Herkesin sevip veya sevdiği vardır muhakak bu dünyada.
Herkes birini ya seviyordur yada kendisini sevdiriyordur.
Sevgi çok büyük bir kelime çünkü kimse birisini zorla sevemez ya da zorla sevdiremez bu dünyanın bir kuralı.
Birini çok seviyorsun olsan herşeye ama herşeye katlanırsın öyle ya sevmek öyledir emek sarf edip onca kişi arasında birini seviyorsun ve hayatın öyle devam ediyor.
Seviyorsun ya ilerisi geliyor bir şekilde ve sen sevdiğin için bu durum davranışına da yansıyor muhakak öyle oluyor...
Ne güzel demiş Nazım Hikmet Ran:
"Benim aklım fikrim sende,
Senin gelişinde,
Seni ne zaman göreceğim de,
Seni nasıl göreceğim de,
Ve beni görür görmez ne diyeceğin de..."
Hissedip veya hisettirtmedikçe ne önemı var ki sevmenin ?
Bu noktada Turgut Uyar 'ın şu sözüne katılmamak elde değil eminim ki sizde katılırsınız:
" Gizlenen,gösterilmeyen sevginin zerre değeri,kıymeti yok gözümde.
Bu duvar da beni çok seviyor olabilir bilinmez..."
Hayatınızda asla hissetirilmeyen sevgiye yer vermeyin.Sana şimdi duygusal davranamam çünkü duygusal daveanmanın bir yerden sonra insanı hiçbir şey yapmadığını sadece ama sadece kalbinin yorulduğunu anlıyor insan.
Seni seviyorum demeden önce kalbinde yüreğinde sana bunu hissettiren inasanlar olsun hayatında canımın içi.
Şu kulakların artık gerçekten seni seviyorum demeyi hissettiren kişilerden duysun seni seviyorum kelimeleriyle dolsun.
Kulaklarının içi boş içinde seni seviyorum diyen yalancılara kapat.
Seni gün içinde en az üç defadan daha fazladan arayıp ne yaptığını,hayatın nasıl geçtiğini ve günün nasıl geçtiğini diye ve üzüldüğünde mutlu olduğunda seni arayıp soran insanlar ile dolsun yüreğin...
Seni gerçekten seven insanlar ile dolsun hayatın.
Umarım senin hayatına seni gerçekten sevebilen insanlar çıksın karşına.
Mezarlık kalabalıktır bilirsin.Ve bir mezarın başında insanlar vardır.
Yaşlı bir adam tabuta sarılıp sarılıp seni seviyorum diye ağlıyor hemde ne ağlama gözyaşları sel olup akmış.
Anlaşılan o ki yaşlı adam'ın sarılıp ağladığı tabut eşinin tabutudur.
Uzun yıllar aynı yastığa baş koyup hastalıkta sağlıkta hep yanında olan sevgili eşi...
Yaşlı adam erken kaybetmiş oysaki çok seviyor eşini bu durumu çevresinde çocuklarına da yansıyor onu unutması için çok çabaladılar lakin unutmadı hep onu sayıklaya sayıklaya geceler gündüzünu bir etti ama ne yaparlarsa yapsınlar sevdiği eşini unutamadı.
Her gün mezarlığa koşarak gider yaşlı adam tabuta sarıla sarıla ağlar.
Çocukları ve sevdikleri artık yeter der yapma böyle der ama yaşlı adam anlamaz dinlemez hep defalarca tabuta sarıla sarıla seni sdviyorum diye hep ağlar.Sevdiğimizi hissettirmek için veya hisedebilmek için sevdiğimiz veya sevildiğimizi sanan kişinin mezara gitmesini mı bekliyoruz? Hayır asla...
Ya da sevdiğimiz değerini bir hastane koridorunda anlamak mı getekiyor.
O zaman git ve sevdiğin kişiye söyle çünkü yarını belli olmayan bir dünyada neler ile karşılaşacağımız belli değil.
Stefan Zweing bize şöyle sesleniyor:
" Birisi tarafından sevilmek veya sevildiğini hissetmek dünyayı daha da güzel kılıyor..."
![](https://img.wattpad.com/cover/270725925-288-k500948.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUM PANDA
Ficción GeneralBizi anlamanız için biz olmanız lazım artık konuşma çünkü ben de sustum ve cümlelerim konuşacak. Şimdi oyun sırası bende, ben ve kitaplarım hepinize yeteriz... Başlama tarihi 30.03 2021