THIEVES / SOPE

Bölüm 13

Merhabalar

Bölüm yazmayı özlediğimi fark ettim ehe

Yorum yapmamanız beni üzüyor. Lütfen yorum yapın :*

İyi okumalar ♡

MİN YOONGİ

Gecenin bir yarısı parkta otururken elimdeki sigaradan bir duman alıp geri bırakmıştım. Neden bilmiyorum ama birden içimi bir sıkıntı kaplamış, evde duramamıştım. Telefonumu ve sigara paketimi kaptığım gibi kendimi parka atmıştım. Hoseok la son görüşmemiz bir hafta önceydi. Yani em son Hoseok un tam beni öpecekken Jimin in evden çıkması ve ve anın içine sıçtığı gündü. Hoseok un benden tam olarak ne istediğini anlamıyordum. Benden hoşlanıyor muydu?

Kendi kendime güldüm. Hayır, benimle sadece iş yapmak istiyordu. İş dediğime bakmayın, hırsızlıktan bahsediyorum. Hâlâ neden hırsızlık yaptığımı da bilmiyordum. İlk başta Jimin için yapmıştım.

Peki ya şimdi? Şimdi neden yapıyordum? Neden bu işe son vererek Hoseok a, "Hayır, seninle hırsızlık yapmayacağım." demiyordum? Belki de bu iş hoşuma gidiyordu. Yani aksiyon kısmı.

İç çekip sigaramı dudaklarıma götürerek dumanı tekrar içime çekmiştim. O sırada telefonum titrediğinde cebimden çıkarmış ve bir haftadır ortalıklarda görünmeyen Hoseok un aradığını görmüştüm. Telefonu açıp kulağıma götürmüş ve çektiğim dumanı dışarıya geri vermiştim.

"Efendim?"

"Neredesin? Evinize geldim ama Taehyung evde olmadığını söyledi." Sakin bir şekilde konuştuğunda biten sigaramı söndürüp iç çekmiştim.

"Doğru söylemiş, evde değilim."

"Onu anladık. Neredesin?"

"Neden soruyorsun?" umursamaz bir tonda konuştuğumda karşı hattan bir iç çekme duymuştum. "Seninle bir şey konuşmam gerekiyor."

"Telefonda da konuşabiliriz."

"Hayır, yüz yüze konuşmam gerekiyor."

"Gerekmiyor."

"Gerekiyor." diye direttiğinde sinirle solumuş ve cevap vermiştim. "Mahallenin başındaki parktayım."

Bir süre sonra onun geldiğini gördüğümde ise farklı hissetmeye başlamıştım. Yani sinirim falan yalan olmuştu. Ne o? Bir haftadır görmedim diye özlemiş miydim onu?"

Peh, özlemedim tabiki.

Her zamanki gülümsemesiyle bana iyice yaklaşıp yanıma oturduğunda ona doğru dönerek yüzüne bakmıştım.

"Gece gece burada ne yapıyorsun?" Gülümseyerek sorduğunda, "Sence?" diye soğukça karşılık vermiştim.

"Oturuyorsun?" tek kaşını kaldırıp bana bakmaya devam ettiğinde göz devirmiştim. "Ne konuşacaksan konuş artık."

"Tch tch, neyin var bugün kedicik?"

"Hoseok çıldırtma beni." sinirle konuştuğumda ellerini teslim oluyormuş gibi kaldırmış ve, "Tamam anlatacağım, sakin ol." demişti. Ardından tekrar gülümseyip bana yaklaşmıştı. "Bir soygun planladık. Ben ve Jungkook." demişti sessizce. "Senin ve Taehyung un da bizimle işbirliği yapmanızı istiyoruz."

"Nasıl bir soygun, tehlikeli mi? Taehyung u tehlikeye atmam." desiğimde yanaklarımı kavramış ve sıkıştırarak dudaklarımın büzülmesine sebep olmuştu. "Uww, sen arkadaşını mı düşünüyorsun?"