Umudum tükenmek üzere yıkıldım yıkılacağım..
Rengin göz yaşları arasında başını sallarken herkes genç kadına bakıyordu.
"Sende katilsin Rengin hanım sakın inkar etme!" Diye tekrar bağırdığında Rengin yerinden yavaşça ayaklandı.
"Hayır hayır hayır ben katil değilim ben bilmiyordum hamile olduğumu yemin ederim bilmiyordum."
Yüreğini yakan acıyla yutkundu Rengin. Böyle olmasını istememişti, bilmiyordu hamile olduğunu. Bilse daha dikkat etmez miydi? Bu hayatta kimsesi yokken bebeğine tutunmaz mıydı?
Kendinde değildi ki o vakitler bilmiyordu bir can taşıdığını. Bilseydi daha dikkatli olurdu. Farkına vardığında çok geç olmuştu.
Hozan sert sesiyle uyardı annesini. Gerçekten haddini ve sınırını aşmıştı.
"Yeter ana şimdi ne yeri ne zamanı bitirin artık bu rezilliği." Dediğinde Berşan Hanım durmadı. Hızlı adımlarla gelinin yanına vardı nefretle yüzüne bakıp bağırdı.
"Git burdan, çık git. Bu konakta istemiyorum seni gelin diye. Zaten delisin ne yapalım seni yeter bugüne kadar beslediğimiz." Kolunu tuttuğu kadını sürükleyecekken Yezdan yaşlı kadının karşısına dikildi. Ne yaptığını sanıyordu bu kadın?
"Orda dur Berşan hanım, sözlerine de dikkat et. Rengin senin ezip geçeceğin biri değil." Renginin kolunu yaşlı kadının elinden kurtarıp yanına çekmişti.
Yezdan Rengin'i çocukluğundan beridir tanıyordu. Çocukluk arkadaşıydı ve babasıyla araları çok iyiydi. Ne zaman canı sıkılsa dertlense, Rengin'in babasına giderdi. Zaten Rengin'in ailesi öldüğünde ona tek yakını kendisiydi onu koruyup kollamak boynunun borcuydu.
Rengin başını eğmiş hıçkıra hıçkıra ağlarken Yezdan hem can dostuna hemde Berşan hanıma bakarak konuşmaya başladı. Sert sesi, gümbür gümbürdü. Taş duvarları hapseden cinstendi.
"Hozan, Rengin senin karın kölen değil! Sizinde köleniz değil Berşan hanım. Bu duruma gelmesine sebep sizlersiniz. Rengin böyle biri değildi siz ne yaptınız Rengine?" Diyerek derin bir nefes aldı. Rengin kim bilir neler yaşamıştı bu evde de bu halde gelmişti. Haşin bakışları Hozan'a döndü.
Gözbebeklerinde öfke cayır cayır yanıyordu. Yandığı kadar yakacaktı.
"Oğlum hani sen aşıktın bu kadına. İnsan sevdasına böyle davranır mı? Herkes size imrenirdi, nasıl bu hale geldiniz? Ne olursa olsun senin sevdiğin kadının yanında olman lazım koruyup kollaman lazım." Nasıl karısının bu denli ezilmesine ses çıkarmazdı? Annesi, Rengin'i evden kovuyordu, Hozan oturmuş onları izliyordu. Şaka gibiydi gerçekten!
Ama Yezdan ağa buna izin vermeyecekti.
"Yezdan ağa sen karışma!" diyen Hozan Rengin'in kolunu tutmaya yeltendiğinde Yezdan engel olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AZE/ BERDEL
Fiction générale"Kaderin hain oyununa yenildi hayatlarımız kabul et."genç adamın ses tonu gerçekleri haykıran sözlerin altında ezilir gibi çıkmıştı, dik duruşunun aksine. Duydukları ile acı bir gülüşü dudaklarında ağırladı genç kadın. Kabul etse ne değişecekti ki? ...