Yıldızı parlatır mısın🌟
"İstersen birlikte geçelim, ancak biraz evde beklemen gerekebilir." Üzerine yapışmış olan tişörtünü çekti ve üzerine baktı.
"Birlikte mi, geçmek mi?" Elimle alnımı kaşıdım.
"Oraya gitmiyor musun?" dedi ve kaşları kalktı.
"O-Oraya gidiyorum evet." Etrafta dolanan gözlerimi ona çevirdim. Eğer onunla gitmeyi kabul etmezsem, düğünde beni göremeyecekti çünkü adresi bilmiyordum.
"Geliyor musun, gelmiyor musun?" Oturduğu tabureden kalktı ve önümde cevabım için bekledi.
Ben de çay tabağına birkaç bozukluk atıp ayaklandım ve gülümsedim.
"Geliyorum."Benim de kalkmakla birlikte sessiz sedasız öylece sahil boyunca yürümeye başladık.
"Çok yormayacağım seni, ev hemen şurada." Sağ elinin işaret parmağı ile ileri hafif de sağı gösteriyordu.
Gülümsedim, deminki gülümsememe aksine, daha içten bir şekilde.
"Önemli değil, benim için de yürüyüş oluyor." Ellerimi ceplerime soktum ve yüzümü karşıdan gelen rüzgara açtım. Hızla yüzüme çarpan rüzgar gözlerimin kapanmasına sebep olurken derin bir nefes çektim.
"Burdayım!" Yandan gelen gür bir sesle gözlerimi aniden açtım ve olduğum yerde durup etrafıma bakındım.
Zifir birkaç adım gerimde bir bahçe kapısının önündeydi.
Hafif tempolu bir şekilde ona doğru koşuyorken yandan gelen çocuğa çarpmamak için tempomu düşürdüm ve normal adımla Zifir'e doğru adımladım.
Zifir önümde, ben onun arkasında bahçeye girdiğimizde bahçenin güzelliğine karşılık tepkisiz kalamadım.
"Valla sen bu işi biliyorsun." Onu takip etmeyi bırakıp çimlerden ayrılmış ufak, büyük taşlarla döşenmiş yoldan çıktım ve havuza kadar ilerledim.
"İçecek bir şey istersen, içeride mutfak var. Bulursun." Havuza bakan büyük pimapen kapıyı açmadan bana doğru konuştu.
"Pusula gerekiyor mu?" dedim imayla.
"Mutfakta tezgahta yarım döner olacaktı. Döner aşkın seni mutfağa götürür, kalbin pusulan olsun." Lafının hemen arkasından sol gözünü kırptı ve büyük kapıyı yana kaydırarak kolaylıkla açıp içeri girdi.
Ben onu orda beklemeye başlarken, büyük bahçede nereye gittiğimi bilmeyerek yürüyordum.
Adımlarım evin arkasına kadar devam edip, yanyana boş sallanan 2 salıncağın birkaç adım ötesinde durdu.
Hayran hayran salıncaklara bakarken içimdeki çocuk baskın geldi ve oturmak için salıncağa yürüdüm.
Oturulan yere yerleşip elimle demirlerden tuttum ve sallanmaktansa ayaklarımla yerde ileri geri yapmaya başladım. Uzun bir aradan sonra bu bile kâfiydi.
"Yıldız." Cemre'nin hemen yanımdan gelen sesiyle ona doğru döndüm.
"Ne işin var burda?" diye ekledi benimle göz göze gelince.
"Bil bakalım ne halt ettim?" Sol elimi ona doğru uzattım. O sekreterliğiyle önüme gelip bir kol mesafesi bıraktı aramızda.
"Dur ya, senin ne işin var burda?"
"Burası Selim Bey'in evi. Bu sabah toplantı var, onunla ona geçeceğiz.""Zifir'e Selim Bey'in asistanıyım diyemedim, bir de üstüne üslük ilk günden işe gidemiyorum, bir de şu bahsettiğin Didem vardı ya, Zifir'in kuzeniyle evleniyormuş, ayrıyetten de ben şimdi Didem'in düğününe gitmek zorundayım." Lafım biter bitmez Cemre'nin telefonu çalmaya başlarken Cemre sekreterliğinin üzerindeki telefona baktı.
"Selim Bey arıyor, akşama konuşacağız seninle." Hızla evin önüne doğru adım atmaya başlarken arkasından sadece "Akşam olmaz!" diye bağırabildim.
Cemre ile Zifir baş selamıyla birbirleri ile selamlaşarak, Cemre görüş alanımdan çıkıp Zifir girdi.
"Demek burdasın." Siyah kumaş pantolonun cebinde olan ellerini çıkarıp yanıma kadar yürüdü.
"Ne yapacağımı bilemedim." Aramızda birkaç adımlık mesafe varken kalkmaya yeltendim ancak o benden hızlı davranıp yanımdaki salıncağa oturdu.
"Şimdi biz bizeyiz." dedi bana bakan sağ kulağına kıstırdığı sigarasını alıp dudakları arasında ateşlerken.
"Öyle." dedim ileri geri gitmeye devam ederek.
"Merak ettiğim bir şey var." Bu cümlesine ithafen gözlerimi ayaklarımdan aldım ve ona verdim. Onun yüzü de bana dönüktü.
"Beni kötü mü hatırlarsın?"
Bu sorusuna karşı kaşlarımı çattım ve bunu sormasını anlamlandırmaya çalıştım."Ne demek şimdi bu?"
"1 iyi, 9 kötü adam." Sigarasından bir yudum aldı.
"Bu olay geçmişte kaldı." Bu cümlemin arkasından hafifçe gülümsedim ve tekrardan ayaklarıma baktım.
"Beni buna uyarladın. 9 kötü adam olduğumu anlarım, ama o 1 iyi adam kimdi? Hangi andı? Hangi andaki Zifir'di o?"
Biraz gecikmiş bir bölüm ama olsun
👉👈💜
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Patron Çocuğu
ChickLitO, benim arkamda benim için var olan bir yırtıcı. Ruhunun eliyle elimden tutuyor ve koşulsuz güvenini bana sunuyordu. Bense babasının bir kuklasıydım. Ruhuma taktığı iplerim ellerindeydi ve isteği doğrultusunda yönlendiriliyordu. Yalan çöplüğüne ba...