Bölümü okumaya geçmeden hemen önce 3 saniyenizi dahi almayacak bir şey rica etmek istiyorum💜
🌟Yıldızı aydınlatır mısın?🌟Multi: Bölüm şarkısı 🎀
Şimdi bölüme geçelim, iyi okumalar💜🌹
Sorusuna cevap veremedim. Bugün Selim Bey'e kurduğum cümleler bir bir aklıma düşerken ben sadece Zifir'e bakıyordum.
"Ahu." Sesini derin ve geriden almıştım. Şuan duyduğum tek şey Selim Bey'in Zifir hakkında söylediği cümlelerdi.
"Ahu iyi misin?" Bir sarsıntıyla tekrar kendime ve bulunduğum ortama dönerken yere inmiş gözlerim direkt olarak Zifir'in yarı aydınlık yüzüne ordan da gözlerine çıktı.
Kollarımdaki elleri yavaşça her iki kolumu da okşarken ben sonunda 2 kelime dahi bir şey söyleyebildim.
"E-efendim?" Nefesimi tuttuğumu bu cümleden sonra fark ettim.
"N-ne dedin?" Yutkundu.
"Yürüyelim." dedi ve bekledi.
"Yürüyelim dedim, sonuçta son gecemiz." dediğini yaptım ve o arabanın anahtarını alıyorken ben yavaş yavaş yürümeye başladım.O da benim yanıma geldiğinde eğik olan başımı kaldırmadan konuştum.
"Son gecemiz değil, bir tane daha var."
Başımı kaldırdım ve hâlâ yürüyorken onu yan profilinden izledim.Dudakları arasına kıstırdığı sigarasından çıkan duman yüzünü gölgeliyordu.
"Partnerim olur musun?" dedim çekinmeden ya da utanmadan.
"Yarınki balo için. Ali ile Mina için o gece Ali'ye lazım. Mina da senle gelecekmiş." Durdum ve onu izledim.
Dudakları arasındaki sağ baş ve işaret parmağı arasına alıp yüzünü bana döndü.
"Ama baştan söyleyeyim, ben dans edemem, öyle harika da giyinemem ama seni de rezil etmem yani maskeliymiş balo zaten." Yüzüne bir tebessüm uçup konarken ondan da bana bulaştı.
"Ne?" dedim e'yi uzatarak. "Dürüst olmam komik mi yani?"
"Yarın kiminle çıkıyorum baloya? Ahu ile mi, yoksa Yıldız ile mi? Ona göre kendimi geceden ayarlayayım." Sigarasını tekrar dudaklarına götürürken baş parmağına taktığı gümüş yüzüğü ay ışığını yansıttığı için dikkatim bir anlık yüzüğüne kaydı.
"Ne fark eder? Tüm gece oturacağız zaten, kendini buna ayarla bence."
Sahile inmek için bir yokuştan indiğimizde kulağıma dolan ses yabancı değildi.
"Oturacağız öyle mi?"
Biten sigarasını bir anlık durup duvara bastırarak söndürdü ancak izmariti hâlâ elindeydi.
"Ben seçmedim bu kadar beceriksiz olmayı." Çöp konteynerinin de yanından geçiyorken elindeki izmariti içine salladı.
"O zaman güzel bir fırsatımız var." Ne kast ettiğini anlamayarak ona baktım ama istemsizce yavaşlayan adımlarımla o önüme geçmişti bile.
Biraz daha ilerleyip bana döndü bu hareketiyle olduğum yerde durdum ve onu ve yükselen sesi işittim.
Hafifçe yalpalayarak birkaç adım öne geldi ve ilk önce sanki bana uzanmak istiyormuş gibi elini uzattı."Bana bu dansı lütfeder misiniz?" Avuç içini göğe doğru çevirip, tüm yıldızları avcunun içine aldı.
Gülümsemem daha da genişledi ve ellerimi önümde birleştirip kafamı hızlıca sağa sola salladım.
"Ama ben dans edemiyorum." diye fısıldar gibi konuştum.
Elini aşağı salıp duruşunu dikleştirdi ve kollarını iki yana açıp bana bakarak şarkının ritmiyle rüzgarı dansa kaldırıp bir sağa bir sola kendince süzüldü.
Etrafında tekrar döndü ve hafifçe eğilip elini tekrar bana doğru uzattı.
"Bu anı bana lütfeder misiniz?" Gülümsedim ve bu sefer onu reddedemedim.
Tempolu bir şekilde koşar adım elimi ona uzatarak koştum ve beni tutmasına ve yönlendirmesine izin verdim. Ellerimiz buluşunca elimi hızlıca sağ omzuna atıp onun sağına savrulan bedenimi belimden tutarak kendisine yasladı ve o da benimle hafifçe sağa savrulup olduğumuz yerde dönmemize izin verdi.Başımı omzuna yatırdım ve derin bir nefes alıp gözlerimi kapattım.
"Gökyüzündeki milyonlarca yıldızı bana verseler, yeryüzündeki tek Yıldız ile değişmem." Nefesi kulağımı gıdıkladı.
"Beceriksiz bir Yıldız." dedim başımı omzundan çekip kulağına olmasa bile boynuna fısıldarken.
"Çabuk öğrenen bir Yıldız." Bu lafının hemen arkasından başımı dayadığım yanağından çektim ve yüzüne baktım.
"Sanırım yarın öylece oturmayacağız." Gülümsedim ve şarkının son yavaşlayan melodileriyle yavaşladım.
"Galiba." dedi kaşlarını bir anlık çatıp alt dudağını da yukarı kaldırırken. Bu saf önüme serdiği mimiğine gülmeden edemedim.
Şarkı biterken, biz de yavaşlayarak durduk ama pozisyonumuz bozulmamıştı. Zifir'in eli belimde, benim elim onun omzundaydı.
Yavaşça kafasını kafama yaklaştırdı ve alınlarımızı yasladı. İstemsizce gözlerim kapanırken derin bir nefes aldım. Kalbimin atışları hızlanıyordu.
"Şuan seni öpebilirim."
Ya ne kadar soft ne kadar hos bir bolum oldu bu boyle her an aglayabilirim ya bu arada çarşamba günü bolum atmadım çünkü ülkeyi biliyorsunuz cehennem yeri ve gerçekten asiri üzgün ve sıkkındım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron Çocuğu
ChickLitO, benim arkamda benim için var olan bir yırtıcı. Ruhunun eliyle elimden tutuyor ve koşulsuz güvenini bana sunuyordu. Bense babasının bir kuklasıydım. Ruhuma taktığı iplerim ellerindeydi ve isteği doğrultusunda yönlendiriliyordu. Yalan çöplüğüne ba...