2.Bölüm|Ali Dayı'nın Yeri

864 30 1
                                    


"Ben de gittim senin patronuna öküz dedim!" Feryadımın hemen arkasından anlamsız bir ığğ sesinin çıkmasına engel olamadım.

"Çocuk da demesin mi, o benim babam, babam!" Elimdeki nutella kavanozundan çay kaşığımın çeyreğini doldurdum.

Ağlayışlarımın arasından kaşığı ağzıma götürdüm ve buruşmuş yüzümü düzelttim.
"Ah kıyamıyorum da! Ah bir kıysam bir kıysam!"

Ellerimi başıma götürdüm ve feryadımı yine anlamsız bir ağğ kelimesi ile noktaladım.

"Tamam kızım tamam, sakin ol." Masada kupama dayadığım telefon kaymaya başladığında Cemre'nin de telefonun öte yanından ismi duyuldu.

O sırada yaptığı refleksi göremedim ve uzandığım telefonu çikolatayı yememek için elime aldım.

"Bak ben bu gece Zifir Bey'in babası ile önemli bir yemekte olacağım. Sen de in bir sahile, yürü sakinleş."

Alt dudağımı büküp, yüzümü buruşturdum. "Tamam." dedim kısık ses ve aynı yüz ifademle.

"Çok öpüyorum seni." Ona elimi salladıktan hemen sonra derin bir nefes verdim ve etrafıma öylece bakındım.

Çok geçmeden ayaklanıp, mutfağa gittim ve elimdeki çikolata kavanozunu dolaba, kirli kupayı ise bulaşık makinesine koydum.

Hava oldukça iyiydi ve saatin daha 7 olmasına rağmen daha hâlâ zifiri karanlık hakim değildi.

Üzerime bugüne kıyasla daha rahat bir şeyler giymek için mutfaktan çıktım.

İlk lavaboya elimi yüzümü temizlemek için saptım, sonrasındaysa odama gidip dışarısı için rahat bir şeyler giydim üzerime.

İlk lavaboya elimi yüzümü temizlemek için saptım, sonrasındaysa odama gidip dışarısı için rahat bir şeyler giydim üzerime

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Evden çıkıp, kapıyı kendime doğru çektim ve anahtarı cebime attım. Sahille aramız uzak değildi.

10-15 dakika sahile yürürken o esnada ne yesem diye düşünüyordum.

Son bir karara vardığımda, yüzümde istemsizce gülümsemeye engel olamadım.

***

"Ooo, Ali dayı!" diyerek Ali dayının arabasıyla aramızdaki mesafeyi kapattım.

"Sen gelir miydin Yıldız'cım buralara?" Kaşlarımı bilerek çatıp biraz kafamı sola doğru döndürdüm ve kestiği dönerleri ekmek aralarına koyan Ali dayıya yandan baktım.

"Ayıp ediyorsun, kalbimi kırıyorsun." Ellerim önümde bağlıydı.

"Şaka yapıyorum kız. Sen otur şöyle, sana şöyle şefin özel dönerini yapayım sana, otur otur!"

"Valla o tat asla damağımdan gitmiyor Ali dayı, bak şuradayım aynı yerde." dedim ve cevabını beklemeden her zaman oturduğum deniz kıyısı olan küçük masaya geçtim ve oturağa oturup dalgaların sesini dinlemeye başladım.

Ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama masadaki telefonumun ekranı yanıp sönerken dikkatimi çekti.
Ekranı açıp gelen bildirimi panelden okudum.

Gönderen:Cemreğağşk
Göm sen dürümleri hava hoş🙂

Mesajı okumamla aniden sağıma soluma bakmaya başladım.
Ali dayı yarım döneri önüme koyup giderken ben hâlâ bakınıyordum. En sonunda ona sormak aklıma geldiğinde yazdım.

Gönderilen:Cemreğağşk
Nasi nasi ya nerden biliosun

Çok geçmeden geri dönüt aldığımda meseleyi anlamıştım.

Gönderen: Cemreğağşk
Yandaki lokanta var ya adını dahi ezberleyemediğim zengin görünümlü lokanta, ordayım ya.

Gönderen:Cemreğağşk
Yani oradayız. Patron, Zifir bi de anlaşma şeysi

Gönderen:Cemreğağşk
Şirketi şirketi

Gönderilen:Cemreğağşk
🙂👍

Cemre ile olan konuşmayı bitirip önüme konan döneri elime aldım ve koca bir büyük lokma aldım.

Ağzımın kenarına bulaşan kırıntıları kazağıma elimin tersiyle silip hemen koca bir lokma daha almak üzereyken önümden gelen ses kulağıma yabancı gelmedi.

"Yavaş, yavaş." Dikkatimi dönerimden ona verirken gözlerim fal taşı gibi açıldı ve ekmek boğazımda durdu.

Birkaç öksürükten sonra sağ elimle ona 1 yapıp diğer elimle de ağzımı kapatıp hızlı bitirmek için çiğneyişimi hızlandırdım.

"Sanane be! Sana mı kaldı beni düşünmek!"

Sağ elindeki sigarasını dudaklarına götürüp, derin bir beyaz bulut çekti önce içine sonrasında ise bana cevap verirken geri verdi.

"Çocukla çocuk olmayacağım."

"Baksana sen bana." dedim yerimden bir hışımla kalkarak.

"Karşında çocuk görüyor musun sen?" diye ekledim ona ilerlerken.

Cevap vermeden önce yüzünü bana döndürdü ve tekrar eski halini alırken gülmesine engel olamadı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Cevap vermeden önce yüzünü bana döndürdü ve tekrar eski halini alırken gülmesine engel olamadı. Bu hareketini anlamadım.

"Heey, sana diyorum." Biraz daha yaklaştım ve aramızda 2 adımlık mesafe kala durdum. Sigarasından son yudumunu alıp yere attı ve ayağı ile ezdi.

"Bak ben de isterim benim gibi biriyle daha fazla vakit geçirmek, seni anlıyorum." dedi ve yüzüme doğru eğildi. Burunlarımız arasında 1-2 santim bırakarak durdu ve fısıldadı.

"Ama maalesef, üzgünüm." Lafının hemen arkasından arkasını dönüp restoranta doğru birkaç adım atmıştı ki, adımlarını yavaşlatan şey benim arkasından bağırışımdı.

"Senin götün çok arşa ermiş ama ben o senin götünü havalandıran kızlardan değilim, duydun mu beni!?"

Yavaşlayan adımlarla tekrar restoranta doğru yürüdüğünde ben de yerime sinirle oturdum ve soğuyan dönerimi yine aynı iştahla yemeye devam ettim.

Ay bölümmümüz nasıldılar💜💅

Patron ÇocuğuHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin