D-dostum yeni bölüm geldi
beğeneceğinizi umduğum bir bölüm yazdığımı düşünüyorum. Ehehehehhe.
yorum istiyorum
Min Yoongi
Jimin ile birlikte okula yürürken ona bakıp sürekli olarak gülümsüyordum. Çünkü artık iyileşmiş ve okula geri dönmüştü. Onun gülümsemesini ve mutlu oluşunu gördükçe yaptığım şeyden dolayı pişman olmuyor aksine bir daha olsa bir daha yaparım diye düşünüyordum.
"Hyung, bence artık saçlarını boyatmalısın." Birden bana bakıp konuştuğunda, "Neden?" Diye sormuştum.
"Siyah saç seni çok ciddi gösteriyor."
"Zaten öyleyim Jimin?" Sorarcasına konuştuğumda başını iki yana sallayıp gülümsemişti. "Değilsin, sadece dışarıdan öyle gözüküyorsun. Bence saçını yeşil yapmalısın, sana çok yakışır"
"Böyle iyiyim, sağol." Deyip önüme dönmüş ve okula yürümeye devam etmiştim. Hoseok la son görüşmemizin ardından 9-10 gün falan geçmişti ve o zamandan beri Hoseok u hiç görmemiştim. Okulun önüne geldiğimizde gözlerim istemsizce kapının kenarında onu aramıştı ama yoktu. Genelde burada durup beni beklerdi. Ama şimdi orası bomboştu.
Suratım asık bir şekilde okula girdiğimde saatte bakıp geri Jimin e dönmüştüm. "Dersime 10 dakika var."
Jimin de kendi saatine bakıp gülümsemişti. "Benimkine de var biraz. Ders başlayana kadar çardakta oturalım mı?" Arkasını dönüp boş çardağa yönelmiş ve gidip oturduğunda ben de arkasından gidip yanına oturmuştum.
"Taehyung neden bizden erken çıktı?" Jimin tekrar konuştuğunda ona bakıp çantamı omuzumdan indirmiştim. "Muhtemelen Jungkook la yiyişmek içindir." Konuştuktan sonra gözlerim kapının oraya takılmış ve gördüğüm bedenlerle, "Ah bak, geliyorlar."
Jimin baktığım yere bakınca el ele tutuşan ikiliyi görmüş ve ayağa kalkarak heyecanla olduğumuz yeri belirtmek için ellerini sallamaya başlamıştı. "Taehyung, buradayız!" Bağırdığında Taehyung ve Jungkook la birlikte okulun yarısının da bize baktığının farkındayım ama sadece gülüp başımı iki yana sallamıştım.
Taehyung da benim gibi gülüp bize doğru yürümeye başlamıştı. Vardıklarında ise çantalarını çıkarıp yanımıza oturmuşlardı. "Ne yapıyorsunuz?" Taehyung konuştuğunda Jimin heyecanlı bir şekilde, "Hiiç" demişti.
"Ne bu heyecan? Okulu çok mu özledin?" Taehyung Jimin in yanaklarını mıncırırken konuşup gülümsediğinde Jimin başını olumlu anlamda sallamıştı. "Aslında tam olarak okulu değil de arkadaşlarımı özledim."
Onlar konuşmaya devam ettiği sırada gözlerim Jungkook un üzerindeydi. Hiçbir şekilde sohbete dahil olmuyor. Hatta herkese bakıp bana hiç bakmıyordu. Sebebini anlamasam da fazla irdelemeyip geri önüme dönmüştüm.
"Hyungların gülü!" Birden duyduğum yüksek sesle gözlerimi sabır diler gibi kapatıp birkaç saniye beklemiş ve geri açıp ileriden koşarak bana doğru gelen Gyo ya bakmıştım. Önümde durduğunda dizlerini tutup nefeslenmişti. "Aptal mısın, neden koşuyorsun?" Tek kaşımı kaldırarak sorduğumda başını kaldırıp sırıtmıştı.
"Sana erkenden kavuşabilmek için canım hyung um."
"Tecrübelerime dayanarak konuşuyorum ki, yine böyle cıvık cıvık konuştuğuna göre bir işin düştü kesin." Taehyung konuştuğunda Gyo gözlerini kısmış, "Aşk olsun, ben öyle bir insan mıyım?" Demişti. Ben ise, "Değil misin?" demiştim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
THIEVES / SOPE
Fanfictionİki hırsız, birbirlerinden habersiz aynı anda aynı evi soymaya çalışırlar. Taekook + Nammin