Aze ve Yezdan'nın evliliğin arkasında 2 hafta geçmişti. İkisi yavaş yavaş birbirine ve yeni hayatlarına alışmaya çalışıyordu. Zaman onları için işliyordu. İkisi de varlıklarına kısa süre de alışmıştı. Hoş alışmaktan başka çareleri de yoktu...
Aynı şekilde ev ahalisini de yeni geline alışmıştı.
Her zaman ki gibi ailecek kahvaltı yapıyorlardı.Kahvaltı masasında sessizlik kol gezerken Şirin sessizliği bozan olmuştu.
"Ana gidecek miyiz bugün teyzem gile?"
Yaşlı kadın başını kahvaltısından kaldırıp kızını yanıtladı.
"Evet kızım bir saat sonra falan çıkarız."
1 hafta önce Pervin hanım kardeşlerine söz vermişti bir günde sen gel bize demeleri üzerine yaşlı kadın gidiyordu.
"Ana yengemde gelsin mi?" Diye soran Şirinle Aze başını hafif kaldırmış kaynanasına bakmıştı.
Kaç haftadır bu konaktan dışarı adım atmamıştı, nefes almak için çıktığı avlu olmazsa abisinin yerine mapushaneye düştüğüne kanat getirecekti. Şartlar pek o yönde olmasa da aldığı nefesin bile sayılı olduğunu düşünüyordu bazen.
Sanki tutsak edilmiş bir kuş gibi hissediyordu kendini.
Gelinin bakışlarını anlamış gibi bakışlarını oğluna çevirdi. Gelsin mi der gibi onay istiyordu sanki.
Yezdan üzerindeki bakışları anlayınca annesine değilde karısına döndü pürüzsüz sesiyle dudaklarını araladı..
"Seni bu evde tutsak etmiyorum Aze gidebilirsin." Dediğinde genç kadının dudakları kıvrıldı. Yezdan sözlerini devam etmek için tekrar konuşmaya başladı.
"O konaktan başka istediğin her yere gidebilirsin lakin nerde nasıl davranacağını bildiğin müddetçe."
Aze başını kocasına çevirdiğinde anlık ikisi göz göze geldi. İkiside eskisine göre birbirine iki yabacı gibi bakmıyordu. Şimdilik.
Yavaş yavaş bir şeyler değişmeye başlıyordu.
"Tamam ağam." diyerek önüne döndüğünde Pervin hanım içten içe sevindi.
Yezdan'nın farklı biri olduğunu biliyordu ama Aze ye karşı bu kadar ince düşünceli olacağını düşünmemişti. bir şey olmamış olsada oğlu karısına saygı duyuyordu.
Önemli olanda bu değil miydi?
"Hadi Merdan gidelim."
Yezdan kardeşiyle yerinden kalkarken Azede kocasının peşinden kalkmış kapıyı kadar geçirmişti. Her sabah bu rutin haline gelmişti..
"Hayırlı işler ağam."
Genç adam tebessümle baktı karısının yüzüne. "Sanada kolay gelsin." Dedi ve dış kapıya doğru yürüdü. kapıdan çıkmadan elini cebine atarak karısına döndü. Cebinden çıkardığı kartı uzattı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZE/ BERDEL
General Fiction"Kaderin hain oyununa yenildi hayatlarımız kabul et."genç adamın ses tonu gerçekleri haykıran sözlerin altında ezilir gibi çıkmıştı, dik duruşunun aksine. Duydukları ile acı bir gülüşü dudaklarında ağırladı genç kadın. Kabul etse ne değişecekti ki? ...