Bölüm 27 - Final

880 91 42
                                    

sa 🥺

Thieves i final yapmak hiç istemiyordum. Çünkü siz okurken ne kadar keyif alıyorsanız ben de yazarken bir o kadar keyif alıyordum.

Ama klasik olsa da söyleyeceğim. Her güzel şeyin bir sonu vardır.

Thieves i 2019 dan beri yazıyorum. Bitirmem gerekiyordu artık.

Evet iki yıldır yazıyorum çünkü çok üşengeç bir yazarım 😊

neysssss sizi çok seviyorum keratalar 🥺😭

iyi okumalar 🥺








---


"Bırak dedim sana!" Sinirle bağırıp bileğimi Kang-dae nin sert tutuşundan kurtardığımda ani bir hareketle dönmüş ve sinirden kızarmış olan yüzüyle bana bakmıştı.

Onun odasındaydık. Yani barda kendi için özel olarak ayırttığı odadaydık. Yaptığım küçük kışkırtmadan dolayı sinirleneceğini biliyordum ama bu kadar çok sinirleneceğini tahmin edememiştim.

"Onunla cidden sevişecek miydin?" Sorduğu sorudan hemen sonra çenesi kasılmıştı. "Hem de benim odamda?" Tek kaşını kaldırdığında iç çekip umursamazca ona bakmıştım.

"Evet. Sonuçta senin de dediğin gibi, sürtüğüm ya ben." Eli sinirden rahat durmayıp birden kolumu sertçe kavradığında neye uğradığımı şaşırıp kaşlarımı kaldırmıştım.

"Ondan hoşlanıyor musun?" Sorusunu görmezden gelip kolumu onun tutuşundan kurtarmaya çalışmıştım.

"Çek şu elini."

"Soruma cevap ver!" Bağırdığında birden yerimden sıçramış ve kocaman açtığım gözlerimle onun gözlerine bakmıştım. Sinirden nefes nefese hızlıca soluyordu. Bu durum biraz beni korkutmaya başlasa da bozuntuya vermemiştim.

"Daha yeni tanıştığım birinden nasıl hoşlanabilirim?" Dediğimde tutuşunu gevşetmiş fakat kolumu bırakmamıştı.

"Daha yeni tanıştığın birine 'oda bul, sevişelim.' demeyi biliyorsun ama?" Hâlâ sinirle solurken konuştuğunda kolumu çekip gevşek tutuşundan kurtarmıştım.

"Seni ilgilendirmiyor." Diye cevap verdiğimde ise sinirle yakamı tutup sırtımı arkamdaki duvara sertçe yaslamıştı. Sırtım acıdığı için yüzümü buruşturup inlemiştim.

"Bir daha Woo Jin ile konuşmayacaksın. Bunu sana yasaklıyorum."

"Ne hakla?" Kaşlarım çatılı bir şekilde ona bakarken konuştuğumda, "Sen sadece dediğimi yap." Diye karşılık vermişti.

"Yapmayacağım. Hatta buradan çıkar çıkmaz tekrar onun yanına gideceğim." Sırf ona inat olsun diye sarf ettiğim cümleye sadece sırıtmıştı.

"Seung-Gyo..." demişti fısıltı şeklinde. "Ne tür bir psikopat olduğumu bildiğini kendi ağzınla söylemiştin bana." Yavaşça yüzüme yaklaşıp elini yanağıma yerleştirip okşamıştı.

"Woo Jin benim yıllardır arkadaşım, ama ikinize de acımam." Dediğinde ise hafifçe yutkunmuştum.

Söylediği gibi, bize acımadan her şeyi yapabilecek biriydi. Onun geçmişini araştırırken o kadar çok şaşırmış ve korkmuştum ki ağzım açık kalmıştı.

Şimdi ise tam karşımda, gözlerimin içine meydan okurcasına bakıyordu.
Ardından kolumu bıraktı ve birkaç adım uzaklaştı benden.

"Git hadi, fakat olacaklardan ben sorumlu olmam." Hâlâ sırıtırken konuştuğunda olduğum yerde durdum. Hareket edemiyordum.

THIEVES / SOPEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin