Bizler yani biz insanoğlu sahip olduğumuz şeylerin değerini bilmiyoruz halimize bakıp şükretmesini bilmiyoruz hep daha fazlasını istiyoruz.
Hep daha fazlasını hep ama ne olursa olsun sadece kendimizi düşünüyoruz.
Şöule bir etrafina bak bir ekmeğe ve bir bardak suya ihtiyacı olan insanlar var.
Afrikadaki insanlar bir yudum suya bir ekmeğe ihtiyaçları varken bizler halimize bakıp şükretmesini malesef bilmiyoruz.
Aslında elimizdeki olan şey en değerli olduğumuzu bile bilmiyoruz.
Nefis ya işte ,hep sahip olduğumuz şeylerin kıymetini bilmiyoruz.
Oysa sahip olduğumuz şeyler ile daha güzel bir hayatımız var ama kıymetini bilmiyoruz.
Bizler nankör olduğumuz sürece bu güzel ve mutlu hayatın farkına varamayız malesef.
Asıl zenginlik dünya kadar malı olup şükretmeyi bilmeyenler değil; Asıl zenginlik sahip olduklarına daima şükredenlerdir.
Şimdi sahip olduğuklarına şükret ve kendine şu soruyu sor;
Ya olmasaydı?
Bakara Suresi, 152. ayet de şöyle der: "Öyleyse (yalnızca) Beni anın, Ben de sizi anayım; ve (yalnızca) Bana şükredin ve (sakın) nankörlük etmeyin..."
Bu dünyada şükredeceğimiz o kadar şey var ki bu dünyada siz halinize kendinize bakın ve şükredin.
Mesela bugün yeni bir güne uyanmak, en çok şükretmemiz gereken şeylerin başında gelir.
Hayattan mı sıkıldın? Yeni bir güne çıkamayanlar var .
Yaşadığın evi mi beğenmiyorsun?Ama o evi olmayanlarda var.
Telefonumu beğenmiyorsun ? Ama onu bulamayanda var.
Yediğin yemeğin tuzu fazla mı kaçmış ama onu bulamayanda var canımın içi .
Sen hep sükret haline şükret sağlıklısın elin ayağın tutuyor daha ne istersin?
Bak ne güzel diyor hz.Mevlana :
" Sanma ki bir dert sende var,
Sendeki derti nimet olarak sayanlar da var..."Gelin size şükretmek hakkında bir hikâye anlatayım...
Adam akşam iş çıkışı eve gitmek üzere yola çıktı.
İşyeri ile dolmuş duraklarının arası çokta uzak sayılmazdı.
Paltosunun cebinden bir sigara çıkardı yaktı.
Derin bir nefes çekti ve yürümeye başladı.
Akşam trafiği heryer karışık, sıkışıktı.Kısa bir zaman sonra dolmuş duraklarına vardı.
Köşede seyyar bir balıkçı bağırıyordu .Hadi istavrit 500, istavrit 500. Adam düşündü akşama balık yemek iyi olurdu
Hem kızıda eşide çok severdi balığı.Kendide bayılırdı doğrusu evde o sıcacık neşeli ortamda balık ziyafetine.
Kardeş ver bakalım dedi 1 kilo istavrit.Balıkçı beyim dedi;
1,5 olmazmı? Adam gülümsedi belki param yok dedi.
Balıkçı bunun üzerine canın sağolsun beyim dedi canın sağolsun .Balıkçı balıkları tartarken tezgaha adamın yanına yaşlı bir teyze geldi. Üzeri başı halini anlatırcasına eski , püsküydü.Evlat dedi banada balık alırmısın?
Tabi dedi teyzeciğim adama seslendi balıklar 3 kilo oldu bir bana 2 teyzeye tart bakalım.
Balıkçı balıkları poşetlere koyarken teyze dedi adam ekmeğin var mı senin? Yaşlı kadın sessiz kaldı önce sözler çıkmadı ağzından sanki bir an takıldı... Yok evladım dedi zorda olsa.
Adam dur dedi teyze az bekle.
Koştu adam bir çırpıda o yoğun trafiğin içinden sıyrıldı markete girdi 4 tane ekmek aldı.
Aynı hızla geri döndü ekmekleride balıkları almış olan yaşlı teyzeye verdi. Sordu sonra teyzeciğim başka bir ihtiyacın varmı? Kadın elini yırtılmaya yüz tutmuş kimbilir kaç yıllık olan pardesösünün cebine attı adamın gözlerine baktı, utanıyordu, eziliyordu ve elinde olmadan bunu belli ediyordu.
Adam gülümsedi o ne teyzeciğim bir bakayım dedi.
Kadın cebinden bir ilaç şişesi çıkardı evladım dedi birde şu gözdamlam var dedi alamıyorum 2 ay oldu.
Ver dedi adam teyzecim sen az daha dur bakalım burada.
Tüm bunlar gerçekleşirken balıkçı şaşkin gözlerle olan biteni izliyordu ve duygulanıyor bir garip oluyordu.
Tezgahında her zaman ilişik duran tabureyi aldı otur dedi teyze o aslan parçası gelene kadar, kadın sağol evladım dedi oturdu.Eczaneye girdi adam bu ilaçtan var mı dedi...
Eczacı evet efendim dedi raftan aynı şişeden bir ilaç aldı verdi.
Bu defa acele etmedi adam çünkü karşı kaldırımdaki teyzenin balıkçının taburesinde oturduğunu görmüş rahatlamıştı.
İçinden ah be dedi ah yurdum insanı.
Verdi ilacı teyzeye bu defa sormadı ne var başka eksiğin diye elini cebine attı ne kadar parası varsa verdi yaşlı kadına öptü elini bindirdi bir dolmuşa evine uğurladı .Kadın dua ediyordu adama ALLAH Razı olsun evladım diye ve ağlıyordu yanağından akan yaşlar o eski pardüsenin omuzlarına düşüyordu ama mutluydu.
Adam tam dolmuşa yönelecekken durdu ve balıkçıyla gözgöze geldiler. Bu olaylar olurken balıkların parasını vermeyi unuttmuş dahası tüm parasını yaşlı kadına vermişti.
Balıkçı gülümsedi hadi abi uğurlar olsun.
Konuşmaya gerek yoktu durum meydandaydı, konuşmadan anlaştılar.
İyi akşamlar diledi adam dolmuşa yönelirken güleç bir yüzle ,bir kaç adım daha attı yine durdu.
Cebinde ne dolmuşa binecek ne eve ekmek alacak parası vardı.Düşündü şükretti haline zaten şunun şurası evide en fazla yaya olarak 30 dk tutardı.Hafiften bir yağmur çiselemeye başlamıştı. Sakin adımları hızlandı , hızlandı, hızlandı.Köşedeki telefon kulübesinin önünde durdu .Cüzdanından pek fazla kontörü kalmamış telefon kartını çıkardı , çevirdi tuşları kızı çıktı karşısına hadi babacığım neredesin diyordu meraklı meraklı.
Adam yavrum dedi geliyorum annene söyle bu akşam balık yiyeceğiz.Kız olur babacığım dedi hadi çabuk gel.
Adam tekrar eve yöneldi yağmurda artmıştı.
Sıkı sıkı tuttu balık poşetini ,bir eliyle rüzgarda Uçuşan paltosunun yakasını kavradı yürüdü ,yürüdü.
Durdu yine kafasını göğe kaldırdı ALLAH'ım dedi sana şükürler olsun.
Ne olur Bana bu gücü hep ver diye dua ederken, duygulandı , mahsunlaştı, yanağından akan yaşlar caddelerde akıp giden yağmura karıştı...
Hayat akarken insan o ulaşılması zor mutluluğu arar durur..
Sahip olduğumuz ne varsa kıymetini bilin çok daha fazlasını istemeyin, isteyen sahip oldukları ile yetinmeyip insan kendi mutluğunu asla hissedemez.
Arif Nihat Asya cok güzel demiş ona katılmadan edemeyeceğim:
" Su içen kuşu,her yudumda
Gagasını göklere çıkararak
Allah'a şükrederek gördüm..."
![](https://img.wattpad.com/cover/270725925-288-k500948.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MASUM PANDA
Ficción GeneralBizi anlamanız için biz olmanız lazım artık konuşma çünkü ben de sustum ve cümlelerim konuşacak. Şimdi oyun sırası bende, ben ve kitaplarım hepinize yeteriz... Başlama tarihi 30.03 2021