BÖLÜM 13: "KADERİN KIRMIZI İPİ"

41 6 1
                                    

Merhabalar, bu bölümde bir farklılıkla karşılaşacaksınız. Hazal'ın ağızından yazdığım bir kısım var ve Hazal'ın hayatına da yavaştan giriyoruz. Sır perdeleri birer birer açılırken Hazal'ın geçmişinde bulacağız kendimizi. Şu an için diğer karakterlerimin ağzından bölüm yazmayı düşünmüyorum, ama ilerleyen zamanlarda Dilara ve Ozan'ı, Aleyna ve Emir'i de okuyabiliriz. Henüz buna karar vermedim.

Oy vermeyi ve yorumlarınızı benimle paylaşmayı unutmayın, keyifli okumalar!

Ghostly Kisses - Empty Note

Sena Şener- Sevmemeliyiz

BÖLÜM 13: "KADERİN KIRMIZI İPİ"

Huzur kelimesi herkes için farklı bir anlam ifade ederdi; kimisi için aileyle bir arada olmaktı, kimisi için sahiplendiği hayvanı, kimisi için doğa, kimisi için bir nesne, kimisi için yalnızlık... Böyle akıp giderdi bu liste. Aleyna'nın gözlerinde günlerdir arayıp da bulamadığı huzuruna kavuşmuş bir kadın görüyordum. Onun için huzur Emir'di; Emir'in yanı.

Oturduğumuz kahvaltı masasında gülücükler eksik olmuyordu. Emir Furkan'ın odasında kalacağı için valizlerini oraya göndertmişti. Hazal öne atılıp valiz işini Furkan'a kitlemiş ve onun ilgilenmesini sağlamak üzere Furkan'ı yanımızdan bir çırpıda göndermişti. Bu fırsattan yararlanarak biz de kahvaltı yapmak için harekete geçmiştik.

"Senin haberin var mıydı?" diye sordu Aleyna Hazal'a doğru. Hazal ise göz devirip, "Yok dedim. Anlamıyor musun bacım?" dedi tükenmiş bir sesle.

"Peki senin?" Ozan'a dönmüştü bu kez.

Ozan'sa Emire dönüp, "Yol yakınken vazgeç Zekâ küpüm, bu zekânın yanına bu zekâ," deyip Aleyna'yı gösterdi. "Hiç yakışmıyor. Yazık, harcanacaksın. Dön bence sen."

Aleyna hemen solunda oturan Ozan'ın omzuma sert sayılabilecek şekilde vurmuştu. "İyi be, bir şey sormuyorum!" diye de çemkirmeyi ihmal etmedi. Gözlerini bana dikti, tatlı tatlı gülümsemeye çalıştım, gözlerini kıstı ve avına yaklaşan bir avcı sinsiliğinde, "Seninle işim bitmedi!" dedi açık bir tehditle.

"Ay benim suçum yok," dedim hemencecik kendimi korumaya çalışarak. "Sen sevgilinden hesap sor," dediğimde Emir gülümsedi ve Aleyna'nın omzuna kolunu atarak kendisine doğru çekti. Saçlarına bir öpücük kondurdu. "Sen ağladığın ve kötü olduğun için, seni sakinleştirmem gerektiği için öğrenmiş bulundum."

"Ne ağlaması?" dediğinde kaşlarım çatıldı. Emir'in göğsünden hareket etmeyip gözlerini kaldırdı. "Hiç ağlamadım ki ben," dediğinde hepimizin yüzünde alaycı bir eda oluşmuştu bile. Ufak ufak atsındı da civcivler yesindi. "Ne ağlayacağım? Gayet iyiydim, gülüyordum ve eğleniyordum. Çok eğleniyordum. Hem niye geldin sen, git sen," diye ani bir çıkış yaptığında Emir'in göğsünden başını kaldırmaya çalıştı ama Emir buna müsaade vermedi. "Unutmadım hem mesajlarını! Onların da hesabını soracağım! Seni seviyorum yazıyorum, tamam yazıyorsun," dedi sitemle. "Sensin tamam, en çok tamam sensin, tamammış, sensin o-"

"Sevgilim," dedi Emir araya girip. Araya girmesi iyi olmuştu zira Aleyna taramaya bağlamıştı. "Hesabını sorarsın, hatta en çok hesabı sen sor, ama önce kahvaltını mı yapsan? "

Ozan işaret parmağını aralık olan dudaklarına doğru götürdü ve kusar gibi yaptı. Her seferinde şu hareketi yapmaktan vazgeçmiyordu ve ben her seferinde gülmeden edemiyordum. "Mıç mıç ilişki en nefret ettiğim," dedi Ozan kınarcasına.

"Bunu sen mi diyorsun hanımcı?" dedi Hazal.

"Sen konuşma Hazak!" dedi Ozan.

"O niyeymiş?" diye sordu Hazal.

TUTSAK ZİHİNLER |TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin