..."diye üzgün bir halde ağzını büzerken ellerini havaya kaldırarak topuklarını yere çarptı. Parmaklarını şıklattı kendi ve etrafında bir kaç kez  dönerek,  elbisesinin eteğinin havada uçuşmasını sağladı.  Havaya savurduğu kahkahasıyla "arkadaşlar size doyum olmaz, ben kaçar " dedi ve kendi karavanına geçti.

Kadının arkasından masum bir ergen çocuğu misali baktı Barış.  Onu şimdi her zamankinden daha da çok arzuladığını ve özlediğini anladı.  Kadının her kirpiyini kırptığında içinde tarif olunmaz bir hiss yaşıyordu. Ama nafile, kadın gün içinde rol dışında onunla tek bir kelime dahi kesmemişti.

Iş gününün sonunda Şevval her kesle vedalaşıp kendi BMW'sine doğru yürüdü. Kapıyı açıp içeriğe oturduğu an, yan kapının açılarak, Barışın koltuğa oturması gecikmedi. Deliye dönmüş bir halde ellerini bir-birine çarptı Şevval. "In arabadan!"diye sakin bir sesle adama bakmadan söyledi. 

"Külüstürü değiştiğine sevindim!"dedi Barış ve gülümsedi. Anında Şevvalden gelen "in,yoksa avazım çıktığı kadar bagıracağım !"cevabı gecikmedi.

"Anladım, muhtemelen reklam amacıyla kullanıyorsun bu arabayı. Ama yine de çok hoş olmuş. Iyi günlerde kullan!" dedi Barış.  Sanki kadını duymuyordu ve ya sadece kale almıyordu.

Adamın sergilemiş olduğu tavırdan dolayı deliye döndü kadın. Bağırarak "sana in dedim!"dedi. Aynı anda da, yüzünü adama çevirmiş ve sağ eli ile kolundan itiyordu onu.

"Ya Şevval ne oluyor? Ne bu tavır? Sabahtan beri yüzüme dahi bakmadın! Aksi takdirde böyle yapmazdım!"dediyi an,kadının elini kavradı adam. Iki avucunun arasında tuttuğu eli okşayarak masum bir ifade ile.yüzüne gülümsedi.

Eridiğini hiss etti kadın. Bu kadar kısa bir süre içinde yumuşaya bileceğini aklına bile getirmemişti. Ama her şeye rağmen tavrını devam ettirmeğin önemini hatırladı.

Ş: (elini çekmeye çalışır ) Iner misin lütfen?
B: Yapma böyle...(elinin içini öper)
Ş:  (elini çeker) Sen nasıl bir insansın ya?! Bana verdiğin sözü bir türlü tutmadın! Neden döndün Barış, neden?
B: Bak Fatih bey bana EnKay'a mutlu son yazılacağını dediğinde kabul ettim. Hem fanlar da hiç durmadı ki?!
Ş: Yalnız bu mu?!
B:(derinden yutkunur ) Bak sadece bir kaç bölüm...
Ş: 8 bölüm! Bu 2 aydan fazla ediyor Barış! 2 ay!
B: Bu kadar mı beni görmeye tahammülün yok Şevi?(üzgünce)
Ş:(hızlı hızlı nefes alır) Maalesef..(sesi titrer)
B: Yalan söylüyorsun Şevval! (Yüzünü aynaya çevirir)
Ş: (korkar)...onu da nereden çıkardın?
B: Kalbinde yer edindiğim kadınla konuşuyorum şuan!
Ş:(dudak ucu gülümser) iner misin lütfen?!
B: (düşünür) Arabam yok. Beni durağa  kadar götürürmüsün?
Ş:(kaşlarını çatar) pardon?! Taksi 'cimiyim ben senin için?!
B: Hayır, eski sevgilin olarak senden beni eve götürmeni rica ediyorum. Pardon, sadece durağa! (Imayla)
Ş: Sen benim eski sevgilim falan deyilsin Barış! Sen sadece benim için ağız dolusu bir pişmanlıksın! Git kendine bir taksici bul!
B:(yutkunarak aval-aval bakar) Pişmanlık, öyle mi?!(hayal kırıklığı ile)
Ş: Evet! Sadece anı yaşadım ve pişman oldum. Bu kadar basit!
B: Basit?!(gözlerini bereltir) Öyle mi?(sinirle)
Ş:(olumlu anlamda kafasını yeller) Aynen öyle!

Sinirden kızarmış yüzünü ve sıktığı yumruğunu gevşetti Barış. Derinden nefes alarak daha fazla kendine hakim olmadı. Evet, sadece olmadı. Ne de olsa her ikisininde istediği şey tam da buydu....

Sol eli ile kadının sağ kolunu dirsek hizasından kavradı adam. Aniden kendine çekmesiyle sağ elini de, kadının sol kulağının ardına yerleştirdi. Nefesini tutarak dudaklarını, kadının dudaklarına bastırdı. Gözlerini kapayarak anın tadını çıkarmak adına  kadından karşılık bekledi. Öylece duran  ve kendini iten kadını koynunda sakinleştirmek adına her iki elini onun yüzüne bastırdı. Dudaklarını hiç ayırmadan alamadığı karşılıkla hafiften mırıldandı. Ellerini kadının yüzünden çekmeden alınlarının temasını sağladı. Gözlerini kadının gözlerine dikerek "yapma bunu bana..." dedi. Fısıltı ile konuşarak zar-zor aldığı nefeslerle "çık artık hayatımdan"dedi Şevval. Içi kıpır kıpır olsa bile, dili zehir gibiydi. "Ben seninle konuşmak istemiyorum Barış! Yalancı insanları hiç sevmem!" dedi ve kendini geri çekerek emniyet kemerini taktı. Hâlâ susan ve inmemekte kararlı olan adama bakmadan "en yakın durakda iniyorsun!"dedi ve arabanı gazladı.

P.S. "Arkadaşım Eşşek" şarkısı ile ancak bu kadar yaza bildim, guys!

HATIRAN YETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin