THIEVES / SOPE

Bölüm 16

Selam manitler

yeni bölümü soğutmadan okuyun.

Bir de bol bol yorum yapar mısınız? 🥺🥺

Min Yoongi

Bir insan ne kadar sıkılabilirse o kadar sıkılmış bir şekilde tahtanın önünde bir şeyler anlatan hocayı dinliyordum. 10 dakikalık konuyu yarım saattir bitirememiş, üstüne kimsenin çıkmasına izin vermiyordu. Zaten çok da sevdiğim bir hoca değildi. Elimde olsa derslerine hiç girmezdim ama götü yiyen girmesin.

Sıkıntıyla iç çektiğim sırada telefonumun titreşmesiyle elimi cebime atmış ve telefonu çıkararak Sungmin den gelen mesaja bakmıştım.

Choi Sungmin
Okul çıkışı seni alacağım♡

Mesajın sonundaki kalbe mi kusayım yoksa aptallığıma mı bilemeyip kısaca 'tamam' yazmış ve gönderip telefonu geri cebime koymuştum.

Çıkış zili çaldığında tanrıya şükürlerimi sunarak eşyalarımı toplamış ve hızlıca sınıftan çıkarak bahçeye adımlamıştım.
Yine mahşerin 4 atlısı gibi çardakta oturan Jimin, Taehyung, Jungkook ve Gyo gördüğümde onların yanına gitmiş ve gülüştükleri şeyi merak edip tek kaşımı kaldırmıştım.

"Neye gülüyorsunuz?"

"Gyo yarım saat önce tanıştığı kız tarafından reddedilmiş." Taehyung sırıtmaya devam ederken Gyo ya baktığında ben de dönüp Gyo ya bakmıştım.

"Siz bu aralar benimle çok fazla falga geçmeye başladınız. Göreceksiniz aöa hepiniz." Gyo asık suratla konuştuğunda ona sarılmış ve saçlarını karıştırmıştım. "Uğraşmasanıza çocukla."

"Konuş hyung konuş, burada beni seven bir sen varsın zaten." Gyo da moda girip kedi gibi bana sürtündüğünde hafifçe gülümseyip diğerlerine dönmüştüm.

"Birlikte bir şeyler yapalım diyoruz, içmeye falan gidebiliriz." Jimin gülümseyerek konuştuğunda tam ağzımı açıp reddedecekken Taehyung araya girmişti. "Hoseok hyung da gelecek." İmalı bir şekilde sırıtarak konuştuğunda Hoseok un adını duymamla kalbim yerinden çıkacakmış gibi atmaya başlamıştı.

"Aslında... bir randevum var." dediğimde herkes birden şaşkınca bana bakmıştı. "Siktir ordan, kiminle?"

"Bunu size nasıl söyleyeceğimi bilemiyorum aslında."

"Söyle işte hyung." Jimin heyecanlı bir şekild3 konuştuğunda ben Jungkook ve Taehyung a bakıp duruyordum. Onların verebilecekleri tepki beni korkutuyordu.

"Sungmin le." Birden söylediğimde önce inanmamış gibi yüzüme bakmışlardı. Sonra ise Taehyung, "Yok artık." Demişti. Jungkook ise hiçbir ley söylemeyip önüne dönmüş ve telefonunu çıkarmıştı.

"O kim ki?" Masum bir şekilde bana bakan Jimin e döndüğümde Gyo nun da aynı şekilde baktığını görmüş ve iç çekmiştim. "Bir arkadaş işte, sonra tanışırsınız." Konuşurken gözlerim Jungkook a kaymış ve sakince biriyle mesajlaştığını görmüştüm. Dediğim şeye tepkisiz kalması beni meraklandırsa da fazla irdelemeyip tekrar Taehyung a bakmıştım. Düşünceli bir şekilde yere bakarken birden başını kaldırmış ve o da bana bakmıştı. "Tebrik ederim hyung, senin hayatın sonuçta. Kiminle mutluysan onunla ol." Gülümseyip Jungkook un cebinden sigara paketini çıkarmış ve içinden bir dal sigara alıp yakmıştı.

"Teşekkür ederim..." mırıltı şeklinde konuştuğumda Jungkook başını kaldırıp Tae ye ve diğerlerine bakmıştı. "Hadi gidelim, Hoseok hyung gelmiş, arabasıyla okulun önünde bekliyor." Ardından ayaklanıp bana bakarak konuşmaya devam etmişti. "Yoongi hyung un randevusu olduğu için gelemeyeceğini söyleriz." Yapmacık bir şekilde gülümseyip arkasını dönmüş ve okulun çıkışına ilerlediğinde Taehyung ve Gyo da onu takip etmişti. Jimin ise yanağıma kocaman bir öpücük kondurup gülümsemiş ve koştura koştura arkalarından gitmişti.