40

1.2K 33 160
                                    

♡Sezon finali guys!♡


Rahat bir nefese kurban gitmiş gibi hiss ediyordu adam. Sadece 45 dakika önce emlakçı Ahmet'i işten atmıştı. Siniri az da olsun yatışsa bile, kadınla aynı ortamda iki eski arkadaş gibi takılmak ağırına geliyordu .

"Eşyalarını toparladın demek..." masaya sol kolunu koymuş bir şekilde sandalyede otururken adam, kadının sakin yüzünün her hattını iyice inceledi. Kim bilir bir daha ne zaman karşılaşacaklardı?

Boğazını temizledikten sonra adama, " Birazdan çıkacağım zaten. Siz ne yaptınız dün?" diye yanıt vererek sordu Şevval.

" Konuştuk..." nasılda acıydı babasından sadece telefonda, bu yaşında duyduğu ağır sözleri göz ardı etmek.

Kaşları çatık, kalbi heyecan doluydu kadının. "Karar?"

" Veremedik..." Ne söyleseydi ki ?! Ben yalvardım ve bu evden gitme dedim, ama Ayşe ruh gibi evde dolanarak yüzüme bile bakmadı mı? Yoksa yan komşu beni arayarak "Barışcığım evden duman çıkıyordu da, acaba yangın falan mı oldu? Iyi misiniz ?"diye sordu mu deseydi?

Lafı fazla uzatma gereği duymadan Şevval aklındakini gerçekleştirmek için ilk adımı attı. Galiba bir kez daha Ender karakterine dönüşmeyin zamanıydı. "Barış...ben bu gün sana bir mesaj atacağım,ama bana cevap vermemeni ve mesajı görmezden gelmeni istiyorum."

Sanki karışısındaki kadın bir başkasıydı. "Yine mi bir oyun?"

"Mecburum....ayrıca bozmuş olduğum düzenini sana geri vermeye çalışırıyorum..." ayağa kalkarak ellerini çaresizce havaya savurdu kadın.

Hafif bir şekilde elini masaya çarparak "Sana kaç kere bu işte sen suçsuzsun dedim ben..."diye, kadını yanıtladı adam.

Hâlâ kararlıydı kadın. " Sakın mesaja geri dönüş etme. Tamam mı?!"

"Tamam..." demekten başka çare yoktu sanırsam.

Son bir defa etrafa göz gezdirerek " Bu ev ne olacak peki?"diye sordu Şevval, korkak hamlelerle.

Omuzlarını silkerek "Böylece duracak...bizim resim duvarımız...anılarımız...bize ait olan her şey...öylece kalacak..."diye yanıt verdi Barış.

Içinde git-gide artan hüzün ile, " Evin anahtarlarını yatak odasında ki dolabın en üst çekmecesine bıraktım. " diye açıkladı kadın ve masum bir ifade ile adamın gözlerine baktı.

Zar-zor gözlerini kadının gözlerinden çekerek yere dikti Barış. "Sende de kala bilirdi yani..."

Çok net bir tavırla yanıtlama gereği duydu Şevval ve burnunu dikleştirdi. "Gerek yok. Zaten buraya uğramak için pek vaktim olmayacak. Set bir kaç haftaya başlıyor, biliyorsun sen. "

"Benimki de öyle..."

"O zaman hoşçakal..." ne kadar da ağırdı bunu söylemek kadın için. Fakat başka bir çaresi yoktu. Bu elveda yaşanmalıydı .

Zorlukla sandalyeden kalktı Barış. Şevvalin yanına ulaşacağı üç adımı, üç yüz adıma beraber kıldı. Maalesefki buna gerçekten de hazır değildi.

"Korkma Barış. Biz düşman değiliz. " adamın hâlini anlayarak yüzüne bir gülümseme yerleştirirken Şevval, kollarını iki yana açarak sarılmak için adama işaret verdi. "Gel..."dedi sakin bir tonda. "Bu bir son..."

Dişlerini bir-birine sıkarak kadına sıkıca sarıldı adam. Aglamamak için kendini içten-içe motive etmeye çalıştı. Sarılma bitmeden sadece bir kaç saniye önce "Teşekkür ederim..."dedi boğuk bir sesle.

HATIRAN YETERHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin