BÖLÜM 4: "VENEDİK"

39 8 15
                                    

Oy vermeyi ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın, keyifli okumalar!

Sleep Dealer - Againts The Stream

Camel - Rajaz

Sleep Dealer - Wayfarer

BÖLÜM 4: ''VENEDİK''

3.Gün

''Her gün yüzlerce hayal kurarsın ve hiçbiri gerçek olmaz; ama bir gün bir gerçek yaşarsın, hiçbir hayale sığmaz.''

Hayat sanılanın aksine uzun değil, bir nefeslik hayatlarımız var.

Geçip giden günleri geri getiremiyorduk ama geçmişimiz hep bizimle geleceğe uzanıyordu. Geleceğe giden yolda geçmişimiz bize yoldaş oluyordu. Neredeyse çoğu gece uyumadan önce anımsadığım geçmişimin sancılarını çekiyordum. Her olayda verdiğim tepkilerin gerekliliğini sorguluyordum, her ne kadar istesem de geçmişimden bir türlü sıyrılamıyordum.

İnsanlar hatalar yapardı, insan olduğu için. Ama aynı hatayı tekrarladığında bu hata olmaktan çıkıyordu, göz göre göre yapılan şey hata değildi çünkü.

Belki de bu nedenle sıyrılamıyordum geçmişimden. O zamanlarda yaşadığım duyguları hatırlayıp, o duyguların verdiği hissiyatla olaylara verdiğim tepkileri anımsayıp dersler çıkarıyordum. Bunun verdiği yorgunluk fiziki bir yorgunlukla kıyaslanamayacak kadar ağırdı.

Bazı zamanlar o kadar takılıp kalıyordum ki, geçtiğim yolların farkına varamıyordum. Bunu düzeltme çabasındaydım, ne kadar başarılı olduğumu bilemiyordum ama eskiye kıyasla büyük bir ilerleme kat ettiğim gözle görülür bir gerçekti.

Hayat kısaydı, benim bir yerde takılıp kalmamı sorgulamıyordu zaman; akmaya tüm hızıyla devam ediyordu. Kaybettiğim o günlerin etkisiyle koşmaya başladım, takılıp kaldığım noktadan sıyrıldım; bugüne yetişmeye çalıştım.

İçimde hep olan ama yeşermesi yakın zamanda başlayan cesaret duygusu bana her şeyi yaptırabilecek düzeye ulaşmıştı. Yanlış gördüğüm şeyleri eskisine nazaran cesaretle söyleyebiliyordum, bir şeyden rahatsızsam kim olursa olsun, buna en yakınım olanlarda dâhil, içime atıp biriktirmek yerine direkt söyleyebiliyordum.

Birikimler insanın ruhunu zehirleyen bir gazdı, o gazı her soluduğunda aslında seni tüketip bitirecek bir nefes almış oluyordun. Buna rağmen nefes almaya devam ediyordun, zehri soluduğundan habersiz.

Birikimler o kadar yoğun hale gelir ki, bardağı taşıran son damlayla büyük bir tepki vermek kaçınılmaz son olur. Verdiğin tepkiye herkes öyle bir odaklanır ki, haksız görünürsün; tepkinin arkasındaki birikimleri görmezden gelirler. Her şeyin bir yeri, bir zamanı vardı. Anda verilmeyen tepkilerin etkilerini sonradan yaşamaktansa, zamanında yaşanmasını tercih ediyordum.

Dün yabancıyla son konuşmamızdan sonra bizimkilerin yanına gitmiştim. Gördüğüm görüntüler beni hayrete düşürmüştü. Ozan bir masanın üzerine çıkmış, üzerinden çıkarmış olduğu ceketi elinde sallayıp duruyorken onu yakalamıştım. Hazal, Ozan'ın hemen ön tarafında ona alkışlarla destekler verdiğini görmüş, Aleyna'nın ise saçma bir pozisyonda arka koltukların olduğu yerde sızdığını geç de olsa fark etmiştim.

Gördüklerimin yarattığı şaşkınlığı bir kenara bırakıp, hepsini kendilerine getirebilmek adına amansız bir mücadeleye girişmiştim. Zorlukla odamıza inerken ben Aleyna'yı, kendinde biraz daha olan Ozan'sa Hazal'ı adeta sırtlamıştı. Aleyna'yı banyoya zorlukla koyduğumda temiz kıyafetler bırakıp banyodan çıkmış, üst kata kahve almaya gitmiştim.

TUTSAK ZİHİNLER |TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin