O, benim arkamda benim için var olan bir yırtıcı. Ruhunun eliyle elimden tutuyor ve koşulsuz güvenini bana sunuyordu.
Bense babasının bir kuklasıydım. Ruhuma taktığı iplerim ellerindeydi ve isteği doğrultusunda yönlendiriliyordu.
Yalan çöplüğüne ba...
Şirketin bahçesine taksi girip çok geçmeden dururken ona parayı uzattım ve derin bir nefes alıp taksiden indim.
Sağ omzumdan düşen siyah sırt çantamın kolunu düzelttim ve yürümeye başladım.
Kapıdan içeri girdiğimde, içerisinin hiç olmadık kadar kalabalık, hiç olmadık kadar da stresli olduğunu gördüm. Herkesin elinde bir şeyler vardı ve ordan oraya koşuşturup duruyorlardı.
"Cemre, Cemre!" dedim hemen bir iki adım ötemdeki koşuşturan Cemre'yi durdurmak için.
"Ne oluyor burda?" dedim Cemre ile aramızdaki mesafeyi kısaltırken.
"Bugün normalde reklam anlaşması için çekim vardı ancak erkek model kaza yapmış. Kadın model de yanındaymış."
"Ne?" dedim inanamayarak. "Evet ve çekimi erteleyemiyoruz da. Tek eksik şey çekim ve onun da 3-4 güne teslim edilmesi gerek."
"Peki ya modeller, onlar iyi mi?" Gözlerim fal taşı gibi açılmıştı.
"Evet, evet. Büyük bir şeyleri yok. Erkek modelin kolu kırılmış, kızın ise bacağı."
"Ne olacak şimdi?" dedim perçemimi kulağımın arkasına sıkıştırırken.
"Erkek model bulundu, kadın model ise gökten düştü." Bu sesi daha önce hiç duymamıştım. Sesin geldiği yöne baktığımda, kırklı yaşların ortalarında görünmesine rağmen hâlâ dinamik bir adamın bize doğru geldiğini gördüm. Kulakları keskindi.
"Selim Bey, sizi Ahu ile tanıştırmama izin verin." Selim Bey, Cemre'nin yanına gelip kollarını önünde bağladı ve Cemre'yi onaylamak adına başını hafifçe öne eğdi.
"Arkadaşım Ahu, aynı zamanda oğlunuz Zifir Bey'in asistanı." Cemre'nin lafının hemen arkasından ufak bir yanlışlığı düzelttim.
"Eski, eski asistanıyım."
"Seni daha önce hiç görmemiştim bu şirkette Ahu hanım."
Hanım hitabına şaşırırken sadece gülümsedim.
"Kadın model kim demiştiniz Selin Bey? Ona göre giyim odasına alalım."
"Bana bir iyilik daha yapar mısın?" dedi bana bakarken Selim Bey.
Samimiliğin ve içtenliğini gönlü okşuyordu.
"Buyrun Selim Bey."
"Kadın modelimiz ol. Görüyorsun burda herkesin işi başından aşkın. Çok sürmeyecek, bundan emin olabilirsin. Gerekli ödemeni ise sana bizzat ben vereceğim."
Duyduğum bu laflar karşısında gözlerimin açılmasına engel olamayarak Cemre'ye baktım. Cemre de benim gibi şaşkındı ve gizleyemiyordu.
"Ben..." dedim ve Selim Bey'e tekrar baktım.
"Sadece 3-4 poz, fazlası değil."
Onu kıramayıp teklifini kabul ettim.
"Cemre seni odana kadar götürsün. Orda işlerinde iyi birkaç kişi var. Sana yardımcı olacaklar."
Gülümsedim ve Cemre ile Selim Bey'in yanından ayrıldık.
"Yanlış mı yaptım?" dedim bir anda Cemre'ye.
"Tabii ki hayır. Hem öyle rahatsız olacağın şeyler de değil. 2 dakika biri ile bakışacaksın o kadar."
"Sende mi bilmiyorsun erkek modeli?"
Cemre geldiğimiz odanın kapısını açarken diğer bir yandan da bana cevap verdi. "Bilmiyorum."
Girdiğimiz oda çokça genişti ve odanın ortası karavanla ikiye bölünmüştü.
"Merhaba." dedim orda oturan kadına.
"Bu modelimiz." dedi Cemre beni göstererek.
"Ben Merve, senin moda danışmanınım. Şurada oturan iki kişi de senin makyözün ve kuaförün."
"Ben de Ahu, memnun oldum."
**
"Yakıştı mı gerçekten?" dedim olduğum yerde dönerken.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
"Gayet hoş görünüyorsunuz."
Gülümsedim ve derin bir nefes aldım.
Kapı çalındığında Merve'ye baktım.
"Erkek modelimiz, makyöz için geldi." Ben zaten kapı hizasındaydım ve birkaç adım ötemde kapı vardı, ayaktaydım.
Merve girin diye komut verdiğinde kapı aniden açıldı ve içeriye dalan kişiyle gözlerim fal taşı gibi oldu.
Hızlı dalışının arkasından gözlerimiz kesişince aniden yavaşladı ve beni süzmekten çekinmedi.
Belimdeki ellerim eteklerime düşerken tekrar göz göze geldik. Yutkundum.
Gözlerimi kırpıştırdım ve bir iki adım yana doğru gittim.
"Zifir Bey, sizi alabiliriz, buyrun."
"E-evet." Bu lafını ellerini kıravatına götürürken söylemişti.
"Ahu hanım, sizin çekimde partneriniz olacak. Belki tanıyor olabilirsiniz."
Merve'nin yorumu Zifir'e olmasına rağmen ben ona olanak vermeden atladım.
